Sarıyerliler belediyeyi bir kez daha uyardı: ‘Ruhsatları iptal et’

Sarıyer Kent Dayanışması Zekeriyaköy’de doğa katliamına yol açacak olan “Köy” Projesi’nin ve Soma Holding’in Maslak-Spine Towers Binası’nın ruhsatlarının iptali için basın açıklaması gerçekleştirdi

Sarıyer Kent Dayanışması bugün (6 Şubat 2015) Zekeriyaköy’de yer alan doğa katliam projesi Siyah Kalem’in “Köy” Projesi’nin ve Soma Holding’in emekçi kanları üzerinden yükselen Maslak – Spine Towers Binası’nın ruhsatlarının iptali için Sarıyer Belediyesi Meclis Toplantısı’nın gerçekleştiği Evlendirme Dairesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi

2 Şubat Pazartesi özellikle Köy projesine dair kaygılarını iletmek ve ruhsat iptal talebinde bulunmak için belediye meclisi toplantısına katılan Sarıyer Kent Dayanışması’ndan yaşam savunucuları belediye üyeleri tarafından terslenmiş ve ruhsatın kesinlikle iptal edilmeyeceğine dair net bir yanıt almışlardı. Seçimlerden önce “Halkın onayının olmadığı hiçbir projeyi imzalamayacağını” söyleyen, “Kuzey Ormanları’ndaki yapılaşmalara imar izni ve ruhsat vermediğini” iddia eden, Kuzey Ormanları Savunması’nın her zaman yanında olduğunu belirten Sarıyer Belediyesi Başkanı Şükrü Genç’e de bir uyarı niteliğinde olan basın açıklaması “Ormana Proje Yapılmaz” ve “Ruhsatı İptal Et!” pankartları önünde gerçekleşti.

Basın açıklamasından önce sözü Şehir Plancıları Odası’ndan Akif Burak Atlar aldı. Atlar, konuşmasında projedeki usulsüzlüklere dikkat çekerek Şehir Plancıları Odası’nın Köy Projesi’ne açtığı davalardan bahsetti. Atlar, sözlerini Şehir Planlamacıları Odası’nın süreci yakından takip ederek halkın yanında olduğunu belirterek bitirdi. Ardından sözü alan İstanbul Kent Savunması’ndan Çiğdem Çidamlı, Spine Towers’ın emek sömürüsü üzerinde yükseldiğini söyleyerek ruhsatı veren belediyeyi bir kez daha uyardı.

Basın açıklamasını Sarıyer Kent Dayanışması ve Kuzey Ormanları Savunması’ndan Efe Baysal okudu. Baysal, basın açıklamasında 3. Köprü’ye karşı aktif tutum alan Sarıyer Belediyesi’nin, Köy Projesi gibi Kuzey Ormanları’nı kemiren “yancı” projeler konusunda ise belediyenin tam tersi tutum aldığının altını çizdi. Kuzey Ormanları’na hançer indiren projenin durdurulması gerektiğini belirten Baysal, Sarıyer Kent Dayanışması’nın konu ile ilgili eylemlerinin devam edeceğini vurguladı.

Eylemde okunan basın açıklamasının tam metni şöyle:

ZEKERİYA-KÖY PROJESİ ve SOMA HOLDİNG-SPİNE TOWER BİNASI RUHSATLARI İPTAL EDİLSİN!

Zekeriyaköy Ormanına Sarıyer Belediyesi’nin verdiği inşaat ruhsatının iptal edilmesi için bugün bir kez dahasarıyerr

