Madencilik faaliyetlerinin, şirketler için kuralsız, denetimsiz, sınırsız sermaye birikim modeli olarak kurgulandığı bir dönemde büyük boyutlu çevresel felaketler yaşanmaya devam ediyor. Toprağı, suyu, havayı, gıdayı, canlıları yani yaşamı tehdit eden madencilik faaliyetleri, yerleşim alanlarını yaşanabilir olmaktan çıkarıyor, halk sağlığını yok ediyor.
Balıkesir’in Ayvalık ilçesi Karaayıt Köyü yakınlarında faaliyet gösteren Bilfer Madencilik şirketine ait demir madeninin atık depolama alanı 12 Aralık’ta çöktü. Ocaktan yayılan atıklar Ayvalık ve çevresinin su kaynağı ve ocağa sadece 2,75 kilometre mesafedeki Madra Barajı’na karıştı. Üstelik bu ilk felaket de değil.
Ocak 2021’de yine aynı ocakta atık depolama alanında meydana gelen sızıntıyla ağır metal içeren atıklar dereye karışmış, tarım ve içme suyu olarak kullanılan kaynakları kirletmişti. Şirket, atık depolama alanının çevresine beton bloklar koyarak felaketi geçiştirdi. Yağış olduğunda beton blokların altından kimyasal sızıntısı devam etti. 12 Aralık’ta ise yağışlara dayanamayan beton blokların çökmesiyle felaket tekrarlanmış oldu.
Bilfer Madencilik’e doğayı, yaşam alanlarını yok etme ‘özgürlüğü’
Bilfer şirketinin yaklaşık 12 yıldır üretimi sürdüğü maden ocağı ve tesisler nedeniyle Karaayıt ve çevre köylerde yaşam git gide yok oluyor. Suyu ve toprağı zehirleyen atıklar sadece Ayvalık’ı değil, Dikili, Bergama, Gömeç, Altınova’yı da zehirliyor. Felakete neden olan Bilfer; Adana, Balıkesir, Erzincan, Elazığ, Malatya, Sivas, Hatay’da demir, krom ve bakır mineralleri ile ilgili maden arama, üretim ve zenginleştirme faaliyetleri yürütüyor.
Ayvalık halkının Bilfer Madencilik kabusu nasıl başladı?
Bilfer Madencilik şirketi, 2008 yılındaki maden arama faaliyetleriyle ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ÇED olumlu raporunu aldıktan sonra Karaayıt Köyü’nün meraları üzerinde faaliyete başladı. Balıkesir Barosu, köylülerin başvurusu sonrası aynı yıl Çevre ve Orman Bakanlığı aleyhine ÇED raporunun iptali istemiyle Balıkesir İdare Mahkemesi’ne dava açtı.
Temmuz 2009’da Balıkesir İdare Mahkemesi 2008/1264, 2009/1045 sayılı kararlarıyla ÇED olumlu kararını iptal etti. Bilfer Madencilik bunun üzerine yeni bir ÇED sürecine başvurdu. Köylüler, yakın çevredeki ekoloji örgütleri madene karşı birçok eylem ve etkinlikle yeni ÇED sürecine tepki gösterdi.
Karaayıt Köyü’nde 13 Kasım 2009’da yapılan ÇED toplantısında köylüler itirazlarını yaptı ve madeni istemediklerine dair imzaları bakanlık yetkililerine verdi. İtirazlar büyüyünce şirket, projede ufak yer değişiklikleri yaparak yeni izin başvurusu yaptı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da yeni projeyi ÇED sürecinden muaf tuttu. Bakanlık ve şirket el ele verdi.
Günümüzde ÇED yönetmeliğine göre Madra Barajı’na bu denli yakın mesafede bir ocak faaliyeti mümkün değil. Enerji Bakanlığı’na 2018 yılında konuyla ilgili itiraz başvuruları yapıldı. Bakanlık “kazanılmış hak” diyerek demir/bakır madeni hakkında herhangi bir işlem yapmadı.
Şirket 2020 yılında Ayvalık Bilfer Maden Atıkları Düzenli Depolama Tesisi Projesi için bakanlığa başvuru yaptı. Bakanlık tüm itirazlara rağmen ÇED olumlu kararı verdi. Karar, Ayvalık Tabiat Platformu ve Ayvalık Belediyesi tarafından dava edildi. Dava olumsuz sonuçlandı. Ayvalık Tabiat Platformu ve Ayvalık Belediyesi davayı Danıştay’a taşıdı. Danıştay’dan gelen olumsuz sonuç üzerine maden talanı AİHM’e taşınmış durumda.
