Deprem kentlerinden alınan numunelerde asbest tespiti

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Temiz Hava Hakkı Platformu (THHP) deprem kentlerinde asbest analizi yaptı: Kahramanmaraş’ta 21 örneğin 8’inde, Elbistan’da 15 örneğin 2’sinde, Adıyaman’dan 30 örneğin 2’sinde asbest tespit edildi.

Türk Tabipleri Birliği ve Temiz Hava Hakkı Platformu 6 Şubat Maraş depremlerinin ardından bölgede yaptığı asbest analizlerinin sonuç raporunu bugün (27 Ekim) yaptığı basın açıklamasıyla kamuoyuyla paylaştı.

Kahramanmaraş merkezde alınan 21 örneğin 8’inde, Elbistan’da alınan 15 örneğin 2’sinde, Adıyaman’dan alınan 30 örneğin 2’sinde farklı türlerde asbest tespit edildiği açıklandı.

Raporda, yapıların çeşitli bileşenlerinde bulunan asbestin, deprem sırasında ve sonrasında yürütülen enkaz kaldırma ve taşıma işlemleri sırasında bu yapı bileşenlerinin parçalanması sonucu ortaya çıktığı ve solunan havaya karıştığı ve kent içinde rüzgâr ve diğer etmenlerle taşındığı belirtildi.

Konteyner kentler asbest tespit edilen hafriyat döküm sahalarına yakın

Hekimler, Adıyaman ve Kahramanmaraş kent merkezlerinde hafriyat döküm sahalarının asbest tespit edilen yerler arasında yer aldığını, bu sahaların yerleşim yerlerine ve konteyner kentlere yakın olduğunu dile getirdi.

Raporda “Özellikle Kahramanmaraş’taki büyük konteyner kentlerden biri asbest tespit edilen hafriyat döküm sahasına çok yakın ve hâkim rüzgâr yönünün etkisi altındadır” ifadeleri kullanıldı.

Kontrolsüz hafriyat faaliyetleri halkın sağlığını yok ediyor

Raporda, tespit edilen asbest türlerinin bir kısmının ticari olarak su ve ısı yalıtımı için kullanılan asbest türleri olduğu belirtiliyor. Bu veri, asbestin kaynağının yapılar/enkazlar olduğunu gösteriyor.

Raporda geçen “Toz örneklerinde tespit edilen asbest türlerinin bir kısmının (aktinolit) ise Türkiye’de ticari ürünler içinde kullanılmadığı bilinmekle birlikte, bu asbest türlerinin doğrudan doğadan (örneğin dere yataklarından) alınarak kullanılan kum gibi yapı malzemeleri ile beton ve sıva harçlarına karışmış olabileceği tahmin edilmektedir. Zira, çalışmada asbest bulunan hiçbir alan, Türkiye’de asbestin doğal zuhur alanları arasında yer almamaktadır” ifadeleri enkaz kaldırma adıyla yapılan kontrolsüz hafriyat faaliyetlerinin halk sağlığını yok saydığını bir kez daha ortaya çıkarmış oldu.

Raporun tamamı için tıklayınız.

Çevre mühendisleri de Hatay’da asbest tespit etmişti

Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, 2-3 Eylül’de Hatay’da yaptığı asbest analizinde Hatay Serinyol, Antakya, Samandağ, Yeşilköy ve Defne’de yapı enkazlarında, hafriyat toplama alanlarında, yerleşim alanlarından, toprak ve bitki/meyve yüzeylerinden alınan 45 numuneden 16’sında asbest lifleri tespit edildiğini açıklamıştı.

Depremde yakınlarını, kentini, yaşam alanlarını kaybeden milyonlarca insan şimdi asbest soluyor ve sağlığını kaybediyor.

politeknik.org.tr