Site iconPoliteknik – Halkın Mühendisleri Mimarları Şehir Plancıları

2.Politeknik Kampı Sonuç Bildirgesi


9-10 Ekim 2010 Akçakoca

Emek gücünün güvencesizleştirilmesi, kamusal alanların piyasalaştırılması, yaşam alanlarının ve doğanın metalaştırılması ile belirginleşen, dönemin sermaye birikim rejimi, mühendis, mimar, şehir plancıları olarak bizleri de derinden etkiliyor.

Çalışma hayatlarımızda; esnek ve uzun çalışma saatleri, düşük ücretler, kırpılmış sosyal güvenlik haklarımızla güvencesizliğin farklı boyutlarını yaşarken, işsizlik  büyüyen bir tehdit olarak bizi haklarımızdan, sosyal yaşamlarımızdan her geçen gün daha fazla ödün vermeye zorluyor.

Üniversite eğitiminin vazgeçilmez niteliği olması gereken bilimsellik, gerici ve piyasacı politikalarla erozyona uğratılıyor, paralelinde mühendislik, mimarlık eğitimi niteliksizleştirilip unvanlarımız ellerimizden alınıyor. Üniversite eğitimi sonrası mesleğimizi icra edebilmek için yetkilendirme ve belgelendirme uygulamaları dayatılıyor. Bu uygulamaların sonucu ise, paralı eğitim programları ve meslek alanlarımızın parçalanması  olurken;  bilgimize, yaratıcılığımıza ve geleceğimize el koyuluyor.

Bir yaşam biçimi olarak cemaatleşme kıskacıyla yaygınlaştırılan gericilikle toplumsal hayatımızın bütünü baskılanıyor.

Alevilerin, Kürt halkının talepleri; neo-liberal program ekseninde sindiriliyor, baskıcı politikalar genişliyor.

Bizler; mesleğimizin, insanca yaşam olanaklarımızın ve geleceğimizin ellerimizden alındığı böylesi bir süreçte, bilimsel bilgi ve teknik formasyonumuzla, bugün haklar mücadelesi şeklinde gelişen sınıf hareketinin bir parçası olduğumuz bilinciyle diyoruz ki:

Kendi hayatlarımızda yoksulluk ve yoksunluğa yol açan eğitim, sağlık, barınma, enerji, gıda, su ve hatta hava gibi temel yaşamsal -haklarımızın piyasalaştırıldığı neo-liberal programa karşıyız.

Eğitim, sağlık, barınma, enerji, gıda ve su gibi kamusal alanların sermayenin daha fazla kar edeceği biçimde düzenlenmesiyle eş zamanlı olarak çalışma yaşamlarımızdaki güvencesizliğin derinleştiğini biliyor, insanca bir yaşam ve güvenli bir gelecek için yükselen hak mücadeleleri içinde mesleğimize, emeğimize ve geleceğimize sahip çıkmak için yer alıyoruz.

Doğayı talan ederek, kültürel miraslarımızı yok ederek, tarım alanlarımızı gasp ederek, barınma hakkımızı hiçe sayarak, suyumuza, yer altı ve yer üstü kaynaklarımıza el koyarak sermayenin kar alanını genişletmeyi amaçlayan her türlü (HES, termik-nükleer santral, 3.köprü, kentsel dönüşüm vb) projenin karşısında halkın mühendisi, halkın mimarı, halkın şehir plancısı olarak duruyoruz.

Neo-liberal piyasa düzeninde parçalanan, standartlaştırılan mesleki bilgimizi mücadele içinde bilimsel niteliği ile yeniden yaratacağız.

İnsanca yaşam mücadelesini güvenceli bir iş mücadelesinden bağımsız görmüyoruz. Güvenceli bir iş için işyerlerimizde, meslek odalarımızla ve sendikalarla birlikte örgütlü bir mücadele yürüteceğiz.

Üniversiteliler üzerinde kurulmaya çalışılan gerici/piyasacı tahakküme, mühendislik ve mimarlık eğitimindeki dönüşümlerle öğrencilerin ve yeni mezun meslektaşlarımızın emeklerinin daha fazla sömürüye açılmasına karşı mücadeleyi sürdüreceğiz.

Üniversitelerde üretilen bilgiyi halk yararına kullanacak doğrudan kanalları yaratarak; parasız, bilimsel, anadilde eğitim, demokratik üniversite mücadelesini aydın kimliklerimizi yeniden inşa ederek yükselteceğiz.

Oluşturduğu parçalanma sonucu mühendislik bilgi ve deneyiminin birikmesini imkansızlaştıran ve mühendis emek gücünün sömürüsü anlamına gelen belgelendirme, yetkilendirme uygulamalarına karşı, mücadelemizi sürdüreceğiz.

Üretilen her türlü mal ve hizmetin halkın sağlığı ve güvenliği açısından; üretim süreçlerinde  ise işçi sağlığı ve güvenliği ile çevre denetiminin her türlü piyasa mantığından arındırılarak gerçek bir  kamu  hizmeti anlayışı ve kamu finansmanıyla yapılması için mevcutta piyasa işleyiş kurallarıyla gerçekleştirilen denetimlerin kamulaştırılmasını sağlamak üzere mücadele edeceğiz.

İki buçuk seneye yakın bir süredir yayın hayatında olan internet sitemizi ve çalışmalarımızı kurumsallaştırmak üzere yedi aydır sürdürdüğümüz dernek faaliyetimizi; insanca bir yaşam ve güvenli bir gelecek özlemi duyan mühendis, mimar, şehir plancılarının, teknik elemanların adresi haline getirecek pratik faaliyetleri öreceğiz.

Yaşamlarımızdaki yıkıma, talana ve sömürüye karşı hak mücadelelerini geliştirmek iddiasında olan bizler; yalnızca meslek odalarımızda değil mahallelerde, işyerlerinde, köylerde bu mücadelenin bir öznesi olacağız.

 

 


Exit mobile version