AKP, uzunca bir süredir TMMOB üzerinde yürüttüğü yeniden yapılandırma, etkisizleştirme, işlevsizleştirme, TMMOB‘ye kendine göre bir düzen verme çabalarını “geliştirerek” sürdürüyor.
KHK‘larla mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı hizmet alanlarına müdahale eden, mesleki denetimi kaldırarak meslek odalarının üyelerini denetlemesini yasaklamaya çalışan AKP, şimdi de 12 Eylül darbecilerinin getirdiği ama bugüne kadar ne darbecilerin ne de sonraki hükümetlerin uygulamadığı “vesayet” sistemini “uygulama” kararı aldı.
7 Kasım 2013 tarihli Resmi Gazete‘de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile Orman Mühendisleri Odası‘nın idari ve mali denetimi Orman ve Su İşleri Bakanlığı‘na verildi. Bugün itibarı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nın da Çevre Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, İç Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Jeofizik Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Makina Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Peyzaj Mimarları Odası ve Şehir Plancıları Odası‘nın idari ve mali denetimi için kararname talebi olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz. Anlaşılan TMMOB‘ye bağlı odalar bakanlıkların iştahını kabartmış durumda.
12 Eylül darbecileri 1983 yılında 6235 sayılı TMMOB Kanunu‘nda değişiklik yaparak Ek 3. Maddede “(KHK/66 – 19.4.1983) Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği üzerinde, Bayındırlık Bakanlığınca; ihtisas dallarına göre Odalar üzerinde ise, ilgili bakanlıklarca idari ve mali denetim yapılır. İlgili Bakanlıklar; Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile tespit edilir.” biçiminde düzenleme yapmıştı. 12 Eylül darbecileri bu konuda bir Bakanlar Kurulu Kararnamesi hazırlamamışlardı. Merkezi idareye meslek örgütleri üzerindeki vesayeti de aşan yetkiler getiren bu yaklaşım, sonra gelen hükümetlerce de kabul görmemiş ve anılan madde öylece yürürlükte kalmıştı.
Bu düzenlemenin 30 yılı aşkın süre sonra bugün uygulanmaya kalkışılması, aslında 12 Eylül hukukunun bugün AKP eliyle yürütülüyor olmasındandır.
Herkesin bildiği gibi, meslek örgütleri devlet tüzel kişiliği içinde olmayıp, ayrı tüzelkişiliği olan “yerinden hizmet yönetim” kuruluşlarıdır. Yerinden yönetim, merkezi devlet idaresi dışında ayrı tüzel kişilik olarak örgütlenmiş bir yapıyı ifade etmektedir. Merkezi idarenin değil de, o konuda uzmanlaşmış birimlerin yapması istenen faaliyetler, meslek örgütlerine verilmiştir. Meslek alanı, yalnızca meslek mensuplarının söz ve karar sahibi olduğu ve denetim mekanizmalarını da yine kendilerinin oluşturduğu demokratik bir yapı içerisinde düzenlenmekte ve yürütülmektedir. Bu nedenle, meslek kuruluşları, devletten hem mali hem de idari olarak tamamen bağımsız, özerk kuruluşlardır. Öte yandan meslek örgütlerinin aldığı kararlar, yaptığı uygulamalar da zaten yargı denetimine açıktır.
AKP vesayete sarılırken, sözde uyum sürecinde olduğumuz Avrupa ülkelerinde meslek örgütleri, devletten hem mali hem de idari olarak tamamen bağımsız kuruluşlardır.
12 Eylül bakiyesi olan ve özerkliği ortadan kaldıran bu düzenleme, AKP iktidarına kadar hiçbir iktidar tarafından kullanılmamış ve bu yönde bir çalışma yapılmamıştır. Herkes açıkça görüyor ki; Birliğimize yönelik baskı ve yetki gaspı AKP iktidarı döneminde hızlanarak artmaktadır. Bu vesayet bu şekilde algılanmalıdır.
Ne ironidir ki, AKP “vesayet rejimine” karşı argümanlar kullanarak bugüne kadar iktidarını sürdürmüştür. Bugün “askeri vesayete karşıyız” söylemiyle kendi varlığına ihanet eden sözde aydınlardan destek alarak meşrulaştırılan bir iktidarın kendi vesayet düzenini kurduğuna da herkes tanıklık etmektedir. Demokrasi kavramının içi boşaltılarak, iktidarın onaylamadığı hiçbir şeyin yapılamadığı ve söylenemediği bir noktaya hızla sürüklenmekteyiz. İktidarı elde tutacak tüm 12 Eylül yasalarının yürürlükte olduğu, 12 Eylül yasalarının öngörmediği ve bu kadarı da fazla dediği noktalardaki demokratik alanları iktidar hızla kapatmaktadır.
AKP‘nin kararnamenin gerekçesine 12 Eylül KHK‘sinin yazılması bizce çok anlamlıdır.
Evet, 12 Eylül‘ün yıldönümünde söylemiştik, yine söylüyoruz: 12 Eylül AKP ile sürüyor.
Çok söyledik, yine söylüyoruz:
TMMOB ve bağlı odaları, “Padişahım çok yaşa” diyenlerle birlikte saf tutmayacaktır. Aksine TMMOB; bilimin ve tekniğin yol göstericiliğinde dillerin kesildiği, gözlere mil çekildiği, kulakların sağır edildiği her ortamda “Kral Çıplak!” demeye devam edecektir.
Mehmet Soğancı
TMMOB YK Başkanı