belediye meclisindeyiz. Pazartesi günü arkadaşlarımız meclise gelerek iki ay önce belediye meclisine verdiğimiz önergenin akıbetini; Siyah kalem şirketine verilen ruhsatın iptal edilip edilmeyeceğini, belediye meclis gündemine alınıp alınmayacağını sordu. Aldığımız yanıt çok netti: Ne ruhsat iptal edilecek ne de bu konunun belediye meclisine taşınması söz konusu değildir. Böylece “halkın onayının olmadığı hiçbir projeyi imzalamayacağım” diyen Sarıyer Belediyesi devam eden doğa katliamının ortağı olmuştur. Aynı biçimde Soma holdinge ait Spine tower binasının imar düzenlemesinin altında da Sarıyerli meclis üyelerinin imzası vardır. Bugün bir kez daha yapmayın demek için burayız. Ormanlık alana inşaat ruhsatı verilmez. Oradan alınan para Sarıyer Belediyesi’ni güçlendirmez. Geç kalmadan bu ruhsatı geri çekin. Daha fazla ağaç taşınmadan, yollar açılmadan, şantiye kurulmadan, ilk villanın temeli atılmadan bu ruhsatı geri alın. Ormana proje yapılmaz. Bu projeye imza vererek 3.köprü, 3.havaalanı projelerinin suç ortağı oluyorsunuz. Siyah kalem şirketinin yaptığı proje 3.köprünün bir yancı projesidir ve bölgedeki ormanlar köprü bağlantı yollarıyla çevrelenmiş bu tür projelerin tehdidi altındadır.

Zekeriyaköy’de yaşadığımız süreci bir kez daha özetleyelim. Zekeriyaköy’deki eski füze üssü arazisi üzerinde Siyah Kalem Şirketi tarafından yapılmak istenen “köy” adlı lüks konut ve alışveriş merkezi projesine Sarıyer Belediyesi’nin ruhsat verdiğini basın yoluyla ve belediyenin çeşitli birimlerinden öğrendik. Bu ruhsat orman vasfı olan bu geniş arazide, Siyah kalem şirketinin basın toplantısındaki verilerine göre; şimdilik 80 m2 ile 212 m2 arasında değişen büyüklüklerde 420 adet apartman dairesi, 194m2 ile 215 m2 arasında değişen büyüklüklerde 584 adet çift dubleksin yer aldığı 334m2’lik 74 sıra ev, büyüklükleri 335 m2 ile 623 m2 arasında değişen 68 ikiz villa ile 691 m2’lik 21 müstakil villa, 15 bin metrekareye sahip alışveriş merkezi ve proje tamamlandığında da 1167 konut yapılmasına neden olacak.

Edindiğimiz bilgiye göre; yıllar önce Zekeriyaköylüler’den füze savunma üssü yapılmak üzere yok pahasına kamulaştırılan 600 dönüm arazi Savunma Bakanlığı eliyle TOKİ’ye devredildi. TOKİ işlevi biten araziyi köylüye geri vermek yerine Emlak Konut şirketine sattı. Emlak Konut’da haklarını 1500 konut ve AVM yapmak üzere Siyahkalem adlı şirkete devretti.

Geçen yıl burada 2000 konut yapılmasını içeren plan, SİT alanı ve orman vasfı nedeniyle iptal edildi. Şehir Plancıları Odası’nın açtığı dava sonucu Danıştay bu imar planını durdurdu. Bu kez konut sayısını sözde düşürerek yeni bir plan hazırladılar. Yeni hazırladıkları planı da, bir bütün olarak değil, ayrı ayrı ruhsat almak için yürürlüğe koydular. Tamamı için değil, bir bölümü için, 462 konut için Sarıyer Belediyesi’nden inşaat ruhsatı aldılar. Şehir Plancıları Odası’nın son hazırlanan plan için de dava açmasına karşın belediye ruhsat verdi.

Bu proje köylüden kamulaştırma yoluyla yok pahasına alınan arazilerin köylüye geri iadesi ya da kamu yararına kullanılması yerine bir şirkete satılışının sonucudur ve kamu yararı gözetilmemiş bir projedir. Bu nedenle bu arazi kamusal alan olarak kalmalı, kuzey ormanlarının yok edilmeye çalışılan bu parçası orman olarak kalmalıdır.

Bu projeyi yapanlar “köy” projesinin 3. Köprü, 3. Havaalanına yakınlığıyla övünmektedir. Bu mega projelerse İstanbul’un akciğerleri olan kuzey ormanlarını yok etmektedir. Daha önce 3. Köprüye karşı aktif tutum almış Sarıyer Belediyesi aynı hassasiyeti 3. Köprünün yarattığı rantın sonucu olan ve orman arazisine kurulacak bu projeye de göstermelidir. Ancak belediyenin tutumu tam tersi yöndedir. Hatta “KÖY” projesinin önündeki yolu genişletmek için Sarıyer Belediyesi ekipleri bir gece baskın yapar gibi 50 yıllık ağaçları kesmiştir. Sonra da ağaçların fırtınada yıkıldığı yalanına sarılmıştır. Oysa bölge halkının ağaçların canlı olduğuna dair röportajı basında yer bulmuştur. Zaten ağacı kesip mevcut yolu genişletmişlerdir. Bu yanlıştan bir an önce dönülmelidir.

