Denize Atılan Ka(ra)nfiller – Ceyhan Akay

Üç yıl öncesiydi nükleer karşıtları heyecanlı bir biçimde Sinop’ta nükleer tehlikeye karşı mücadeleyi güçlendirmek adına bir dizi kararlar aldılar. Amaç nükleer karşıtı hareketi gençlik dinamizmi ile buluşturup direnişi büyütmek direnci ayağa kaldırmak ve nükleercileri geri püskürtmekti.

Bu amaçlar etrafında atılan adımlar bir anda çeşitli direnişlerle karşılaştı. İlk anlarda herkesin heyecanla kabul ettiği gençlik kampı bir anda Sinop nükleer karşıtı hareket içerisinde şiddetli tartışmalara neden oldu. Bu tartışmalar nükleer hareketi böldü. Ve kendilerine nükleer karşıtı diyen bir kesim gençlik kampını siyasi faaliyet yapmak ve yasadışı solcu olarak ilan ediverdiler. Evet, gençler aslında suç! İşlemişlerdi. Devrimci genç olmak hatta bir ileri adım daha sosyalist genç olmak bu ülkede suç olmuştu. Tüm mücadele alanlarına güç katmak dayanışma göstermek suç olmuştu. Devlet toplumu böyle biçimlendirmiş idi. Ancak gençleri bu şekilde suçlayan ve kamuoyuna duyuranlar bir başkaydılar. Kendilerince solcuydular. Bugünün ulusalcılarıydılar. Çünkü onlar yıllardır ülkemizde sürdürülen ve bir halkın varlığını yok sayan kirli savaşın şövenistleriydiler. Cumhuriyet mitinglerinde boy gösterendiler. Onlar biz kaç kişiyiz cidirler. Ve onlar hiç siyaset yapmamışlardır. Ve onlar ülkenin gencecik umutlarını bir çırpıda terörist ilan edenlerdir.
 Ben bugün üç umudun, devrimcinin, sosyalistin acısını bin kat daha yaşamaktayım. Acı büyüyerek devam ediyor. Üç genç devrimci hak etmedikleri şekilde bir muameleyle karşı karşıya kalıyorlar. Onların bıraktıkları tertemiz mücadele azmi ve direnişini hala kirletme peşinde olanlar var. Ve onlara prim verenler var. Yapılanları görmezden gelenler var. Özeleştiri yok. Yapılanlara dair bir açıklama yok.        Bunları acılarımdan süzerek yazıyorum.. Acı var ve acının duyulmaya ihtiyacı olan çığlığı var.Hala diyebilecek misiniz?Biz doğru yaptık.Hala diyebilecek misiniz? Emekten Barıştan Demokrasiden yanayız?Hala diyebilecek misiniz? Ayrımcı ötekileştirici değiliz?Siz yapılanları görmeyenler,Sinop Nkp ile yol yürümeye devam edeceğiz, bunlar düzeldi diyebilecek misiniz?.Sinop’a umut olmak için gelipte deniz olanların mücadelesinin içinin boşaltılmasına sessiz kalarak onay vermeye devam edecek misiniz?Tüm nükleer karşıtı kamuoyu; Bu duruma göz yummaya devam edecek misiniz? Çevreciler;

Devrimcileri, Sosyalistleri, cezaevlerinde işkence altında tutulanları, Kürt halkını Munzur’u, Hasankeyf’i, Cudi’de, Gabar’ da yakılan ormanları ve insanları yok saymaya devam edecek misiniz?
 Ekolojik mücadelenin emperyalizme ve kapitalizme karşı mücadeleden geçtiğini ve buna karşı tüm güçlerin birleşik mücadelesini örgütlemek gerektiği gerçeğini görecek miyiz?Duydum ki 22 Temmuz’da Sinop Nkp anma yapmış.Ne adına yapmış bilemem.Ama bildiğim bir gerçek var ki, Öner,Soner,Güneş istemezdi bu şekilde anılmayı.Onlar bugün kendilerini anar gibi yapanların aslında bıraktıkları mücadele emanetinin içini boşaltmaya çalıştıklarını bilirlerdi.Onlar cenazelerin kaçırılıp götürülmesi için gösterilen çabaların sessiz tanığı oldular.Onlar Sinop’a mücadele için geldiler, dayanışma için geldiler.Terörist ilan edildiler.Tertemiz bir mücadele geleneği bıraktılar.Kirlettirir miyiz?Asla!!!!

Yazının başlığında Denize atılan Ka(ra)nfiller diye yazdım.
 

Deniz her türlü saldırıya darağacında gösterdiği tavırla karşılık verdi. O devrimci tavır bugün DENİZ olunmalı şiarıyla DENİZ’leri çoğaltıyor. Öner, Soner, Güneş’te DENİZ olanlardandı. Talihsiz bir şekilde deniz aldı. Biz onlara nükleer karşıtı mücadelede SİNOP şehitleri dedik. Ancak bu üç karanfil aynı zamanda devrimciydiler, sosyalisttiler. İşte biz üç karanfilin devrimci kimliklerini unutturmayacağız. Dayanışmacı kimliklerini unutturmayacağız. Üç karanfili kirlettirmeyeceğiz. Yeni Soner, Öner, Güneş’ler katılacak saflarımıza. Ve bizler birlikte kuracağız Ekolojik Sosyalizmi. Yaşamını yitiren sosyalistleri yaşatacağız bu uğurda verilen mücadelede.

Ceyhan AKAY – 24.07.2009 SONER – ÖNER – GÜNEŞ MÜCADELEDE YAŞACAK!!!

kaynak: ekolojistler.org