HES’e Manifesto Gibi Durdurma Kararı

Rize İdare Mahkemesi, Artvin Borçka’ya bağlı Camili Vadisi üzerinde yapılması planlanan Sarnıç HES Projesi’ne yürütmeyi durdurma kararı verdi. Mahkemenin gerekçeli kararı ise HES projelerine dair çevre manifestosu niteliğinde.

 

Türkiye’nin dört bir yanında yapılması planlanan Hidroelektrik Santrali projelerine karşı yürütülen çevre ve doğa hakkı mücadelesi, hukuksal mücadele ile bir arada büyüyor. Rize İdare Mahkemesi, Artvin Borçka’ya bağlı Camili (Maçahel) Vadisi’nde Dağlar Elektrik Üretim A.Ş. tarafından yapımı planlanan 25,5 megavat kurulu gücündeki Sarnıç 1-2 Regülatörleri ve HES Projesi için Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 16 Eylül 2008’de verdiği “ÇED gerekli değildir” kararını hukuka aykırı buldu. 

Mahkemeden ‘çevre manifestosu’ gibi karar 
Rize İdare Mahkemesi’nin verdiği yürütmeyi durdurma kararının gerekçeleri ise HES karşıtı mücadeleler için büyük öneme sahip. Kararda bakanlığın verdiği “ÇED gerekli değildir” kararının ‘açıkça hukuka aykırı’ olduğu ve ‘kamu yararına uygun olmadığı’ vurgulandı. Camili Vadisi’nin UNESCO tarafından 109 ülkede belirlenen 564 alan arasında Türkiye’deki tek Biyosfer Rezerv Alanı ilan edildiği, vadi üzerinde 8 ayrı HES projesinin planlandığı, bölgenin ‘çok çok çok özel ve kırılgan bir yapı’ya sahip olduğu belirtilerek Stratejik Çevresel Değerlendirme Yönetmeliği’nin bir an önce uygulamaya konulması gerektiği ifade edildi. Ayrıca bölgede orman vasfının çok yüksek olduğu, doğal arıcılık ve arı üretimi yapıldığı, doğal yerleşim alanları ile tarihi ve kültürel yapıların bulunduğu hatırlatıldı. 

Mahkeme uluslar arası antlaşmaların ve bölgenin önemi, koruma özelliği gibi birçok konunun görmezden gelindiğini, Doğal Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün bölgenin önemini kavramakta ve vurgulamakta ‘yetersiz’ kaldığı vurgulandı. ÇED sürecinin kesinlikle işletilemeyeceğini belirten mahkeme, bölgede inşaat dahil hiçbir çalışmanın yapılamayacağını açıkladı. 

‘Bakanlık HES konusundaki tavrını gösterdi’ 
Camili (Maçahel) Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği Başkanı Hasan Yavuz, “Maçahel’i vermeyeceğiz” başlıklı bir açıklama yaptı. Bölgenin öneminden bahseden Yavuz, “Derneğimizin ve vatandaşlarımızın bu hazinenin korunması için idare nezdinde yapmış olduğu bütün girişimler maalesef sonuçsuz kalmış ve haklı davamızı yargıya taşımak zorunda kaldık. Haklı mücadelemize ve direnişimize destek veren herkese teşekkür ediyoruz” dedi. Davayı açan avukat Yakup Şekip Okumuşoğlu ise projelerdeki açık hukuksuzluğun kanıtlandığını vurgulayarak önemli alanları HES projelerine açan bakanlığın uygulamalarına söylenecek söz kalmadığını belirtti. 

Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü Ömer Şan, kararın adeta ‘çevre manifestosu’ ve ‘bilimsel rapor’ niteliği taşıdığına işaret ederek ‘açıkça hukuka aykırı’ ibaresinin çok önemli olduğunu, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın HES’ler konusundaki tavrını ortaya koyduğuna dikkat çekti. Şan, “Sayın Başbakan, Sayın Çevre ve Orman Bakanı, Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, bürokratları ve idarecileri bu kararı çok iyi okusunlar. Okusunlar ki, bir avuç çapulcu tipler kimlermiş görsünler” dedi. 

’9 Nisan’da Ankara’dayız’ 
“Bizler suyuna, toprağına, doğal yaşam alanlarına sahip çıkan köylüler ve sorumlu yurttaşlar olarak, sularımızı, vadilerimizi, doğal yaşam alanlarımızı bu yasa ve hukuk tanımaz bir avuç çapulcu tiplere teslim etmeyeceğiz” diyen Şan yaşanan hukuksuzlukları haykırmak için 9 Nisan Cumartesi günü ülkenin bütün vadilerinden ve bölgelerinden yaşamı savunan herkesin Ankara’ya gelmesi çağrısında bulundu. 

Sendika.Org