Mimarlar Odası, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Urla’da Erdoğan ailesine ait kaçak villaları kurtarmak için hazırladığı imar planına itiraz etti.
İzmir’in Urla İlçesi’nde, 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarında tapelere de konu olan Erdoğan ailesinin kaçak villarıyla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yaptığı imar planlarına Mimarlar Odası İzmir Şubesi itiraz etti. Mimarlar, planların bölgenin doğal SİT alanlarını ve Urla yarımadası güneyinin ekolojik değerlerini, flora ve fauna zenginliğini tahrip edeceğini ve ruhsatsız yapıları yasallaştırmak amacıyla yapıldığını açıkladı.
Erdoğanlar için sit derecesi düşürüldü
İzmir’in Urla ilçesi Zeytineli Köyü Hacılar Koyu’ndaki villaların kaçak yapıldığı iddialarıyla başlayan, ardından villaların bulunduğu alanın birinci derece doğal SİT alanı kapsamından, inşaat yapımına olanak sağlayan 3’ncü derece SİT alanına dönüşmesiyle yargıya taşınan kriz büyüdü. Henüz bu davalar sonuçlanmadan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Urla villalarını kapsayan koruma amaçlı 1/1000 ve 1/5000 ölçekli imar planı hazırladı. Askıya çıkan planlarla villaların önündeki yasal engel bu planlar kalkacaktı. Mimarlar, sit derecesinin düşürülmesinin iptali için davalar sürerken, yapılan bu planların iptali için de dava açacağını açıkladı.
Ekolojiyi yok edecek
Mimarlar Odası İzmir Şubesi tarafından 10 Mart tarihli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne verilen dilekçesinde şu ifadeleri kullandı: “1/1000 ve 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planları bölgenin doğal sit alanlarını ve Urla yarımadası güneyinin ekolojik değerlerini, flora ve fauna zenginliğini tahrip edecek, ruhsatsız yapıları yasallaştırmak amacıyla yapılmış planlarlardır. Koruma amaçlı planların Urla bölgesi doğal sit alanları bütününde hazırlanması gerekirken yalnızca bazı mülkiyetleri içerecek ve üzerlerindeki ruhsatsız ve aykırı yapıları yasal hale getirecek şekilde hazırlanması planlamanın en temel ilkesi olan bütünlük ilkesine aykırıdır.”
“Halkın kıyıya erişimini sağlayacak kamuya ait yollar yok”
Doğal sit alanlarının bütünleyici olan, kıyı, orman, makilik ve fundalık alanların ve tarım alanlarının kişiye özel, parçacı ve ayrıcalıklı imar hakları oluşturacak şekilde planlanmasının, planlama kavramının kamu yararı ilkelerine açıkça aykırı olduğunu belirten Mimarlar Odası İzmir Şubesi, planların halka açık bir koyu kapatacak ve halkın kıyıya erişimini engelleyecek şekilde düzenlenmiş olduğunu, bu nedenle de Kıyı Kanunu’na da açıkça aykırılık içerdiğini belirtti. İtirazda ” ‘Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanma’ amacına açıkça aykırıdır. Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı’nda, kıyının ilk 50 metrelik bölümüne rekreatif alan, ikinci 50 metrelik bölümüne günü birlik tesis alanı kararları getirilmiş, ancak halkın kıyıya ve rekreatif alana erişimini sağlayacak kamuya ait taşıt ve yaya yolları öngörülmemiştir. Bu haliyle kıyı ve rekreatif alan yalnızca mevcut izinsiz yapıların sahiplerine özel alan haline getirilmiştir. Bu şekliyle askıda bulunan planlar, İmar Kanunu’na, Kıyı Kanunu’na, Mekansal Plan Yapım Yönetmeliği’ne açıkça aykırıdır.” ifadeleri kullanıldı.
‘Bu kaçak villalara izin vermeyeceğiz’
Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı Hasan Topal, yönetim kurulu olarak itiraz dilekçelerini verdiklerini söyledi. Topal, İzmir Urla Zeytineli Mahallesi Sarpdere mevkii 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım ve Uygulama İmar Planları ve Plan Raporunun, ayrıcalık içermeyen koruma anlayışından uzak, koruma ilkelerini ve mevzuatını gözetmeyen, alanın niteliklerini ve özelliklerini bozacak nitelikte, ruhsatsız yapıları yasallaştırmaya yönelik kararları kapsamında, koruma ilkelerine, İmar Kanunu’na, Toprak Koruma Kanunu’na, Zeytincilik Kanunu’na ve sürdürülebilirlik kavramına açıkça aykırı olduğunu belirtti. Bu nedenle de planların planlama ilkelerine, kamu yararına aykırı olduğunu vurgulayan Topal, “Planların iptali ile koruma ilkelerini gözetecek şekilde Urla Bölgesi doğal SİT alanlarının bütüncül koruma planlarının yapılması gerekir” diye konuştu.
Kaynak: Politeknik, Sendika.Org, hurriyet.com