Maden Mühendisleri Odası: “Şırnak’taki maden kaçak değil, bakanlık sorumluluktan kaçıyor”

Şırnak’ta dün (17 Ekim) maden ocağında yaşanan şev kaymasıyla 7 işçi yaşamını yitirdi, 1 işçi de ağır yaralandı. Kaza sonrası Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve ardından başbakan yardımcısı Bekir Bozdağ, kazanın meydana geldiği maden ocağının kaçak çalıştığını, ocağın 2013 yılında iş güvenliği önlemlerinin yetersiz olması nedeniyle faaliyetlerinin durdurulduğunu ifade etmişti. Maden Mühendisleri Odası ise yaptığı açıklamayla aynı maden ocağına 2017 yılında ruhsat verildiğini belirterek, bakanlık ve başbakanlık tarafından yapılan açıklamaları yalanladı. Maden mühendisleri, madenlerde durmadan devam eden işçi katliamlarının yok sayılan işçi sağlığı iş güvenliğinin bir sonucu olduğunu vurguladı.

Enerji Bakanlığı halkı yanlış bilgilendiriyor
Maden Mühendisleri Odası basın açıklamasıyla Şırnak’ta maden ocağı ve ocaktaki çalışmalar hakkında bilgi verdi. Açıklamada “TKİ tarafından 2017 yılında yapılan ihale ile 2505 (S:16399) ruhsat numaralı saha üç firmadan oluşan bir iş ortaklığına rödovans sözleşmesi ile ihale edilmiştir.” ifadeleri yer alıyor. Maden mühendislerinin açıklamasıyla ocağın 2013’ten beri kapalı olduğunu ve kaçak çalıştırıldığını iddia eden Enerji Bakanlığı’nın halkı yanlış bilgilendirdiği ortaya çıktı.
Maden Mühendisleri Odası açıklamada kazanın kaçak bir ocakta değil ihaleyi alan bu üç firma ya da üç firmadan birinin bu ocakta yaptığı  üretim, dekapaj ve hazırlık çalışmaları sırasında yaşandığını ve ihale edilen 2505 (S:16399) ruhsat numaralı maden sahasına geçtiğimiz mayıs ayında daimi nezaretçi olarak bir maden mühendisi atandığını belirtiyor.

Bakanlık kurumlarının birbirinden haberi yok!

Açıklamada ayrıca “MİGEM tarafından faaliyeti durdurulan ruhsat sahasının TKİ tarafından ihale edilmesi Bakanlığın iki kurumu arasındaki iletişim eksikliğinin ne seviyeye geldiğini ortaya koyarken; maden işyerlerinde denetimin yapıldığı / yapılacağı iddiasında bulunmak inandırıcı olmaktan uzaktır. Bu nedenle Bakanlığın ve ilgili Genel Müdürlüğünün sorumluluktan kaçarak bu işyerinin kaçak olduğunu ifade etmeleri kabul edilebilir değildir.” ifadeleri yer alıyor. Enerji Bakanlığı’na bağlı bir kurum olan MİGEM’in bu sahadaki madenin faaliyetlerini durdururken aynı Bakanlığın başka bir kurumu olan TKİ’nin bundan habersiz ihaleye çıkarak ruhsat vermesi AKP iktidarı döneminde teknik ve idari olarak içi boşaltılan kamu kurumlarının geldiği noktayı açıkça ortaya koyuyor.

Maden Mühendisleri Odasının kazayla ilgili yaptığı açıklamanın tamamı şu şekilde:

RÖDOVANS, TAŞERONLAŞTIRMA, FACİA!
Şırnak İli sınırları içerisinde bulunan 2505 (S:16399) ruhsat nolu kömür sahasında 17.10.2017 tarihinde takriben saat 14:30’da şev kayması sonucu yaşanan iş cinayetinde yedi maden emekçisi yaşamını yitirmiş, bir maden emekçisi ise ağır yaralanmıştır. Yaralı arkadaşımıza acil şifalar dilerken; hayatını kaybedenlerin yakınlarının acılarını paylaşıyor ve başsağlığı diliyoruz.
Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının (ETKB) ilgili kuruluşu olan Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) uhdesinde bulunan kömür sahası, 2002 yılında rödovans ile Şırnak İl Özel İdaresine verilmiştir. Şırnak İl Özel İdaresi de 2007 yılında bu sahayı özel bir firmaya rödovans sözleşmesi karşılığında ihale etmiştir. ETBK tarafından yapılan açıklamaya göre sahada üretim ve dekapaj çalışmaları 2013 yılına kadar sürdürülmüş, 2013 yılı içerisinde Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) tarafından yapılan denetim sonucu sahadaki faaliyetler “işletme ve iş güvenliği riski” barındırdığı gerekçeleriyle durdurulmuştur.
TKİ tarafından 2017 yılında yapılan ihale ile 2505 (S:16399) ruhsat numaralı saha üç firmadan oluşan bir iş ortaklığına rödovans sözleşmesi ile ihale edilmiştir.
Bu iş ortaklığı ya da bu iş ortaklığının herhangi bir ortağı tarafından sahada yapılan üretim, dekapaj ve hazırlık çalışmaları sırasında bu facia yaşanmıştır.
Odamız kayıtlarında, 1 Mayıs 2017 tarihinde 2505 (S:16399) ruhsat numaralı sahaya daimi nezaretçisi ataması yapıldığı tespit edilmiştir.