Siyah Kalem adı şirketin daha projenin tamamına ruhsat almamasına rağmen projenin tamamını tanıtmaya ve satmaya başlaması göstermektedir ki; şirket sadece belediyenin ruhsat verdiği alana değil orman alanının tamamına bir proje yapmıştır. Projenin diğer etaplarının ruhsatının Çevre Şehircilik Bakanlığı’nda beklediği bilgisini almış bulunuyoruz. Burada planda ufak tadilatlar yapıp yasal olarak ruhsat almak kolaydır. Zaten yasalar ağaçtan, doğadan yana değildir. Bu nedenle belediyenin hukuken ruhsatla ilgili hiçbir sorun yoktu, biz vermesek bakanlık verecekti ve ruhsat parası belediyenin kasasına girmeyecekti savunmasının hiçbir elle tutulur yanı yoktur.

Projeyle ilgili Şehir Plancıları Odası’nın ve Orman Mühendisleri Odası’nın açtığı iki dava hala devam ederken Sarıyer Belediyesi’nin proje ile ilgili bu odalardan görüş almadan ruhsat vermesi ne kadar sorumlu ve bilimsel bir davranıştır? Orman Mühendisleri odasının arazinin Orman arazisi olduğuna dair Sarıyer Belediyesine gönderdiği bilirkişi raporu mevcuttur.

Projenin tepki toplaması üzerine Siyah Kalem şirketinin başlattığı parıltılı reklam kampanyaları yapılacak orman katliamını gizleyemiyor. Orman sadece ağaçlar değil orada yaşayan tüm fauna ve floradır da. Ağaç taşımak için istediğiniz kadar ileri teknolojiler kullanın doğal yaşamı bozarsınız. Zaten bu kadar yoğun yapılaşmanın olacağı ve nüfusun yerleşeceği yerde doğal yaşamdan söz edilemez.

Bizim yaptığımız eylemlerin kamuoyunda yer bulması ve tepki toplaması üzerine Siyah kalem şirketinin yaptığı basın açıklamasıyla belediyenin açıklaması aynı cümlelerden oluşmaktadır. “Halkın onayının olmadığı hiçbir projeyi imzalamam” diyen Şükrü Genç basın danışmanlarının şirketin basın açıklamasıyla aynı metni yayınlamasını nasıl açıklamaktadır.

Zekeriyaköy ormanına verilen inşaat ruhsatı ilk değildir. Daha önce de Eczacıbaşı’na “ormanada” denilen bina ormanından ibaret olan proje için ruhsat verilmiştir. Şimdi de Büyükşehir Belediye Meclisinden kamuoyunda Maslak Planı olarak bilinen Maslak’taki kaçak inşaatları aklama projesi AKP ve CHPlilerin ortak imzasıyla geçmiştir. Bu binalar içinde 301 madencinin kanı ellerinde olan Soma Holdingin Spine Tower plazası da vardır. Bu bölge artık Sarıyer Belediyesi sınırları içindedir. Sarıyer Belediyesi bu konuyla ilgili tatmin edici bir açıklamayı kamuoyuyla bir an önce paylaşmalıdır. Spine Tower’a verilen ruhsat bir an önce iptal edilmelidir.

Biz Sarıyerliler “KÖY” adı verilen lüks konut projesinin önünden her geçtiğimizde yüksek panolarla çevrelenmiş inşaat alanının içinde neler yapıldığını göremiyoruz. Ancak Sarıyer Belediyesi’nin, Orman bölge müdürlüğünün bu katliamdan haberdar olmaması mümkün değil. Bir kez daha tekrarlıyoruz. Çok geç olmadan ormanın kalbine yeni bir hançer indirecek bu projeyi durdurun. Sarıyer Kent Dayanışması olarak bu ay içerisinde he m de şantiye alanında eylemlerimize devam edeceğiz. Siz yapmazsanız bu projeyi biz durduracağız.

Kaynak: kuzeyormanları.org