Çapa Tıp Fakültesi’nde işçi sağlığı ve iş güvenliği koşullarının sağlanması için mücadele eden Araştırma Görevlisi Dr. Coşkun Canıvar’a verilen kademe durdurma cezası hastane önünde protesto edildi.
İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi’nde temizlik hizmetleri veren taşeron firmanın işçi sağlığı ve iş güvenliği eğitim toplantısında eksiklikleri, alınması gereken önlemleri ortaya koyan ve “nitelikli işçi sağlığı eğitimi” talep eden Dr. Coşkun Canıvar hakkında fakülte dekanlığınca açılan soruşturmada Canıvar’a verilen “kademe durdurma cezası” bugün (17 Eylül) protesto edildi. Çapa Tıp Fakültesi Mono Blok önünde yapılan eylemde bir araya gelen emek ve meslek örgütü temsilcileri, sağlık emekçileri, tıp fakültesi öğrencileri; güvenli çalışma ortamı sağlamak yerine işçi sağlığını savunan Coşkun Canıvar’a ceza veren hastane yönetimine tepki gösterdi.
“Güvenli çalışmayı savunmak suçsa, biz bu suçu işlemeye devam edeceğiz”
Eylemde konuşan DİSK Genel Sekreteri ve Dev Sağlık İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu “Karşı karşıya olduğumuz manzara, sermayenin çıkarları uğruna çalışanların sağlığını, hastaların sağlığını düşünen bir hekimin cezalandırılmak istenmesidir. Taşerona, haksız ve hukuksuz uygulamalara karşı çıkmak, güvenli çalışma ortamı istemek, işçi sağlığı ve iş güvenliği istemek suçsa biz bu suçu onurla işlemeye devam edeceğiz. Baktığı her şeyi para olarak gören iktidar anlayışının karşısında Coşkun Canıvar hocamızın yanındayız. Başta sağlık iş kolu olmak üzere taşeron uygulamasını bu topraklardan silmeye kararlıyız” dedi.
“Yaşamın her alanını savunmaya devam edeceğiz”
Eylemde konuşan Dr. Coşkun Canıvar, AKP iktidarının yaşamın her alanında yıkıma yol açtığını, yaşamı savunanların cezalandırılmaya çalışıldığını belirtti. Canıvar “İstanbul’un Kuzey Ormanları’nda katliamlarla doğayı yok ederek başlattıkları 3. Köprü, 3. Havalimanı, Kanal İstanbul gibi projelere para bulanlar hastanemiz, güvenli çalışma hakkımız, sağlık hakkımız mevzu olduğunda ‘kaynak yok’ diyorlar. Sağlık emekçileri güvensiz çalışma ortamlarına mahkum edilmeye çalışılıyor. Yaşam hakkımız yok sayılmaya çalışılıyor. 35 günlük bebek hastaneye gidemediği için öldü, çocuk işçiler çalıştıkları fırının deposunda öldürüldü, hemşire arkadaşımız, doktor arkadaşımız katledildi. Sağlık çalışanları olarak bizim işimiz emeği, insanı, doğayı, barışı savunmak. Ceza ve baskılarınız bizi işimizi yapmaktan alıkoyamaz. Bizler emeği ve yaşamı savunmaya devam edeceğiz. Hem de yaşamın her alanını her an savunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
politeknik.org.tr