Site iconPoliteknik – Halkın Mühendisleri Mimarları Şehir Plancıları

Kadıköy’de buluşan yaşam savunucuları: “Zeytin yaşamdır, yaşamı savun”


Kadıköy’de buluşan yaşam savunucuları zeytin tasarısına tepki gösterdi: Zeytin yaşamdır, yaşamı savun!

Kadıköy’de bulunan Süreyya Operası önünde 11 Haziran’da bir araya gelen yaşam savunucuları “Merama, kıyıma, zeytinime dokunma” diyerek basın açıklaması gerçekleştirdi. “Ali ve Aylin Büyüknohutçu’nun katillerini tanıyoruz. Doğa ve yaşam için mücadeleden vazgeçmiyoruz” pankartı açan yaşam savunucuları ellerinde, “Zeytin yaşamdır yaşamı savun”, “Koyları yaşamdır yaşamı savun”, “Meralar yaşamdır yaşamı savun”, “Kamu yararı adına kamuyu kandırma, zeytinlikler kıyılara, meralara dokunma”, “Zeytin mi tesis mi? Kadim Anadolu’num tarihi, kültürü, doğası zeytin”, “Kıyılar yaşamdır yaşamı savun”, “Zeytin mi tesis mi yersin”, “Koyları yaşamdır yaşamı savun” dövizleri taşıdı. Sık sık “Sermaye’ye değil zeytin’e sahip çık”, “Zeytin’e meraya kıyılara sahip çık”, “Zeytinlikler meralar halkındır satılamaz” sloganları attı.

İlk sözü alan Çiftçi Sendikaları Başkanı Abdullah Aysu, 750 bin ailenin geçimini zeytincilikten sağladığını belirterek, “Şimdi çiftçilerin üretme haklarını ellerinden almak istiyorlar” dedi.

Daha sonra yaşam savunucuları adına Selma Kanbur ortak açıklama yaptı. Kanbur şunları söyledi:

Taş ocaklarıyla dağları, mermer ocaklarıyla ormanları, kömür madenleriyle zeytinlikleri, santrallerle ovaları, vadileri yok ettiniz, usanmadınız. Şimdi de zeytine göz diktiniz. Şimdi de denizlere, kıyılara, koylara, meralara göz diktiniz. Bu ülkenin, Anadolu’nun binlerce yıllık tarihine, kültürüne, doğasına göz diktiniz. Zeytinin, kıyıların, meraların kaderi iki dudağınız arasında olsun diye yeni bir yasa getirdiniz. Adına Üretim Reformu Yasası dediniz.

Dağılmanın eşiğine gelmiş beton ekonomisine birkaç yıl daha kazandırmak için, kıyıda beklemeye mahkum makine, kamyon, iş makinesi filolarına yer açmak için, kentlerin içindeki küçük endüstri bölgelerinin arsalarına el koymak için, yeniden betonla, yeniden inşaatla geliyorsunuz. Bu köhne ve çürümüş, bu üzerimize bir karabasan gibi çökmüş OHAL düzeninde bir gecede binlerce ağacı, kilometrelerce kıyıyı ve merayı yok etmeye hazırlanıyorsunuz. Başaramayacaksınız! Ne zeytin teslim olacak, ne deniz, ne meralar teslim olacak ne ormanlar. Ne yoksulluğa sürüklenen çiftçiler teslim olacak ne yaşamı savunanlar. Meşru olmayan bu yasalar, doğa ve kültürün, tarih ve insanlığın kaderi üzerindeki tüm yetkileri bir kaç devlet yetkilisinin iki dudağı arasına veren bu kanunlar kabul edilmeyecek, kabul etmeyeceğiz. Zeytin için, kıyılar için, ormanlar için, meralar için yaşamı savunmaya devam edeceğiz.

Kaynak: Sendika.Org


Exit mobile version