Toplumsal Muhalefet Yerel Düzeyde Hareketlendi – Atilla Özsever (Yurt)

Sendikal Güç Birliği Platformu’nun (SGBP) 23 Mart’taki Lüleburgaz mitingi, gelecek için önemli işaretler taşıyor. SGBP’nin bu mitingine platforma dahil olmayan ancak Türk-İş üyesi olan Genel Maden-İş, Yol-İş, Şeker-İş gibi sendikaların katılması, hatta pankart açmasa da Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu’nun sendikası Tes-İş’ten de bir grup işçinin yürüyüş kolunda yer alması önemli bir gösterge.

Türk-İş’teki 10 muhalif sendikayı temsil eden platformun “Güvencesiz Çalışmaya Hayır, Taşerona Son” mitingine DİSK’ten de Birleşik Metal-İş, Devrimci Sağlık-İş, Genel-İş, Tekstil, Emekli-Sen’in de katılması, ayrı bir önem taşıyor. KESK’e bağlı Eğitim-Sen ile Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun da mitingde yer alması, işçi-memur hareketinin birlikteliği açısından olumlu bir gelişme.

Tüm bu çalışan kesimin temsilcilerinin yanı sıra CHP, ÖDP, İşçi Partisi, TKP, EMEP gibi sol partilerin de mitinge aktif bir destek vermesi, toplumsal muhalefet hareketinin oluşumu ve harekete geçmesi açısından kayda değer bir göstergedir.
Mitinge 10 bin dolayında bir katılım oldu, daha fazla da olabilirdi. Ancak 1 Mayıs’lar dahil Lüleburgaz’da şimdiye kadar yapılan mitinglerin en kalabalık olanı diye ifade ediliyor.
Kuşkusuz katılanları önemli bir bölümü de, çevre illerden otobüs tutularak getirilmişti. Lüleburgaz halkının bir kısmı mitinge katılsa da ağırlıklı bir bölümü sokaklarda, evlerinin pencere ve balkonlarında yürüyüş ve mitingi izliyordu. Halkta AKP’den belli bir memnuniyetsizlik olsa da tam anlamıyla güven verebilecek siyasal bir çekim merkezine ihtiyaç duyulduğu görülüyor.
CHP’nin mitinge önemli bir desteği vardı, ancak buradaki insanlar CHP’nin Trakya’daki potansiyeli dikkate alındığında daha aktif ve örgütlü bir katılımını bekliyorlardı. CHP kortejinde kadınların militan tavrı da dikkat çekiyordu.

En çok kullanılan slogan, “Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek” sloganıydı. “Kahrolsun ABD, işbirlikçi AKP”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Dünya yerinden oynar işçiler birlik olsa”, “Türk-İş uyuma, işçine sahip çık” sloganları da dile getiriliyordu.

Mitingin ana konusu olan taşeronlaşmaya ilişkin görüşlerini aldığımız Kırklareli Belediyesi ve Karayolları’ndaki taşeron işçileri, her yıl şirket değiştiği için işten çıkarılanların kıdem tazminatı alamadığını, asgari ücretle çalıştıklarını, aynı işi yapan kadrolu çalışanlara ise 3-4 kat daha fazla ücret verildiğini, fazla mesai ücreti ödenmediğini vurguladılar.
Trakya’nın Lüleburgaz’ında bir meşale yandı, şimdi sıra bu meşalenin bölge, bölge yayılmasında. Toplumda muhalif bir öz, bir tepki var. Ancak vatandaş, hem sendikal anlamda, hem de siyasal anlamda bir liderlik, bir önderlik bekliyor. Yerel düzeylerde emek eksenli olarak başlatılan bu toplumsal muhalefet hareketinin daha dinamik bir şekilde sürdürülmesi büyük önem taşıyor.

Sendikal Güç Birliği, DİSK, KESK ve sınıf mücadelesini benimseyen diğer emek örgütlerinin yeni bir oluşum halinde sol siyasal partilerin de aktif desteği ile yoluna devam etmesi gerekli gözüküyor. Önümüzdeki mitingin Ege bölgesinde yapılması düşünülüyor. Haydi hayırlısı, mücadeleye devam…