4708 Sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun’da Yapılan Son Değişiklikle Ancak Denetimsiz Yapılar ve Güvencesiz Mühendisler Oluşur
648 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Yapı Denetimi asgari hizmet bedelinin %1,5’e düşürülmesi, bir yandan pratikte bazı yapı denetim firmalarının uyguladığı %50’lere kadar varan fiyat kırımının kanunlaştırılması anlamını taşırken bir yandan da yapı sahibi ile yapı denetim kuruluşu arasında pazarlık yapılması gibi mimar ve mühendisleri doğrudan etkileyen bir hususu yasallaştırmıştır. Başka bir deyişle yasa eliyle yapılan fiyat kırımının faturası hizmetin niteliğine, çalışan mimar ve mühendise yansıyacağı çok açıktır. Mühendis ve mimarlar düşük ücretlerle ve güvencesiz koşullarda çalışmak zorunda kalacaklarından, nitelikli hizmet üretmelerinin olanakları da ortadan kalkacaktır.
17 Ağustos 1999 Marmara Depreminin üzerinden 12 yıl geçti. Yaşanan büyük depremin ardından “yapıların daha iyi denetlenebilmesi” amacıyla 29 Haziran 2011 tarihinde 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun yürürlüğe girdi. İlk çıkışında 19 ilde pilot olarak uygulanan kanun, 2011 yılında eksikliklerine rağmen tüm Türkiye’de uygulamaya başlanıldı. 10 yıldır yürürlükte olan 4708 sayılı kanunda hükümetin son dönemlerde “engelsiz” yasa yapma biçimi olarak karşımıza çıkan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile değişikliğe gidilerek kamu hizmetlerini yeniden düzenleyen ve bakanlıkları yeniden yapılandıran KHK’ler çıkarıldı. Marmara depreminin 12. yılında söz konusu KHK’lere bir yenisi daha eklenmiş ve Yapı Denetimi Hakkında Kanun başta olmak üzere birçok kanunda değişiklik yapılmıştır. Marmara depreminin 12. yılında yani 17 Ağustos 2011 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 648 sayılı “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname” de denetimsiz yapılar ve güvencesiz mühendisler oluşmasına zemin hazırlamaktadır.
Yapı Denetim Hizmet Bedelinin Yükü Mühendis ve Mimara Yüklenemez
648 sayılı KHK ile 4708 sayılı kanunun değişiklikler ile kanunun bazı fıkraları yürürlükten kaldırılmış ya da kelime oyunlarıyla cümleler değiştirilerek mimar ve mühendisler için birçok hak kaybına zemin hazırlanmıştır. 648 sayılı KHK’nin 27. Maddesi, 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun’un 5. Maddesinin beşinci fıkrasında yapılan değişiklik özellikle yapı denetimi alanında çalışan mühendis ve mimarları olumsuz anlamda etkilemektedir. Yasada belirtilen “yapı denetim asgari hizmet bedelinin” yapı yaklaşık maliyetinin “%3’ünden az olamaz” ibaresi yapılan değişiklikle “%1,5’dan az olamaz” olarak ifade edilmiştir. 648 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Yapı denetimi asgari hizmet bedelinin %1,5’e düşürülmesi, bir yandan pratikte bazı yapı denetim firmalarının uyguladığı %50’lere kadar varan fiyat kırımının kanunlaştırılması anlamını taşırken bir yandan da yapı sahibi ile yapı denetim kuruluşu arasında pazarlık yapılması gibi mimar ve mühendisleri doğrudan etkileyen bir hususu yasallaştırmıştır. Başka bir deyişle yasa eliyle yapılan fiyat kırımının faturası hizmetin niteliğine, çalışan mimar ve mühendise yansıyacağı çok açıktır. Mühendis ve mimarlar düşük ücretlerle ve güvencesiz koşullarda çalışmak zorunda kalacaklarından, nitelikli hizmet üretmelerinin olanakları da ortadan kalkacaktır.
Şimdi soruyoruz;
10 yıldır uygulanan %3’lük bedel Türkiye’de yapı denetimiyle ilgili hangi koşullar değiştirilmiştirilmiştir ki %1,5’e düşürülmüştür?
Türkiye’de hükümetin “refah seviyesinin arttırılması” vaadi ile mimar ve mühendislerin emeğinin ucuzlatılması arasındaki çelişki nasıl açıklanacaktır?
Mimar ve mühendislerin emeği ucuzlatılarak yapıların sağlıklı, nitelikli ve etkin bir şekilde denetlenmesi mümkün müdür?
Yapılar insanların hayatlarını sürdürdükleri alanlar olarak her birimizin hayatında bu kadar önemli yer tutarken, bu yapıların sağlıklı, güvenli ve nitelikli olarak yapımını denetlemek biz mühendislerin en kutsal görevlerinden birisidir. Sermayeye ve müteahhitlere yaranabilmek ve oy kaygısıyla yapılan bu değişikliklerle sorumluluklardan uzaklaşılmakta, mimar ve mühendisleri insanca yaşam koşullarından uzaklaştırırken insan hayatı da pazarlık konusu yapılmaktadır. Unutulmamalıdır ki; bu konuda yapılacak her türlü hatadan dönüş imkânsızdır.
4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun ile ilgili olarak mesleki sorumluluğumuzdan hareketle ilgili kanunun eksikliklerini yetkili mercilerle ve kamuoyuyla paylaşmıştık. Bir kez daha söylüyoruz; TMMOB’nin ve meslek odalarının içerisinde yer almadığı bir yapı denetimin başarılı olması söz konusu değildir. 10 yıldır yaşadığımız deneyimler, kanunun eksikliklerini göstermiştir. Yapılan değişiklik ise bu eksiklikleri gidermek yerine hukuksuz uygulamaları meşrulaştırarak sorunları kat be kat arttıracaktır.
İlgililere çağrımızdır: Yapılan yanlıştan bir an önce geri dönün ve en azından yönetmelik hazırlanması aşamasında yapı denetimiyle ilgili olarak söylediklerimize kulak verin ve odamızın ilan ettiği mühendis asgari ücretlerini dikkate alarak bölgesel yapı denetim hizmet bedelinin uygulamasının nispeten çözüm olacağını bir kez daha düşünülmesi gerektiğini hatırlatırız.
Nevzat ERSAN
İMO Ankara Şube
Yönetim Kurulu Başkanı