15 Mayıs Cumartesi günü Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Dış Karakol Binasında, ÇMO İstanbul Şubesi tarafından 30 kişinin katılımıyla “TMMOB ve Siyaset” konulu bir panel düzenlendi. Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şube başkanı Semra OCAK moderatörlüğünde gerçekleşen panele, TMMOB 35. Dönem Yönetim Kurulu II. Başkanı Celal Beşiktepe ve Çevre Mühendisleri Odası 3. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat Göksu konuşmacı olarak katıldı. Etkinlikte açılış konuşmasını yapan Semra Ocak’ın ardından Oda eski Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Ünlütürk’ün etkinlik katılımcılarına gönderdiği mesaj okundu. Ardından söz alan ÇMO YK üyesi Baran Bozoğlu DDK raporu ve TMMOB’ye dönük baskılara değinen bir konuşma yaptı. Daha sonra söz konuşmacılara verildi.
İlk konuşmacı olarak söze başlayan Celal Beşiktepe, kendisin de öğrencilik yıllarında adım atmış olduğu TMMOB’nin, 80 öncesi önemli demokrasi deneyimleriyle dolu olduğunu belirterek söze başladı. Beşiktepe konuşmasında “TMMOB’nin siyasetle kurduğu ilk sağlıklı ilişki 70lerde Dev-Genç’lilerin örgütlü bir şekilde TMMOB kurullarında yer alması ile başladı. Ondan önce etkisiz, kendini kapatmış bir ortam vardı.” vurgusunu yaptı. 1996 yıllarında ise TMMOB’ nin demokrasi mücadelesinde tekrar önemli adımlar atmaya başladığından söz eden Beşiktepe o tarihlerde gerçekleşen TMMOB Demokrasi Kurultayı’nın önemine dikkat çekti.
Beşiktepe TMMOB’nin siyaset anlayışı konusunda ‘TMMOB’nin içine girdiği alanı değiştirme eyleminin kendisi, doğru siyaset yapma biçimidir. Farklı siyasi kimliklerimizi TMMOB’nin üzerine çıkarma doğru değildir. Bu durum aynı zamanda apolitikliktir.” ifadelerine yer verdi. Beşiktepe sözlerine “TMMOB ve siyaset alanı bugün TMMOB bünyesinde anlaşılmaz hale gelmiş durumda… Meslek siyasetinin geliştirilmesi zaafa uğramıştır… TMMOB’nin yeniden siyasetle buluşmasını gerçekleştirmemiz gerekiyor. TMMOB’den kastım dar anlamda Yönetim Kurulu değil daha geneldir… Geçmişte TMMOB’yi güçlü kılan işyeri örgütlenmeleriydi. TMMOB sadece yönetici kadrolarından ibaret görülemez” vurguları ile devam etti.
80 Sonrası TMMOB’ nin halkla yeniden ilişki kurmasının ilk adımlarından biri olarak 1998 yıllında, TMMOB olarak Trabzon’ a giderek, halkı Karadeniz sahil yolu projesi konusunda bilinçlendirme çalışmaları yaptıklarından, orada yaşayan insanların başta olumlu baktığı bu projenin zamanla bölgedeki yaşamı nasıl yok edeceğini görüp tepki göstermeye başladıklarından söz ederken Mühendislik-Mimarlık konularının toplumdan bağımsız olmadığına vurgu yaptı. TMMOB’nin kamusal bir kurum olduğundan yola çıkarak; “Mühendislik-Mimarlık kamu görevidir, kamusal bir iştir, kamuyu da biz halk/toplum olarak görüyoruz” diyen Beşiktepe TMMOB’nin mücadele ve dayanışma örgütü olduğunu, bu mücadelenin de bugün kürsülerde söylenen sözlerden ibaret olmaktan çıkıp ezilen halkın geleceğine dair ciddi bir iddia taşıması gerektiğini söyleyerek sözlerini bitirdi.
İkinci konuşmacı olan Rıfat Göksu ise 12 Eylül sonrası süreçte siyaset yapmanın “anarşizm” olarak görülmesi insanların ve TMMOB üyelerinin bir kısmının TMMOB’nin siyasete karışmasından rahatsız olmasına neden olduğunu ancak siyasetin hayata yön vermek olduğunu söyleyerek söze başladı. TMMOB’nin ana yönetmeliğinde yer alan mesleğe ilişkin ülke ve toplum yararına çalışma yapma görevi gereği dahi birebir siyasetin içinde yer almasının kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Göksu,Oda olarak üyelere dönük çalışmalarda Çevre Mühendisleri Odası’nın neden siyaset yaptığı konusunda gelen eleştirileri nasıl cevapladıklarını anlattı. “Oda ana yönetmeliğinde yer aldığı için”, “Ücretli-işsiz çevre mühendislerinin çıkarlarını savunmak için”, “Politika üretmeyen hükümet ve yerel yönetimlerin eksikliğini tamamlamak için”, “Yönetemeyen merkezi ve yerel yönetimleri teşhir etmek için”, bu topraklarda yaşayan bireylerin siyaset yapma hakları olduğu için”, “bilimin toplum yararına kullanılması gerektiğini savundukları için”, “toplumdaki cinsiyet ayrımcılığını meslek alanımıza yansımasını engellemek için”, “toplum yararına olmayan yatırımlara karşı çıkmak için” siyaset yaptıklarını ifade etti.
Göksu 18 yıldır yönetim kurulu olarak meslekçilik tuzağına düşmediklerini bundan sonra da bu tuzağa düşülmeyeceğini umduğunu söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.
Konuşmaların ardından etkinlik moderatörü Semra Ocak sözü salonu vererek panelin forum bölümünü başlattı. Salondan TMMOB ve mücadele konusunda olumlu görüşler kadar eleştirler de geldi. Örneğin TMMOB’nin son yılların en önemli direnişi olan TEKEL sürecinde TMMOB’nin yeterince mücadelenin içinde olmadığı söylendi. Bir diğer eleştiri ise TMMOB tarihinde bir ilk olan Ücretli İşsiz Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Kurultayı’na, yönetim kurulu kararı olmasına rağmen, TMMOB yönetiminin yeterince destek olmaması idi. Son söz olarak konuşan Celal Beşiktepe “TMMOB’yi görünmez olmaktan çıkarmak, TMMOB içinde umudu büyütmek gerek. Bu yeni bir TMMOB’nin de önşartıdır” dedi.
politeknik.org.tr