TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi XIII. Dönem Olağan Genel Kurul seçimleri çoğunluk aranmaksızın 25-26 Şubat 2012 tarihleri arasında yapıldı. Seçimlere “İlerici, Çağdaş ve Demokrat Jeofizik Mühendisler Grubu” ve “Mesleki Gelişim için Değişim Grubu” adı altında iki liste girdi. Seçim öncesinde başlayan çalışmalarda özellikle Kocaeli şubesinde yaşanan bazı sıkıntılar, gelecekte diğer şubelerde yaşanacak bazı problemlerin başlangıcını oluşturdu. Kocaeli Şube seçimlerine genel merkezin de yardımıyla dışarıdan üye kaydırılmış, borçlu üyelerin aidatları başkaları tarafından ödenmiş ve genel merkez yönetiminin (14-15 Nisan 2012 tarihlerinde yapılacak Genel Merkez seçimlerinde destekçi oluşturmak adına) yanlı davranışlarıyla mücadele edilmiştir.
Şube seçimlerinden yaklaşık 40 gün önce başlatılan çalışmalarda, yönetim kurulu üyelerinin nasıl belirleneceği ve kimlerden oluşacağı üzerine yoğun çalışmalar yapılmış; ancak seçimin nasıl kazanılacağı, örgütlülüğün nasıl arttırılacağı ve bir sonraki dönem için çalışma takviminin nasıl oluşturulacağına dair neredeyse hiçbir çalışma yapılamamıştır. Geçmişten gelen ve “liderlik” adı altında sürdürülen diktatörce yöntemler nedeniyle, görev alacak yönetim kurulu üyelerinin belirlenmesinde ön seçimlere gidilememiş yapılan öneriler ve görüşlere her defasında ters tepki gösterilmiştir. Liderlik adı altında uygulanan sistemde ise mevcut yönetimden ayrılacak veya devam etmek isteyenlere görüş sorulması, ayrılacakların yerine gelecek kişi/kişilerin ise grubun lideri olarak “dayatılan” kişiye bırakılması şeklinde olmuştur. Bu kısır döngü ile seçim arifesine gelinmiş ve statükocu anlayış hakimiyetini kaybetmektense seçimleri kaybetmeyi göze almıştır. (Yıllarca bu anlayışı iktidarda tutan, destekleyen, omuz verenleri aktif görevlerde görmektense-iktidarı dinci/piyasacı anlayışa teslim etmek tam bir trajedi olmuştur).
Seçimlerle ilgili tartışmalı/şaibeli durumlar ve seçime katılacak kişilerin listesinin genel kurula iki hafta kala (sadece borçsuz üyeler genel kurula katılabiliyor, Jeofizik Mühendisleri Odası bu yönetmeliği uygulamak konusunda çok istekli ve kararlı!) Oda Merkezi aracılığıyla, önce ilçe seçim kuruluna bırakılmasının söylenmesi, daha sonra şubeye teslim edilmesinin söylenmesi ise, genel merkezin mevcut şube yönetiminin seçim öncesi çalışması ve üyelere ulaşmasının engellenmesi yönündeki çabalarının en temel kanıtıdır. Odamız JFMOBIS olarak adlandırılan ve üyelerinin tüm bilgilerinin web-online olarak bulunduğu sisteme geçilmesinden dolayı (yeni üyelerin, üyelik bilgileri ve üye kartlarının şubede olmaması), seçim öncesi kimlerin genel kurula katılacağının bilinmemesi ve listelerin şube yönetimine geç verilmesi örgütlülüğün kırılmasının en temel nedenlerindendir.
Seçimlere birkaç gün kala kendisini grubun lideri olarak tanımlayan kişi, Yönetim Kurulu üyelerinin kimlerden oluşacağını; baskıcı ve dayatmacı bir anlayışla diğer grup üyelerine açıklamış ve eğer görüşleri kabul edilmezse seçimlerin kaybedileceğini bile bile istifa edeceğini ve ayrı hareket edeceğini bildirmiştir. Bu davranış biçimi, TMMOB’de sergilenen statükocu ve ben merkezci tavrın, doğal olarak JFMO’daki karşılığı olmuştur. Her dönem seçimlerinde “devrimci-demokrat” insanları “dinciler/gericiler” geliyor diyerek, grup oluşturmalarını engelleyen liderlik anlayışı, bu dönemde “istifa, ayrı liste veya TMMOB adaylığı” gibi kıstasları ilerici devrimci ve demokrat mühendislerin önünü barikat gibi örmüştür. Aynı anlayış bir önceki dönem genel merkez seçimlerinde ilerici, demokrat mühendislerin desteklediği grupta TMMOB adaylığı listesinde yer alamadığı için bağımsız aday olup, örgütlülüğü kırıp/sınırlıda olsa oy alıp, genel merkezin milliyetçi, muhafazakâr gruba bırakılmasına neden olmuştur.
