Elektik Mühendisleri Odası, Akkuyu Nükleer Santrali anlaşmasının feshedilmesi için çağrı yaptı. Çağrıda, santral henüz kurulmamışken feshin önünde hiç bir yasal engel bulunmadığı ifade edildi.
Elektrik Mühendisleri Odası(EMO), pahalı ve riskleri olan nükleer enerjiden vazgeçilmesi çağrısını yineledi. Akkuyu Nükleer Santrali için Rusya ile Türkiye arasında yapılan anlaşmanın maddelerini inceleyen EMO, santral henüz kurulmamışken, işletim başlamamışken Türkiye’nin anlaşmayı feshetmesinin, santralin kurulum ve işletmesiyle oluşacak zararlarla kıyaslanamayacağını belirtti.
Anlaşma maddeleri
EMO fesih çağrısında anlaşma maddelerinden doğan yükümlülükleri ‘Fesih halinde yürürlükte kalması öngörülen anlaşma maddelerine bakıldığında; bu maddelerin santral kurulmadan bir anlam ifade etmeyeceği görülmektedir. Anlaşmanın 18. Maddesi`nde fesih halinde yürürlükte olacağı belirtilen 10 madde, santral kurulmadan Türkiye için bir yükümlülük getirmemektedir. Bunlardan 5. Madde “Proje Şirketi” ile ilgili düzenlemeler olup; ancak santral kurulması durumunda geçerli olacak hükümleri içermektedir. “Lisanslama, Onaylar ve Düzenlemeler” konusundaki 8. Madde`de de fesih halinde yürürlükte tutulabilmesi için gerekli yatırımların yapılmış ve işletme aşamasına geçilmiş olmasını gerektirmektedir. 11. Madde`deki “vergilendirme”, 12. Madde`deki “yakıt, atık yönetimi ve söküm” gibi konulardaki düzenlemeler; aynı şekilde işletme aşamasına yöneliktir.’ ifadeleriyle açıklıyor. Çağrıda feshin gerçekleşmesi durumu ise ‘Türkiye’nin fesih kararı vermesi durumunda tahkimden çıkacak bir tazminat kararıyla Rusya`nın hak kayıplarını telafi etmek zorunda kalınsa da, nükleer santralın kurulmasıyla uğrayacağımız zararla kıyaslanamayacak bir kayıp söz konusu olacaktır.’ sonuçlarıyla anlatılıyor.
Deprem bölgesine nükleer santral, hukuksuz ÇED
Elektrik Mühendisleri Odası çağrısında ‘Deprem bölgesinde yer alan turizm ve doğal dokusuyla eşsiz güzellikteki Akkuyu`da nükleer santral yapılması kabul edilemez. Akkuyu için hazırlanan ve onaylanan ÇED Raporu da hukuki bir skandal boyutuna ulaşmıştır. ÇED Raporu`ndaki imzaların sahteliğinden, ÇED onayı verilmesini imkansız kılan doğa tahribatına varıncaya kadar Türkiye`nin elinde Akkuyu Nükleer Güç Santralı Anlaşması`nı geçersiz kılacak hukuki ve haklı gerekçeler bulunmaktadır. Uluslararası anlaşmaların iç hukuku aşamayacağı açıktır. ÇED sürecinin hukuki olarak olumsuz sonuçlanmasıyla birlikte Akkuyu Anlaşması doğal olarak işlemez hale gelecektir.’ ifadelerine yer vererek nükleer enerji üretiminin tehlikelerinin yanı sıra Akkuyu Nükleer Santrali’nin hukuksuzluklarıyla artan tehlikelere değiniyor.
Açıklamanın tam metni için tıklayınız.
politeknik.org.tr