Dev Sağlık-İş Sendikası, aralık ayında başlayacak olan asgari ücret görüşmeleri öncesinde Asgari Ücret Çalıştayı düzenledi. Sendikaların, işçilerin ve akademisyenlerin katıldığı çalıştaydan, mücadele kararı çıktı.
İstanbul Eczacı Odası Toplantı Salonu’nda 24 Kasım 2012 günü gerçekleştirilen çalıştaya DİSK Genel Sekereteri Adnan Serdaroğlu, Dev Sağlık-İş, Politeknik, TÜMTİS, ataması yapılmayan öğretmenler, Yrd. Doç. Dr. Hakan Koçak, gazeteci yazar ve sendika uzmanı Atilla Özsever, gazeteci yazar Mustafa Sönmez, DTK Sosyal Araştırmalar komisyonu adına Ferda Koç ve Dev Sağlık-İş Onursal Başkanı Doğan Halis yaptıkları konuşmalarla katkıda bulundular.
Çalıştayın açılışını yapan Dev Sağlık-İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Samsun’da iş kazası sonucu hayatını kaybeden işçileri andı. Çerkezoğlu’ndan sonra DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu açılış konuşması için kürsüye davet edildi.
Açılış konuşmalarının ardından çalıştayın ilk sunumunu Atilla Özsever, “Asgari ücretin tarihçesi ve sendikal hareketin bu konudaki tarihsel deneyimleri” başlığıyla gerçekleştirdi. Özsever, asgari ücretin tarihçesini aktarırken, işçilerin mücadele ettikleri dönemlerde asgari ücrette önemli kazanımlar yaşandığını belirtti.
Özsever, 1936 yılından bu yana İş Kanunu’nda bulunan asgari ücretin sadece işçi için belirlendiğini, asgari ücretin hesaplanmasında işçinin ailesinin gözetilmediğini belirtti. Özsever, ILO sözleşmesinin 131 sayılı maddesinde, asgari ücretin işçinin ailesiyle birlikte düşünülüp belirlenmesi gerektiğini söylediğini, ama Türkiye’nin bunu reddettiğini vurguladı.
Özsever’in ardından Mustafa Sönmez, “Dünyada ve Türkiye’de ekonomik tablo çerçevesinde asgari ücretin durumu” başlıklı sunumu ile asgari ücrete “erişebilme” sorununu dile getirdi. Sönmez, insanca yaşam için asgari ücret mücadelesi verenlerin yanında bir de asgari ücrete ulaşamayanların olduğunu belirterek işsizlerin, ev kadınlarının, kayıt dışı çalışanların asgari ücrete bile ulaşamadığını vurguladı.
Sönmez, devlet kurumu olan TÜİK’in (Türkiye İstatistik Kurumu) yaptığı istatistiklerin doğru olmadığını, ülke genelinde toplamda 4 milyon işsiz olduğunu, TÜİK’in işsiz sayısını 2,5 milyon olarak verdiğini ifade etti.
Sönmez’den sonra söz alan akademisyen Hakan Koçak, asgari ücret tartışmalarının ülkedeki sendikal hareketin birleşmesi açısından önem arz ettiğini belirtti.
DTK Sosyal Araştırmalar Komisyonu ve Sosyal Haklar Komisyonu adına söz alan Ferda Koç, bölge köylerinin yakılarak kentlere göç etmek zorunda kalan Kürtlerin emek hareketine katılım biçiminin avantajsız bir durum olduğunu ifade etti. Koç, bölgesel asgari ücret tartışmalarının “Kürt illerini Türkiye’nin Çin’i yapma” olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Koç, riskli işlerde çalıştırılan Kürt işçilerin oranının, diğer işlere göre 2-3 kat daha fazla olduğunu belirterek, mevsimlik tarım işçiliği, inşaat işçiliği gibi tehlikeli alanlarda ise %80’lere varan oranlarda Kürt işçisinin çalıştığını vurguladı.
Koç, bölge insanının asgari ücretin altında çalıştırıldığını ifade ederek, Türkiye’deki sendikal hareketin, asgari ücret tartışmalarını Kürt işçiler açısından yapmaya başlamasının Kürt sorunun çözümünde de etkili olacağına işaret etti.
Çalıştayın devamında salondan söz alan DİSK Bank-Sen Genel Başkanı Önder Atay, bankacıların fiilen günde 12 saat çalıştırıldıklarını, mesai ücretinin verilmediğini ve aldıkları ücretin saat hesabı yapıldığında asgari ücretin altına düştüğünü belirtti.
Politeknik Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Hocaoğulları da söz alarak, asgari ücret konusunun günümüzde ücretli çalışan herkesin sorunu olduğunu belirtti. Asgari ücreti insanca bir yaşam ücreti olarak ifade ettiklerini söyleyen Hocaoğulları, bugün çok sayıda mühendis, mimar ve şehir plancısının çalışma hayatında güvencesizliğin farklı biçimlerini yaşadığını ve düşük ücretlerle çalıştığını vurguladı.
Ataması yapılmayan öğretmenler adına yapılan konuşmada ise dershane öğretmenlerinin ve ücretli öğretmenlerin asgari ücretin çok altında bir ücretle çalıştırıldığı belirtildi.
Tartışmaların ardından çalıştayın değerlendirmesi yapılarak aralık ayı içerisinde asgari ücret zammının belirlenmesine kadar olan sürece dair kısa vadeli bir program çıkarıldı.
Çıkarılan programda,
-Asgari ücretin idari bir biçimde belirlenmesinden çıkartılıp toplumsal bir yöntemle belirlenmeli ve toplumsal pazarlık fiili olarak örgütlenmesi,
-Sendikal hareketin, emek örgütlerinin her kesimini de kesen asgari ücret talebi toplumsal muhalefetin temel mücadele alanlarından bir tanesine dönüştürülmesi,
-Asgari ücret görüşmeleri başladığı günden itibaren toplumsal muhalefetin tüm bileşenleriyle birlikte güçlü eylemler yapmak ve görüşüldüğü gün Çalışma Bakanlığı önünde ortak bir merkezi eylem yapılması ve aynı zamanda da asgari ücret zammı ile ilgili imza kampanyası başlatılması
kararı alındı.
Çalıştayın sonuç bildirgesine önümüzdeki günlerde sitemizin Bilgi-Belge kısmından ulaşabilirsiniz.
politeknik.org.tr