İMO Seçime Giderken Taleplerini Açıkladı

İnşaat Mühendisleri Odası, 85 bin üyesini temsilen genel seçimler öncesi siyasi partilerden taleplerini düzenlediği bir basın toplantısı ile duyurdu 
İnşaat Mühendisleri Odası 12 Haziran genel seçimleri öncesinde Türkiye’yi yönetmeye aday siyasi partilerden taleplerini İMO Ankara Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısı ile duyurdu. Basın açıklamasını İMO Ankara Şube Başkanı Nevzat Ersan yaptı. 

Türkiye’de emeğiyle geçinen kesimlerin ortak sorununun 24 Ocak kararları ve 30 yıldır süren neoliberal politikalar olduğunu ifade eden Ersan, özelleştirme, kuralsızlaştırma, piyasalaştırma, güvencesizleştirme politikalarıyla kamusal mal ve hizmetlerin paralı hale getirildiğini ve emekçilerin haklarının gasp edildiğini söyledi. Ersan bu hatırlatmanın ardından 12 Haziran genel seçimleri sonrasında ülkeyi yönetecek yapılara dönük taleplerini sıraladı. 

İnşaat mühendislerinin talepleri şöyle: 

– Kamu yatırımlarına bütçeden ayrılan pay artırılmalıdır. 
– Kamuda istihdam artırılmalı, meslektaşlarımızın özel sektörde “ucuz işgücü” olarak değerlendirilmemeleri için gerekli olan yasal düzenlemeler hayata geçirilmelidir. Kamuda meslektaşlarımızı güvencesiz çalıştırmanın yasal dayanağı olan 4/C uygulaması kaldırılmalıdır. Mühendislik ücretleri geçim standartları endeksine göre belirlenmeli; güvencesiz, esnek istihdam modelleri yerine iş güvenceli, eşit işe eşit ücret anlayışı çalışma yaşamına hâkim kılınmalıdır. 
– “Torba Yasa”nın çalışanlar aleyhine olan maddeleri kabul edilemez. Yasanın ilgili hükümleri çalışanlar lehine yeniden düzenlemelidir. 
– Meslektaşlarımızın ülkemizde ve yurtdışında çalışma yaşamında hak kaybına sebep olan bu anlaşmalara son verilmelidir. 
– Bugün devasa bir devlet şirketine dönüşmüş olan TOKİ özel sektörle rekabet yerine asli görevi olan “Dar gelirlilere konut üretme” amacına dönmeli, TOKİ inşaatları Yapı Denetim Yasası kapsamında denetlenmelidir. 
– Yapı Denetim Sistemi, mesleki yeterliliği belgelendirilmiş ve mesleki etik değerlere sahip meslektaşlarımızca yürütülmelidir. Yapı Denetim Sisteminde denetçi ve kontrol mühendisi olarak çalışan meslektaşlarımız üstlendikleri sorumluluğun gerektirdiği ücreti almalı, bu ücret “meslek yaşına göre” kamuda çalışan meslektaşlarımıza verilen ücretten az olmamalıdır. 
– İş Güvenliği Mühendisliği’nin mühendislik mesleği icrası olduğu gerçeğinden hareketle İş Güvenliği uzmanlığı meslekten olmayanlara kapatılmalı, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusuna ilişkin yapılan düzenlemelerde konunun birinci dereceden muhatabı olan TMMOB ve TTB’nin aktif rol üstlenmesi sağlanmalıdır. 
– Kamu İhale Sistemi, “adrese teslim ihale” anlayışının dışına çıkarılmalıdır. Kamu İhale Yasası aldığı eğitim gereği konunun uzmanları olan mühendis ve mimarlara ayrıcalıklı hükümler içermelidir. 
– Eğitim sistemi, toplumda var olan kast sistemini yeniden üreten, bilimsel bilgi üretmek yerine kar sağlayan bir alan olarak algılanmaktan derhal kurtarılmalı ve kamu güvencesi altına alınmalı, bütçeden eğitime ayrılan pay artırılmalı, yeterli fiziki ve teknik alt yapı oluşturulmadan üniversite açılmasına son verilmelidir. 
– Ülkemizin teknik öğretmen ihtiyacını karşılayan ve nitelikli ara eleman yetiştirilmesinde önemli yeri bulunan Teknik Eğitim Fakülteleri’nin Teknoloji Fakültelerine dönüştürülmesi bir yandan eğitimci açığını artırırken diğer yandan uzun erimde ucuz ve niteliği sorgulanır mühendis istihdamına yol açacaktır. Bu karardan bir an önce dönülmelidir. Teknik Eğitim Fakülteleri’ni, Teknoloji Fakültelerine dönüştürmenin yarattığı ve yaratacağı sakıncalar konunun tarafları olan meslek odaları ve üniversitelerle birlikte ele alınmalı ve konunun sosyal boyutları göz önünde bulundurularak soruna çözüm yolları aranmalıdır. 
– Halen yürürlükte olan 3458 Sayılı Mühendislik ve Mimarlık kanunun bu 
bağlamda acilen yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. 

– Bu bağlamda; 12 Eylül 1980 Askeri cunta döneminde hazırlanan ve başta örgütlenme özgürlüğü olmak üzere tüm demokratik hak ve özgürlükleri ortadan kaldıran mevcut anayasanın değiştirilmesi ve tüm toplumsal kesimlerin katılımıyla demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü bir anayasanın hazırlanması gerekmektedir. 
– İnşaat Mühendisleri Odası, demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü bir anayasa ve etnik ve dini temelli ayrımcılığın olmadığı, kardeşçe barış içinde bir arada yaşama koşullarının oluştuğu bir Türkiye talep etmektedir. 

kaynak: Sendika.Org