Haziran İsyanı sırasında Dolmabahçe Valide Sultan Camii’nde yaralıları muayene eden hekimlerin yargılanmasına karşı basın açıklaması yapıldı.
Haziran İsyanı’nda Dolmabahçe’de polis saldırılarında yaralananlar, gazdan etkilenenler Kabataş Valide Sultan Camii’ne sığındı. Camii içi bir revire dönüştürülerek hekimlerce yaralılara müdahale edildi. Burada hekimlik görevi yapan Dr. Sercan Yüksel ve Dr. Erenç Yasemin Dokudan’a dava açılması üzerine 12 Nisan günü İstanbul Tabip Odası, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Adli Tıp Uzmanları Derneği’nin çağrısıyla Valide Sultan Camisi’nin önünde basın açıklaması yapıldı.
Camii yanındaki parktan kısa bir yürüyüşle gelinerek başlanan eylem İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu’nun konuşmasıyla başladı. İlk kez cami önünde bir basın açıklaması yapmak zorunda kaldıklarını belirten Çerkezoğlu: “Gezide yaptığımız gibi hastanın, yaralının yanında; ağaçlarımızı, insanlarımızı katleden hükümetin karşısında olacağız” dedi. Çerkezoğlu, hak aramanın, özgürlük istemenin yasak olduğu bir ülkede hekimlik onurunun AKP tarafından yargılanamayacağını ve suçlamanın yok hükmünde olduğunu söyledi ve ekledi “Yine olsa yine tedavi ederiz, etmeye de devam edeceğiz”.
İstanbul Tabip Odası Başkanı Taner Gören; 31 Mayıs’ın hastaların, yaralıların, ölülerin, organ kayıplarının da olduğu tarihi bir gün olduğunu ve bu durumda hekimlerin de tıbbi müdahale için olabilecek her yeri kullanmak zorunda olduğunu belirtti. Hükümetin yeni bir torba yasayla bu şekildeki yaralılara müdahaleyi suç kapsamına sokmaya çalıştığını söyleyen Gören, hekimlik onuruna sahip çıkmaya devam edeceklerini belirtti.
Basın açıklamasını okuyan İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Feray Kaya “Gerek Valide Sultan Camisi’nde gerekse ülkenin her yerinde yanındaki yaralıyı tedavi eden hekimleri yargılayamazsınız. Hekimleri yargılayacaksanız asistan hekimlerden değil, Hipokrat’tan başlayın.” dedi. Eylem “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” sloganlarıyla son buldu.
politeknik.org.tr