Seçim sürecinde en kritik konulardan biri de, odamız tarihinde daha önceden eşi benzeri rastlanmayan üyelerin borçlarının kimliği belirsiz kişiler tarafından ödenmesi konusudur. Borcu ödenen üyeler ise “İlerici, Çağdaş ve Demokrat Mühendisler” olarak şube seçimlerine hazırlanan bizleri destekleyen üyeler değil de, kendisine “Meslekte Gelişim için Değişim” grubu ismini veren kişileri destekleyenlerden oluşmaktadır. Yaklaşık 100 kişi civarında olduğu tespit edebildiğimiz kişiler arasında, özellikle kamu kurumlarında çalışan üyelerimize ciddi baskılar ve tehdit içerikli konuşmalar yapıldığı, üyelerimiz tarafından bildirilmiştir (380 kişinin oy kullandığı ve seçimin 20-30 oy farkla alındığı düşünülürse borcu ödenen üyelerin sayısının ne kadar büyük olduğu anlaşılacaktır). Bu üyelerimiz borçlarının kimler tarafından ödendiğini bilememektedir(!). Ödenen bu paraların kimler tarafından finanse edildiği de ayrı bir sorudur? Kim veya kimlerin oda yönetimini ele geçirmek için bu denli uğraştığı ve amaçlarının ne olduğu ise ayrı bir durumdur(!). Yaşanan sonuçsa bunu açıkça göstermektedir.
Önümüzde duran en ürkütücü senaryolardan birisi de bu anlayışın yönetimi almak için harcadığı çaba ve paranın nedenidir. Odalarda böylesine ciddi paralar harcayarak seçim almak bu derece geniş organizasyonlarla hareket etmek, iki olasılığı akla getiriyor; maddi ve siyasi istikbal beklentileri…
İnternet ortamında grubumuz üyelerine yapılan sataşmalar, edilen küfürler ve aşırı agresif yaklaşımlar ise yine odamız tarihine ilkler olarak geçmiştir. Özellikle ülkemizde günümüz şartları gereği, her bireyin suçlu olması veya örgüt üyesi olması gibi tehdit unsurları sıradan durumlar olarak düşünüldüğünde, yapılan sataşmalar ve sarf edilen sözler, grubumuzu sindirmeye yönelik olmuş ve grubumuza destek veren üyelerimizin ise sessiz kalmasına yol açmıştır(Gerçek bir AKP – F tipi tarikat politikası izlendi. Sürekli sataşma, suçlama, karalama karşı taraftan cevap verilince de hakarete varan söylemlerle mağdur edildiklerini iddia etme senaryoları oynandı).
Kendisine meslekte birlik adını veren ve tüm odalarda sağ, milliyetçi ve muhafazakâr söylemlerin yan yana olduğu bu yapılaşma, odamızda da seçim öncesi bir birliktelik kurarak, siyasi ve ekonomik bir anlaşma sağlamıştır.
Bu dönem yapılan şube seçimlerinde en çok dikkati çeken ise, ilk kez bu denli bir siyasal ayrımın şubemizde yaşanıyor olmasıdır. Genel olarak kurulduğu günden bu yana benzer düşünceleri içinde barındıran şubemiz ilk kez bu sağcı/dinci ve bürokrasiye yakın bir grubunun eline geçmiştir. Gerek ekonomik güçlerini kullanarak, gerek bürokratik yapıya yakın duruşuyla, seçimleri kazanan gruba, “bir arkadaşımız” yönetim kurulu üyesi olarak listeyi delmiştir. İlk yapılan toplantıda da kendisinin “istifa etmesi” istenmiştir. Bu davranış biçimi ise değişimin, kendisinden olmayanları ihraç etme anlayışından öteye gidemeyeceğini ilksel olarak bizlere göstermiştir.
JFMO İstanbul şube seçimleri birbirine bağlı iki önemli gelişmeyle sonuçlanmıştır. Statüko yıkılmış ve onun yerini piyasacı, gerici/muhafazakar bir anlayış almıştır. Devrimci demokrat unsurların bu andan itibaren yeni bir bakış açısı yeni bir perspektifle hareket etmesi gerekmektedir. Gelecek dönem hem statükoyu hem de ondan beslenen yeni yönetimi alt edecek aktif çalışmayı bugünden kurgulamak gerekiyor.
Not: Aynı siyasi-ahlaki-mesleki anlayışa sahip olmasa da yeni yönetime oy verenlerin önemli bir kısmı; 20 yıldır devam eden, belli bir süre olumlu gelişmeler elde eden, odaya katkı sağlayan, ancak sonrasında doğal olarak atalete düşen anlayışın değişmesi gerekliliğini vurgulamışlardır. Ne acıdır ki “liderlik” iddiasındaki “büyüklerimize” bunu anlatamadık…
Devrimci Demokrat Jeofizik Mühendisleri