Yerel kaynakların, Odamız Diyarbakır Şube Yöneticilerine aktardığı bilgilere göre; Bakanlık tarafından yapılan faaliyeti durdurma işlemine rağmen; sahada 2013 yılından günümüze kadar üretim, dekapaj ve hazırlık çalışmalarının sürdürüldüğü belirtilmiştir.
Soma faciasından sonra yaşanan kazalarda Ermenek’te 18, Şırnak’ta 5, Siirt Madenköy’de 16 kişi hayatını kaybetmiştir. Şırnak’ta 3 yıl önce yaşanan olaydan sonra aynı ocakta, aynı şekilde meydana gelen faciada yine 7 maden emekçisi hayatını kaybetmiştir.
Maalesef defalarca siyasi iktidara bu işin nasıl yapılacağı ve kontrol edileceği tarafımızca söylenmesine rağmen, her gelen acı haberden sonra yetkililer bu sorumluluğu üzerinden atmakta, suçu başkasında aramakta ve bununla birlikte olayı kaçak olarak değerlendirerek göz yumduğu şirketleri de hukuki açıdan koruma altına almaktadır.
ETKB’nın yaşanan iş kazasını “kaçak ocakta” meydana geldi tanımlaması ocakta 2013 yılında yapılan denetim sonucundaki kapatma kararına dayanmaktadır. Ancak, başta bu ocak olmak üzere üretim faaliyetleri durdurulan ocakların kaçak olarak üretime devam etmesi kamu yöneticilerinin sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır
Şırnak’ta yaşanan her facia kaçak olarak tanımlanmakta, sorumlular ve muhataplar tespit edilememektedir. Ancak yerel halktan edinilen bilgilere göre; kaçak olarak tanımlanan bu ocaklarda üretilen kömürler TKİ’nin kantarından geçirilip çevrede bulunan işyerlerinde ve illerde yakıt olarak kullanılmakta; hatta kamu kurumlarının dahi bu kömürleri kullandığı belirtilmektedir. Ocağın 1 km. yakınında bir karakolun olması ise başka bir acı gerçektir.
MİGEM tarafından faaliyeti durdurulan ruhsat sahasının TKİ tarafından ihale edilmesi Bakanlığın iki kurumu arasındaki iletişim eksikliğinin ne seviyeye geldiğini ortaya koyarken; maden işyerlerinde denetimin yapıldığı / yapılacağı iddiasında bulunmak inandırıcı olmaktan uzaktır.
Bu nedenle Bakanlığın ve ilgili Genel Müdürlüğünün sorumluluktan kaçarak bu işyerinin kaçak olduğunu ifade etmeleri kabul edilebilir değildir.
Maden Kanunu hükümlerini yürütmek ile yükümlü bulunan Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı‘nın, Maden İşleri Genel Müdürlüğü‘nün, aynı zamanda mülki idare birimlerinin, kapatıldığı iddia edilen ocaklarda kaçak kömür üretimini bir an önce durdurmaları, gerekli önlemlerin alınmasını sağlayarak benzer durumların yaşanmasına engel olunması gerektiğini, aksi takdirde sorumluluğun kendilerinde olacağını Maden Mühendisleri Odası olarak defalarca söyledik ve bir kez daha söyleyerek yetkilileri göreve davet ediyoruz.
Neo liberal politikalar nedeniyle başta madencilik olmak üzere tüm sektörlerde yaşama geçirilen özelleştirme, taşeronlaştırma, esnekleştirme, kuralsızlaştırma ve denetimsizleştirme politikalarından vazgeçilerek bilimin ve tekniğin ışığında insan odaklı ve kamu yararına madencilik yapılmalıdır. Mevzuat; üniversitelerin, meslek odalarının, sendikaların ve sektör temsilcilerinin ortak çalışmaları ile yeniden düzenlenmelidir. Aksi takdirde ölümler yaşanmaya devam edecektir.


politeknik.org.tr