Kış yaklaşırken enerji krizi üzerine bazı notlar – Hayri Aydın
Spread the love

Kimi zaman medyada ‘Avrupa enerji krizi’ diye anılsa da tüm dünyada etkisini göstermeye başlayan enerji krizinin Covid-19 salgını başlangıcından bu yana değerlendirilmesi, Türkiye’de pandemi öncesi ve şimdi el yakan faturalara, sırada bekleyen zamlara bir bakış, faydalı olabilir.

Covid pandemisiyle birlikte herhalde tek olumlu gelişme enerji tüketiminin ve emisyon değerlerinin düşüşü oldu.[1] Enerji talebinin düştüğü pandemi döneminden sonra enerji tüketiminin artacağı belli iken fosil yakıt tüketimini azaltabilecek önlemler, santral odaklı olmayan enerji üretim ve dağıtım alternatifleri bu dönemde yoğun bir biçimde gündeme alınabilirdi, Türkiye’de  gündeme alınmadığını biliyoruz.  Aşının bulunmasının getirdiği pandeminin bitme umudu ile sistemin çarklarının eski haline dönme arzusu birleşince ekonomiler yeniden canlandı. Üretim, taşımacılık alanlarındaki hızlanma ve yeniden yapılan planlar doğrultusunda gelişmiş ülkeler başta olmak üzere tüm dünyada enerji talebinde artış yaşanmaya başlandı. Enerji talebini artıran ikinci sorun iklim kriziyle birlikte gündeme geldi. Küresel ısınma, soğutma için artan elektrik tüketimine ve kuraklık nedeniyle hidroelektrik santrallerinin elektrik üretiminde azalmaya neden oldu.[2]

Enerji krizi suni, aşırı yükselen fiyatlar gerçek

Doğalgaz da elbette enerji alanının bir bileşeni. Avrupa doğalgazın çoğunu Gazprom üzerinden Rusya’dan temin ediyor. İlginç bir rastlantıyla son dönemde Gazprom iki önemli hattını, Avrupa’ya gaz sağlayan Kuzey Akım I ve Yamal-Avrupa hattını bakıma aldı ve gaz arzını azalttı. Benzer şekilde Norveç de bakım gerekçesiyle arzını düşürdü. Bu noktada gaz temin anlaşmalarına ve spot piyasaya değinelim; gazı uygun fiyatla alabilmek için belirli alım taahhütleriyle birlikte sabit fiyat üzerinden uzun süreli sözleşmeler yapılarak fiyat sabitlenir ve bu şekilde uygun fiyata doğalgaz temin edilebilir. Avrupa’nın en büyük doğalgaz tedarikçisi Gazprom, yapılan sözleşmelere uygun hareket etti. Bu noktada sorun şu ki Gazprom yeni gaz alım sözleşmelerini artık eski fiyatlarla yapmak istemiyor. İki büyük doğalgaz tedarikçisinin bir diğeri ABD’nin fiyat politikası da farklı değil. Spot piyasalara gelince, doğalgaz sözleşmesi yapılmadan spot piyasadan gaz temin etmek istendiğinde, geçen sene 100 dolar civarında olan bin metreküp doğalgaz Avrupa ve Türkiye’nin de içinde bulunduğu spot piyasada bu sene 1000 dolara çıktı. Spot piyasada, tedarikçilerin içinde ABD’nin önemli bir yerinin bulunduğunu belirtmeliyiz. Rus Gazprom da bu yıl uzun süreli doğalgaz sözleşmelerini bin metreküp doğalgaz için 500 dolardan yapmak istiyor. İster spot ister sözleşmeli doğalgaz fiyatları Türkiye ve Avrupalı alıcı için oldukça yüksek. [2] [3]

Enerji krizi nedeniyle dünya genelinde ortaya çıkan sorunlar

Doğalgaz 2020 fiyatları 2021’de yüzde beş yüz arttı. Enerji firmalarının enerji talebi karşısında artırdıkları fiyatlar ve azalttıkları arz, kömür fiyatlarının ve petrol fiyatlarının artırılmasına olanak sağladı. Doğalgaz tedarikinde sıkıntılar olunca, pandemiyle başlayan lojistik/tedarik sorunlarına kömür ve petrol gibi enerji hammaddelerinin fiyatlarının artması eklendi. Çin, elektrik üretiminin büyük kısmını kömürden temin ediyor. Doğalgaz sıkıntısı nedeniyle başta Çin ve Hindistan olmak üzere, içinde Türkiye’nin olduğu ülkelerde kömür kullanımı artarken, hem emisyon salınımı arttı hem de fiyatlar geçen seneye oranla üçe katlandı, kömür temininde sıkıntılar yaşanmaya başlandı. Çin’de enerji sorunu nedeniyle bazı bölgelerde fabrikalar üretime ara veriyor.

İklim krizi nedeniyle kuraklık, lojistik sektöründe yaşanan sorunlar, enerji krizi nedeniyle enerji maliyet artışı ve üretimin düşmesi dünya ölçeğinde fiyatların artmasına yol açacak gibi. Dünya çapında yaşanacağı tahmin edilen bir diğer sorun ise enerji fiyatlarındaki dalgalanmanın devam etmesi halinde tüketicilerin kış aylarında elektrik ve doğalgaz kesintileri ile karşılaşabilecek olmaları.  [4]

Türkiye’de neler oluyor?

