İstanbul’da “Dozer Yasası” Protestosu

İstanbullu kent ve barınma hakkı savunucuları, 18 Mayıs Cuma günü saat 11.30’da, İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü binası önünde “Dozer Yasası’nı protesto etmeye çağırıyor 
 
İstanbul’da bulunan çok sayıda meslek örgütü, mahalle derneği, platformu, barınma hakkı inisiyatifi ve demokratik kitle örgütü, 18 Mayıs Cuma günü saat 11.30’da İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü binası önünde yapacakları basın açıklamasında, AKP hükümeti tarafından 16 Mayıs Çarşamba günü çıkartılan ve halk arasında “Dozer Yasası” olarak anılan “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun”la ilgili bir deklarasyon yayınlayacak. 
Basın açıklaması çağrısı ve çağrıya şu ana kadar imza veren kurumların listesi şöyle: 
“Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” tasarısı 16 Mayıs Çarşamba günü T.B.M.M. tarafından kabul edilerek yasalaşmış bulunmaktadır. Önemli bir bölümü afet riski altındaki yerleşim bölgelerinden oluşan ülkemizde acil bir önlem ve düzenleme gerekliliği kaçınılmazdır. Ancak Toplumun ilgili kesimlerinin onayı ve görüşü alınmadan onaylanan bu yasa ile, toplumsal adalet ve kamu vicdanı göz ardı edilmektedir. Konu ile 18 Mayıs Cuma günü saat 11:30’da İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü binası önünde bir basın açıklaması gerçekleştirilecektir. Basına ve kamuoyuna duyurulur. 
Buluşma Yeri ve Saati: 
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Binası Önü – 11.30 
Adres: 
Barbaros Bulvarı No: 137 Balmumcu / Beşiktaş – İSTANBUL (Beşiktaş-Barbaros ATV Binasının yanı) 
(Çağrıya imza vermek isteyenler için temas: Gürkan Akgün, ŞPO İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu üyesi; akgungurkan@gmail.com) 
ÇAĞRICILAR: 
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Şubesi, TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi, TMMOB Peyzaj Mimarları Odası İstanbul Şubesi, MMOB Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, 3. Köprü Yerine Yaşam Platformu, Ankara Dikmen-Mamak-Altındağ Barınma Hakkı Büroları, Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi, Arnavutköy Derneği, Ataşehir Mahalle Derneği, Ayazma Mağdurları, Bakırköy Çevre Dostları Derneği, Bebekliler Derneği, Beylerbeyililer Derneği, Beyoğlu Bedrettin Mahallesi Derneği, Boğaziçi Arnavutköylüler Derneği, Devrimci Sendikal Birlik, Doğal ve Kültürel Çevre İçin Yaşam Girişimi, Ekoloji Kolektifi, Emirgan’ı Sevenler Derneği, Engelli Hakları Atölyesi, Fener-Balat-Ayvansaray Mülk Sahiplerinin ve Kiracıların Haklarını Koruma ve Sosyal Dayanışma Derneği, Halkevleri Barınma Hakkı Meclisi, İmece-Toplumun Şehircilik Hareketi, İstanbul S.O.S, İzmir Kuruçeşme Halk Girişimi, Kandilli Derneği, Kartal Hürriyet Mahallesi Güzelleştirme ve Koruma Derneği, Maltepe Başıbüyük Doğayı ve Çevreyi Koruma ve Güzelleştirme Derneği, Kent Hareketleri, Konut Hakkı Koordinasyonu, Kuzguncuklular Derneği, Küçükçekmece İç-Dış Kumsalı Koruma Ve Yaşatma Sivil Toplumu Destekleme Derneği, Küçükçekmece Kanarya Derneği, Maltepe Gülsuyu-Gülensu Yaşam ve Dayanışma Merkezi, Mayısta Yaşam Kooperatifi, ODTÜ Mezunları Derneği, Okmeydanı Çevre Güzelleştirme Derneği, Pendik Sağanbağları, Yeşilbağlar ve Yenimahalle