Yaşam alanlarına sahip çıkmanın vatan hainliği ile atfedildiği bugünlerde Bartın‘dan yükselen sesi duyuyor, kamuya olan sorumluluğumuzun bilincinde TMMOB Peyzaj Mimarları Odası olarak Bartın ve Amasra‘nın havasına, suyuna, doğal ve kültürel yapısına zarar verecek termik santral girişimlerine karşı olduğumuzu belirtmek istiyoruz.

 

Amasra‘ya termik santral girişimlerinin ülkenin topyekün sürüklendiği bir felaket senaryosunun sadece bir sahnesi olduğu ortadadır. Yıllarca karşı durduğumuz nükleer santral girişimlerinin mecliste kalkan eller ile meşrulaştırılması çabalarının son paragrafları 1000 MW üzerindeki termik santraller için de alım garantisinin önünü açarak gözünü para hırsı bürümüş sermayeye altın tepside sunulmuştu. Bir yandan ülkenin doğasının korunması için imzalanan uluslar arası anlaşmalar ile AB fonları ile desteklenmiş ülkemizin değerli bilgi birikimlerinin projeler aracılığı ile yurtdışına çıkarılışı süreci, farklı sektörlerde yasal anlamda yapılacak değişiklikler ile bozulmanın önünü açması, diğer yandan tarım ve turizmin her türlü sanayiye feda edilmesi geleceğe dönük kara senaryoların tescili anlamına gelmektedir. “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı” ile oynanacak son oyunda kaybeden sadece sit alanları ile sınırlı alanlar olmayacak, belki de artık korunmaya değer görülecek başka alanlar da tanımlanmayacaktır.

 

Amasra‘ya Termik Santral Vatan Hainliği ile Eşdeğerdir

 

3000 yıllık tarihi ile ülke turizminde de önemli yer edinmiş Amasra‘ya termik santral girişimi tarifi zor bir hukuksuzluk, anlaşılması güç bir bilim ve ahlak dışı çabalar zinciridir. Bu girişimin içinde yer alan, önünü açan, Amasra ve Bartın halkının yaşam alanlarını elinden almak isteyen her hareketin vatan hainliği ile eşdeğer olduğunun bilinmesi gerekir.

 

Gün vatana, gün Amasra‘ya, gün tarihe ve kültüre sahip çıkma günüdür.