Ağaçlı köylüleri; sahili, ormanı, tarım arazilerini, yaşam alanlarını talan eden projelere karşı eylem yaptı.
3. köprü ve 3. havalimanı projeleriyle doğası yağmalanan, kum tepeleri Kuzey İstanbul A.Ş şirketi tarafından çalınan, hafriyat kamyonlarıyla iş makinalarıyla yaşam alanları tahrip edilen Ağaçlı Köyü’nün sakinleri ve bu talana karşı duran yaşam savunucuları dün (14 Aralık) Ağaçlı’da ortak basın açıklaması yaptı.
Yaşam hakkımız için direneceğiz
Eylemde, basın açıklamasını Ağaçlı Köyü Kalkındırma ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Erol Ayten okudu. Ayten, vahşice yürütülen projelerin köyün merkezini ve sahilini şantiyeye çevrildiğini, hafriyat kamyonlarıyla köy yollarının çöktüğünü, köyün dışarıya ulaşımının kısıtlanarak en temel hak ve özgürlüklerin engellendiğini vurguladı. Ayten “Bizler bugün bu talana ve kanunsuzluğa göz yumanlara dur diyeceğiz, yaşam hakkımız için direneceğiz. Tüm bu talanı kamuoyunun gözü önüne sürecek, yasalardan doğan tüm haklarımızı da hukuki süreçleri başlatarak sonuna kadar kullanacağız. Her yer Ağaçlı, her yer direniş!” ifadelerini kullandı.
Basın açıklaması ardından Ağaçlı köylüleri ve yaşam savunucuları köy kahvesinde bir araya gelerek mücadeleyi nasıl sürdüreceklerini konuştu.
Eylemde okunan basın metni şöyle
Basına ve Kamuoyuna
İstanbul’un kuzey orman köylerinden Ağaçlı’da çember daralıyor. Daha dün 3. köprü ve 3. havaalanı projeleri için köyümüz TOKİ tarafından Acele kamulaştırma kararlarının uygulanma alanı haline getirilmeye çalışılırken, bugün daha da cüretkâr tutum içine giren özel sektör, köylünün karşısına vahşice uygulamaları ile çıkmıştır. Buna yol açan en büyük sebep, 30 Mart 2014 tarihindeki mahalli seçimlerden sonra köylerin tüzel kişiliğinin kaldırılması ve İstanbul Mahallesi haline gelmesidir. Köyler üzerindeki bu baskı bununla da kalmamış, mera tapularının ilgili belediyelere devri ile köylü kullanımından çıkarılması ile taçlanmıştır. Hayvancılık Ağaçlı’nın geçim kaynaklarından biridir. Meralar ve köy tüzel kişilikleriyle ilgili bu gelişmeyle birlikte, hem köylünün geçim kaynağı kısıtlanmış, hem de besin kaynaklarıyla birlikte hayvanların yaşam hakkı ellerinden alınmıştır.
Bu değişikliklerle meralar özel sektörün kar hırsına teslim edilmiştir. Meraların işlenmesi kolaylaştırılmış, köylünün müşterekleri özel sektöre adeta gümüş tepsi içinde sunulmuştur. Bunun en büyük kanıtı Kuzey İstanbul A.Ş.’nin faaliyetleridir. Köy halkının belli bir süredir ileri sürdüğü iddia geçtiğimiz hafta kanıtlanmış, Kuzey İstanbul A.Ş.’nin Ağaçlı sahilinden ve meralarından yasa dışı bir şekilde kum aldığı Tarım İl Müdürlüğü tarafından tespit edilmiş, şirketin suç işlediği sabitlenmiştir.
Kuzey İstanbul A.Ş.’nin maden kanunları ile verilen kömür çıkarma ve işleme ruhsatlarını öne sürerek sahil şeridi ve köy sahilinde yasa dışı kum tesislerin kurması ve kum çekmesi, projesiz yol inşaatları yapması ve tüm bunlar için maden çıkarma faaliyeti sonrası bölgenin rehabilitasyonu için yasal sorumluluk gereği dikmiş oldukları ağaçları yok etme gayretleri Ağaçlı halkının gözünden kaçmamıştır, kaçmayacaktır.
Köyümüzün merkezi ve sahili şantiye haline getirilmiştir! Günlük 2-3 bin hafriyat kamyon trafiği yüzünden köyün yolları çökmüş, 3. köprü bağlantı yolları inşaatlarının da etkisiyle Ağaçlı’nın, bağlı olduğu Eyüp ilçe merkezine ve komşu köylere ulaşımı sorunlu hale gelmiştir. Köyün içinden vızır vızır geçen hafriyat kamyonları yüzünden ilkokul öğrencileri okula gidemez olmuştur. Bu yollar üzerine kurulu elektrik, su ve iletişim hatları her gün arıza vermektedir, bu da tehlikenin ve köy halkının temel hak ve özgürlüklerinin engellenişinin doğrudan kanıtıdır.
Bu arızalar Ağaçlı halkının Kuzey İstanbul A.Ş. talanına karşı mücadele kararı almasının hemen ardından nedense artmış, köyde 12 saati geçen uzun elektrik kesintileri meydana gelmiştir. Yine mücadele kararından sonra Eyüp Belediyesi’nin köyün yollarını iyileştirmek üzere çalışma gerçekleştiren iş makinaları köyü terk etmiştir. Öne sürülen gerekçe ise daha öncesinde de aynı olduğu gayet açık olan hava koşullarıdır.
Talan bunlarla da sınırlı değildir. Tüm İstanbul halkına bedelsiz olarak açık olan tarihi köy plajının yanında, Kemal Sunal ve Şener Şen’in oynadığı Tosun Paşa, Türk sinemasının dünyaca ünlü isimlerinden Metin Erksan’ın yönettiği ve Zeki Müren’in oynadığı İstanbul Kaldırımları filmlerinin ve son dönemde en çok izleyici çeken dizilerden Leyla ile Mecnun’un da çöl sahnelerinin çekildiği, hem ortak kültür varlığımız olan hem de mera kanunuyla koruma altında bulunan Kumtepe’de de şirketin yıkımı sürmektedir. Şirket, yakınlardaki mega projelere kum ikmali yapmak amacıyla Ağaçlı sahilinden bu bölgeye projesi bulunmayan bir yol inşa etmiştir. Buradaki çalışma 24 saat kesintisiz sürmektedir.
Köyümüzün içine atıldığı bu durum hiçbir şekilde kabul edilemez. “Acele kamulaştırma” bahanesiyle İstanbul’un kuzey ormanlarının imara açılmasını ve köylerimizin yaşamlarının alt üst edilmesini asla kabul etmiyoruz. Bizler bugün bu talana ve kanunsuzluğa göz yumanlara dur diyeceğiz, yaşam hakkımız için direneceğiz. Tüm bu talanı kamuoyunun gözü önüne sürecek, yasalardan doğan tüm haklarımızı da hukuki süreçleri başlatarak sonuna kadar kullanacağız.
Her yer Ağaçlı, her yer direniş!
Ağaçlı Köyü Sakinleri
Ağaçlı Köyü Kalkındırma ve Güzelleştirme Derneği
Kuzey Ormanları Savunması
Kaynak: kuzeyormanlari.org, Politeknik