Çevre Koruma Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği, Politeknik, Sarıyer Rumeli Hisarı Güzelleştirme Derneği, Sarıyer Derbent Mahallesi Derneği, Sarıyer Büyükdere Çevre, Kültür ve Güzelleştirme Derneği, Sarıyer Kazım Karabekir Mahallesi Yaşam Savunucuları, Srrıyer Kocataş Mahallesi Derneği, Sarıyer Maden Mahallesi Çevre Kor. Güzelleştirme Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği, Sarıyer Pınar Mahallesini Koruma, Yaşatma ve Sosyal dayanışma Derneği, Sarıyer Yaşam Platformu, Sosyal Haklar Derneği, Sulukule Platformu, Tarlabaşı Mülk Sahiplerinin ve Kiracıların Haklarını Koruma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği, Tozkoparan Derneği (Toz-Der), Tüm Restoratörler ve Konservatörler Derneği, Türkiye Kas Hastalıkları Derneği, Türkiye Ormancılar Derneği Marmara Şubesi, Türkiye Sakatlar Derneği, Validebağ Gönüllüleri Derneği, Yalı Mahallesi Derneği 
Meslek örgütleri ve İstanbul vekillerinden açıklama 
Öte yandan yasanın kabul edilmesinin ardından bir basın açıklaması yayınlayan İstanbul bağımsız milletvekili Levent Tüzel, iktidarın kentlerin rant alanlarını siyasi iktidarın kontrolünde dağıtmanın yasal kılıfını hazırladığını söyledi. “Bu yasayla Muhalefet partilerine mensup Belediyelerin eli kolu bağlanacak, belediyeler arası ayrımcılık artacaktır” diyen Tüzel, yasanın Anayasa ve hukukun temel prensipleri yok saydığını da belirtti. 
“Bu yasa konusu işlemlere dair dava açma süresi 30 gün’e indirilmiş ve İdari Mahkemenin yürütmeyi durdurma yetkisi veremeyeceği düzenlenmektedir. Bakanlık ve TOKİ’ sınırsız yetkiyle donatılmış, İhale kanununa, askı ilan süresine tabi olmayacağı düzenlenmiştir, Bunlar, Anayasanın 2, 36 ve125’inci maddelerine aykırı olup, 27 Kanun ihlal edilmektedir. 
Bu düzenleme ile kentin rantı yükselen bölümlerinde yer alan okul, hastane vb. kamu kurumlarına ait alanların Bakanlık, TOKİ ya da belediye aracılığıyla talan edilmesinin de önü ardına kadar açılmaktadır.Bu düzenleme ile, riskli yapı olarak belirlenen yapıların yanı sıra, riskli alanlardaki yapıların tamamında, yapılara elektrik, su ve doğalgaz hizmetleri verilmeyecek, verilen hizmetler durdurulacak, yapılar kısa süre içinde terkedilecek, bölgenin zorunlu tasfiyesi sağlanacak.” 
Yasanın yeniden görüşülmek üzere TBMM’ye iadesini isteyen Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Necati Uyar da, yasanın en temel insan haklarından biri olan barınma hakkının savunulması ve dayatılan anlaşmaya karşı çıkılmasını cezalandırdığını vurguladı. 
“Bugüne kadar kentsel dönüşüm alanlarından halkın zorla dışlanması uygulamalarına karşı örneklerini gördüğümüz “barınma hakkı” direnişlerinin, zor kullanarak ve cezalandırma tehditleriyle engellenmesi, en temel insan haklarından olan barınma hakkının savunulmasına karşı geliştirilen bu tehdit, bu günden sonra dönüşüme konu olan alanlarda hukuk kurallarının yerini mafya kurallarının alması anlamına gelecektir” diyen Uyar, yasa hükümlerinin gerektiğinde sağlam yapılara da uygulanabilmesine ilişkin endişe verici düzenlemenin Anayasaya aykırı olduğunu ve yasa yürürlüğe girdiği günden başlayarak, Türkiye sınırları içinde hiç kimsenin konutu ve barınma hakkının güvende olmayacağını belirtti. 
 
 
Kaynak: Sendika.Org