Dünyadaki enerji krizinin Türkiye’ye etkisi ne olacak ve neler yapılabilir? Bu soruya verilebilecek cevabı araştırırken, son üç yıldaki elektrik ve doğalgaz birim fiyatlarının seyrine göz atalım.  Sonrasında enerji krizinin olası yansımalarını ele alabiliriz.

2021 öncesine ait veriler TÜİK’in abonelerin ödediği ortalama birim fiyatlarını, 2021 verileri ise EPDK’nın belirlediği fiyatları gösteriyor

Grafik incelendiğinde konutların ödediği elektrik birim fiyatı 2018’in başında 45 kuruştan, 2021’in sonunda 91,56 kuruşa çıkıyor.

2021 öncesine ait veriler TÜİK’in abonelerin ödediği ortalama birim fiyatlarını, 2021 verileri ise BOTAŞ’ın belirlediği fiyatları gösteriyor

Konutlarda kullanılan 1 metreküp doğalgaz 2018’in birinci döneminde 113,9 kuruş iken 2021’in ikinci döneminde 148,8 kuruştan faturalara yansıyor. [5]

Grafiklerde 2018 sonrası elektrik ve doğal gaz birim fiyatlarındaki hızlı artış görülüyor.[6]

 

Yukarıda görüldüğü gibi, elektriğin üretim maliyeti ile faturalarda tüketiciye yansıyan artışın kaynağı ‘dağıtım bedelleri’ ve ‘vergiler-fonlar’ oluyor. Bu aşamalar sonrası tüketicinin ödediği birim fiyatlar katlanıyor.

Dünya’da şu an etkisini gösteren enerji krizi ve son bir- iki haftadır yaşanan döviz kur artışı olmasaydı bile, ev ve işyerlerindeki yüksek elektrik faturalarının iki önemli sebebi var. İlki dağıtım firmalarının özelleştirilmelerinden sonra bu firmaların işletme giderleri ve karlarının birim fiyatlara eklenmesi. İkincisi faturalara eklenen vergi ve fonların bütçeye kaynak olarak görülmesi, cari açığın bu şekilde kapatılma politikasıdır. Ekim ayında elektriğe yapılan zamdan hemen sonra dağıtım şirketleri bu zamla yetinmek istemediklerini ilan ettiler bile!

Doğalgaza gelince, Türkiye gazı Azerbeycan, İran ve en önemli sağlayıcı Rusya’dan sözleşmeler ile temin ediyor. Rusya ile dört uzun vadeli sözleşme var. Bunların ikisi ile önemli miktarda alım yapılıyor. ‘Mavi Akım’ anlaşması 2025 yılında sona eriyor. Rusya ile yapılan diğer anlaşma ‘Batı Hattı’ ise 2021 yılında sona eriyor.  Yeni sözleşme imzalanmaması halinde spot piyasadan doğalgaz temin etmek zorunda kalınacak ve en pahalı seviyeden alınacak. [7]

‘Winter is coming’ (Kış yaklaşıyor) …

Türkiye’nin enerji krizinin Dünya’daki gelişimlere paralel olacağını tahmin etmek zor değil. Hiçbir planlama olmadan sadece rant amaçlı kurulmaları bir yana, HES’ler kuraklıktan etkilendiler, enerji üretimleri düştü. Isınmak ve elektrik için kullanılan kömür fiyatları neredeyse üç kat artı. Dünyadaki akaryakıt fiyatları artarken, benzin istasyonlarının panoları çift haneli rakamlara uyumlu olacak şekilde yenileniyor bile. Enerji emtiasındaki maliyet artışlarının zincirleme etkisiyle tarım-gıda, endüstri, taşımacılık başta olmak üzere tüm sektörlere yansıması kaçınılmaz görünüyor…

Ve evet, AKP iktidarıyla enerji alanındaki kriz de bizlerin, halkın üstüne çökecek görünüyor. Geleceğimizi, enerjiye sağlıklı ve güvenli ulaşma hakkımızı, kar odaklı olmayan, doğal yaşam alanlarının yağmalanmadığı enerji sistemlerini/ağlarını konuşma vakti çoktan geldi, geçiyor bile.

Hayri Aydın / Elektrik Mühendisi

 

[1] https://www.gazeteduvar.com.tr/kral-oldu-yasasin-yeni-kral-gunes-makale-1502234

[2] https://www.gazeteduvar.com.tr/avrupayi-carpan-elektrik-faturalari-ve-sirketlerin-bakim-sevdasi-makale-1533013

[3] https://www.emo.org.tr/ekler/0cded43ca95feef_ek.pdf?dergi=1265, sayfa 13

[4] https://www.cnnturk.com/ekonomi/kuresel-enerji-krizi-geliyor-iste-4-maddede-enerji-krizinin-nedenleri

[5] https://tr.euronews.com/2021/07/02/turkiye-de-elektrik-fiyatlar-son-3-y-lda-ne-kadar-zamland-grafik

[6] http://politeknik.org.tr/elektrige-yeni-zam-faturalardaki-soygun-devam-ediyor-politeknik/

[7] https://www.cnnturk.com/video/turkiye/son-dakika-turkiyenin-hangi-ulkelerle-dogalgaz-anlasmalari-var-video

 


Spread the love