İşkence Alanı Sokaklar Semozyumu sona erdi. Sempozyumda biber gazı, plastik mermi ve kimyasal içerikli suların ‘kimyasal silah’ olduğu ve yasaklanması gerektiği vurgulandı.
Bugün (25 Ocak Cumartesi) Şişli Kent Kültür Merkezi’nde İşkence Alanı Sokaklar Sempozyumu düzenlendi. Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, İstanbul Tabip Odası, İstanbul Eczacı Odası, Çağdaş Hukukçular Derneği, İnsan Hakları Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği’nin düzenlediği sempozyumda biber gazı, plastik mermi ve kimyasal içerikli suların kimyasal silah olduğu ve yasaklanması gerektiği vurgulandı.
Sempozyum Haziran İsyanı’nda yaşamını yitirenlerin anılmasıyla başladı. Sempozyumda, göz yaşartıcı gazların içerisinde kanser yapıcı etkisi olan metilenklorit bulunduğu belirtildi. Göz yaşartışı gazların akciğer, göz, burun, boğaz ve cildi tahriş ettiği, vücutta tahribata yol açtığı vurgulandı. Göz yaşartıcı gazların toksik etkileri bilimsel olarak kanıtlanmadığı için kesinlikle yasaklanması gerektiği ifade edildi.
Haziran İsyanı srasında 130 bin gaz fişeği kullanıldığı, ancak gazın etkisi dışında gaz kapsülünün de silah olarak kullanıldığı belirtildi. TTB’nin (Türk Tabipleri Birliği) biber gazının kimyasal silah olarak kabul edilmesi çalışma başlattığı ifade edildi.
Türkiye’de kullanılan biber gazının çok büyük bir bölümünün Brezilya’dan ithal edildiği belirtilirken Brezilya’da sendikaların “Türkiye’ye biber gazı satılmaması için” eylem yaptığı vurgulandı.
Sempozyumun forum bölümünde; gaz kullanımının yasaklanması için kampanya başlatılması gerektiği, gaz bombaları ile ilgili bilgilendirme broşürü hazırlanabileceği, biber gazını etkisiz hale getirebilecek bir kimyasal için çalışma yapılabileceği belirtildi.
Sempozyum, biber gazı kullanımının yasaklanması ve kimyasal silah olarak kabul edilmesi için mücadele çağrısıyla sona erdi.