Balıkesir’in Karesi ilçesinde ZSR Patlayıcı Sanayi Anonim Şirketi’ne ait fabrikada meydana gelen patlamada 12 kişi öldü, 7 kişi yaralandı. Çok tehlikeli sınıfta yer alan ve işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarına eksiksiz uyması gereken fabrikada meydana gelen işçi katliamı, sorumlulukların yerine getirilmediğini acı biçimde ortaya çıkardı. Fabrikanın ortakları arasında AKP’li Kalyon Holding de var.
Balıkesir’in Karesi ilçesinde mühimmat, patlayıcı, av/spor fişeği üretilen ve 608 işçinin çalıştığı ZSR Patlayıcı Sanayi Fabrikası’nda meydana gelen patlama ve o esnada yapının çökmesi nedeniyle 12 işçi yaşamını yitirdi. Patlamayla ilgili 10 kişi gözaltına alındı.
Patlayıcı madde üretimine ilişkin yönetmelikler ve standartlar belirli iken fabrikada katliama dönüşen bir patlamanın yaşanması ZSR Patlayıcı Sanayi Anonim Şirketi’nin çalışma ortamını güvenli hale getirme konusundaki sorumluluklarını yerine getirmediğini gösteriyor.
Olası ihmaller neler?
Patlamayla ilgili rapor hazırlayan Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi fabrikada patlayıcı özellik gösteren maddelerin kullanıldığını ancak bu maddelerin birçoğunun kendi başlarına patlayıcı özellikte olmadığını belirtti. Kimya mühendisleri bu çapta bir patlamanın olabilmesi için basınç ya da sıcaklık artışı; toz ya da buhar halinde işletme havasına karışma gibi istenmeyen durumların oluşması gerektiğini bildirerek olası ihtimalleri şöyle sıraladı:
- Basınç altında işlem gören barut kimyasalların, kısa sürede patlayıcı ortam yaratması
- Çalışan ya da ekipmanlar üzerindeki statik elektrik yüklerinin deşarj olması ve patlayıcı ortamı
tutuşturması - Yanıcı ve patlayıcı maddelerin bulunduğu, işlendiği ortamlarda, patlama güvenlikli
(Explosionproof) cihazların kullanılmaması ve çıkan elektriksel kıvılcımların patlayıcı ortamı
tutuşturması - Kaynak, kesme, sürtünme gibi işlemler sonrası çıkan kıvılcımın patlayıcı ortamı tutuşturması
- Mermi, fişek, ANFO gibi maddelerin büyüyen bir yangının içinde kalması
“Bakanlığın cevaplaması gereken sorular var”
Kimya mühendisleri katliama dönüşen paylamayla ilgili hukuki ve teknik inceleme sürecinin şeffaf olması gerektiğini vurguladı, işyerini denetlemekle yükümlü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ivedilikle cevaplaması gereken soruları açıkladı:
- Firmada daha önceki yıllarda da patlama yaşandığı belirtilmektedir, bu kazalar sonrası yapılan denetimler ve yaptırımlar nelerdir?
- Büyük kaza frekans değeri hesaplandıktan hemen sonra böyle bir kazanın yaşanmış olması, firmanın yaptığı hesaplamaların doğruluğunu sorgular niteliktedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu hesaplamaları ve hazırlanan güvenlik raporunun kantitatif risk analizlerinin teknik denetimini eksik mi yapmıştır?
- Firmanın patlayıcı ortamlarda kullandığı elektrikli ekipmanların periyodik muayenelerine ait rapor var mıdır ve varsa bu raporu kim denetlemiştir?
- İşverenin hazırlamakla yükümlü olduğu Patlamadan Korunma Dokümanın’da, patlamaya sebep olabilecek riskler ve patlayıcı ortam sınırlarına yönelik öneriler işveren tarafından yerine getirilmemiş midir?
- Patlamayı bastırma, yönlendirme sistemleri yatırımı konusunda işverenin eksik bıraktığı alanlar mı mevcuttur?
- İşveren, statik elektrik deşarjlarını engellemek için topraklama ve eş potansiyel bağlama sistemleri konusunda bir yatırım yapmış mıdır?
- İşverenin işçilere vermek zorunda olduğu ayakkabı ve iş eldivenleri, ESD (Electro Static Discharge) özellikte midir?
- Kaza sonrası içeride kaç kişinin kaldığı, yaralı sayısı gibi veriler hızlıca oluşturulamamıştır. Acil durumlar sonrası çalışanların sayım yöntemi konusunda işveren bir önlem almamış mıdır?
- Organize Sanayi Bölgesi Yönetimi, Kimya Mühendisleri Odası’nın uzmanlık desteğini alarak bu işletmede denetimde bulunmuş mudur?
- Patlayıcı madde üretimine ilişkin tüzük, yönetmelik ve standartlardan hangisine uyulmadığı için bu kaza meydana gelmiştir?
ZSR Patlayıcı Sanayi şirketi kimin?
Son 5 yıl içinde gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisna ve iadesi, vergi indirimi vb. milyonlarca liralık teşvik ve muafiyetler alan fabrika ZSR Patlayıcı Sanayi Anonim Şirketi’ne ait. ZSR Patlayıcı Sanayi, Zirve Holding ve Senta Madencilik şirketlerinin ortak kuruluşu. Zirve Holding’in sahibi Ömer Faruk Kalyoncu, yandaş Kalyon Holding’in sahibi Hasan Kalyoncu’nun oğlu.
Denetlenmeyen, yaptırım uygulanmayan şirketler
Türkiye’de işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri, çalışma ortamının güvenliğinin sağlanması patronlar ve iktidar için yasal prosedürlerden ibaret. Türkiye çalışma hayatında en fazla işçinin iş cinayetlerinde yaşamını kaybettiği ülkelerden birisi. Çalışma Bakanlığı’nın denetim ve yaptırım uygulamalarını etkin biçimde sürdürmemesi katliamlara davetiye çıkarıyor.
İş cinayetleri sonrasında üst sorumluların cezalandırılmaması patronların, denetimle sorumlu bürokratların korunması anlamına geliyor. ZSR Patlayıcı Sanayi fabrikasını patlamaya götüren işleyiş, 3 Temmuz 2020’de Sakarya’nın Hendek ilçesinde yer alan havai fişek fabrikasını patlamaya götüren işleyişle ne yazık ki benzer. Soma’da, Ermenek’te, Çorlu’da ve daha nice katliamda aynı sonuçlara ulaşmak mümkün. İşe bir de iktidarın imtiyazlı şirketleri girince hesap sorulmazlık/vermezlik işleyişi daha da belirgin hale geliyor.
politeknik.org.tr