ÇMO İstanbul Şubesi Öğrenci Komisyonu’ndan kadınlar: “Kadınların iradesinin tanınmamasını asla kabul etmeyeceğiz”
Spread the love

Bizler TMMOB üyesi kadın öğrenciler olarak TMMOB 4. Kadın Kurultayı`nda yaşananlara ve sonraki süreçte TMMOB yönetim kurulunun tavır ve diline dair kendimizi açıklama yapma zorunluluğunda hissediyor, konuya ilişkin endişelerimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Bilindiği üzere üniversitelerimiz bilim ve demokrasi yönünden tehdit altındadır. Üniversitelerimiz bilimsel temelden yoksun bırakılmaya çalışıldığı gibi, üniversiteye dair taleplerimiz ve mesleğimize ya da ülkemize dair tartışmalarımız üniversite yönetimleri tarafından ‘sakıncalı` bulunmakta; üniversitesi için hak iddia eden öğrenciler cezalarla, kaba şiddetle, tehditle sindirilmeye çalışılmaktadır. Bütün bunların yöntemsel olarak birleştiği nokta ise şudur: Hak arayışında olan, kendini ifade etmek isteyen öğrencileri ötekileştirmek ve suçlulaştırmak.

Mühendislik öğrenciliğinde ‘kadın` olmanın ise bütün bunlara ek olarak ağır bir bedeli daha var. Mühendislik gibi toplumsal algıda ‘erkek` işi diye içselleştirilmiş bir meslek dalı yeterince ‘kadın` işi görülmemekte; kadın işi görülmeyen bu mesleğin eğitimindeki ‘ayrımcı` dil bizlere her koşulda hissettirilmektedir. Bazı mühendislik bölümlerindeki kadın/erkek oranı da aslında bu dilin henüz lise öğrencisiyken de kadın öğrencilere benimsetilmiş olduğunu gözler önüne sermektedir.

Bütün bu olumsuz tabloda üniversitelerimizi daha yaşanılabilir bir yer haline getirmeye çalışan bizler henüz öğrenciyken tanıştığımız TMMOB`ye ‘başka bir dünya mümkün` diyerek sırtımızı yasladık ve TMMOB`nin iç demokrasisinden, bilimsel ve etik yapısından, ‘eşitlik` ilkesinden hiç şüphe duymadık.

TMMOB 4. Kadın Kurultayı`nda yaşananları ve ardındaki süreci dinleyip, okuyup, seyrettiğimizde ise büyük bir hayal kırıklığı yaşadık.

Mesleki ve sosyal anlamda her türlü bilgiyi birbiriyle paylaşan, tartışan, tartıştıran; fakültelerinde yan yana, omuz omuza durup mesleki mücadele veren, ‘halkın mühendisleri olacağız` şiarıyla arkadaşlarını demokrasi ve eşitlik içinde örgütleyen üniversiteliler olarak; kampüste, yurtta, sınıfta, stajlarda şantiyelerde, ofislerde tacize, tecavüze uğrayan ve ısrarla susturulmaya çalışan kadınlar olarak mücadele ettiğimiz her yerde olduğu gibi TMMOB`de de konuşacağız.

Konuştuğumuz zaman ‘bir grup provokatör` ilan edilmek; ülkemiz iktidar dilinin bize ithaf ettiği bir sıfat ve bizim alışkın olduğumuz bir tutumdur. TMMOB`de konuştuğumuz zaman ‘bir grup provokatör` ilan edilmek ise; alışık olmadığımız, inanmakta zorlandığımız; kabul ve tahammül etmeyeceğimiz bir durumdur.

Sizler bizleri ‘geleceğimiz sizsiniz`e inandırdınız. Eğer gelecek bizsek ve biz geleceksek bilinmelidir ki: TMMOB içerisindeki farklı görüşlere olan tahammülsüz tutumu, protesto hakkının suçlulaştırılmasını, ötekileştiren dili, kadınların iradesinin tanınmamasını asla kabul etmeyeceğiz. Gelecek, Bugün`e diyor ki: Bu dilden vazgeçin, konuya ilişkin özeleştirinizi verin, ayrımcılık içeren ve hedef gösteren bütün yazılarınızı paylaşımdan kaldırın ve bizleri sizlere yeniden inandırın.

Kurultay sürecinde ve sonrasında hedef gösterilen tüm kadın meslektaşlarımızın yanında olacağımızı bildiririz. Tıpkı üniversitelerimizde olduğu gibi!

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi
Öğrenci Komisyonu`ndan Kadınlar


Spread the love