Adım adım zehirlenen, gasp edilen topraklar
2008’den bu yana sürdürülen maden faaliyetleri Karaayıt ve çevre köylerde hayvancılık, zeytin ve çam fıstığı üreticiliği gibi faaliyetleri durma noktasına getirdi. Meraları ağır metallerle zehirlenen, madencilik faaliyetleri için el konulan köyün çevresinde hiçbir otlanma alanı bırakılmadı. Maden tesisleri yerleşim alanının sınırlarına geldi.
Peki meralar adım adım nasıl yağmalandı, atık depoları haline gelen otlaklar nasıl zehirlendi?
Mart 2010: Balıkesir Mahalli Çevre Kurulu, Karaayıt Köyü içinde kurulacak Bilfer Madencilik Demir İşleme Tesisleri Pasa Döküm Alanı’nın uygun olduğu yönünde olumlu karar verdi. Köy için çevresel açıdan sorun oluşturmayacağı söylenen kararın gerekçesinde, tesis ile en yakın yerleşim birimi olan Karaayıt Köyü arasında 300 metre mesafe olduğu halde; arada bir tepe bulunduğu ve tesis sahasından bakıldığında köy merkezinin görülmediği, ancak köyün en uç noktasında bulunan 4-5 evin görüldüğü belirtildi. Böylece 125 dönümlük mera alanı köylünün elinden alınmış oldu.
Mart 2013: Bilfer, köy merasından 10 dönüm daha talep etti. İl Mera Komisyonu bu kez Karaayıt’taki 9 buçuk dönümlük arazinin mera vasfını kaldırılarak 20 yıl süre ve 5 bin lira bedelle maden şirketinin kullanımına verdi.
Nisan 2021: Bilfer Madencilik’in, köy merasının kalan kısmını atık deposu olarak kullanma talebi, Balıkesir İl Tarım Müdürlüğü’nde 9 Nisan Cuma günü toplanan İl Mera Komisyonu tarafından reddedildi. “Ayvalık-Karaayıt köyü’nde madencilik değil hayvancılık yapılacak!” başlıklı haberlerle yandaş medyada da müjdelenen bu haberin ardından şirketin itirazı üzerine, İl Mera Komisyonu pandemi kaynaklı 17 günlük tam kapanmanın ilk günü yeniden toplandı. 9 Nisan’da verdiği kararı, 21 gün sonra yok sayan komisyon, Bilfer’in mera tahsis talebini kabul etti.
457 koyun, 405 keçi, 575 kuzunun yaşam alanı olan meranın yaklaşık 100 bin metrekaresi, devasa pasa yığınları ile örtülmek üzere Bilfer Madencilik’e verildi. Böylelikle 2008 yılından bu yana madenin yarattığı yıkımın canlı tanığı olan Karaayıt halkının son mera alanı yok edildi.
Su zehirlenirse…
Sürekli kapasite arttıran demir cevheri zenginleştirme tesisinin faaliyetleri bölgedeki suyu da kirletti, halk sağlığı hala ciddi tehdit altında. Madende çöken galeriler, yıkılan atık barajı, meydana gelen toprak kayması ile birlikte oluşan siyanürlü, asitli, ağır metalli atık su sızıntıları Madra Barajı’na taşındığı için baraj kullanılamaz duruma geldi. Çevre yerleşim alanlarının su varlıklarındaki arsenik seviyesi yükseldi. Ayvalık halkının zehirlenen su varlıklarıyla ilgili taleplerine 10 yıla yakın kulak tıkayan Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (BASKİ) bölgede sınırlı biçimde arsenik arıtma tesisi kurdu. Madenin kirlettiği bölgede hala kontrol edilmeden tüketilen sular halk sağlığını tehdit ediyor.
2014: Köy suyunun arsenikli olduğuna dair rapor basında yer aldı. Karaayıt suyundaki arsenik oranı %17,4 iken çevresindeki köylerden Beşiktepe’de %59,15, Yeniköy’de %29, Bulutçeşme’de %14,4 olarak tespit edildi. Türközü Mahallesi’ndeki bir su kuyusu, çok yüksek oranda arsenik içerdiği için kapatıldı.
Mayıs 2015: Büyükşehir Belediyesi’nin aldığı kararla, Ayvalık Belediyesi’nin tesisi mühürleyeceği bilgisi verildi. Daha sonra Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nden gelen ikinci bir yazıyla mühürleme işlemi durduruldu. Tesise, yarattığı gürültü kirliliği ve toz bulutuna karşı önlem alması için süre tanındı ancak şirket faaliyetine aynı şekilde devam etti.
2016: Köylerdeki insanların arsenikli suyu içmesine ve kullanmasına göz yumulmasın diye Ayvalık Tabiat Platformu tarafından yapılan müracaatlar sonuç verdi. BASKİ tarafından bazı köylere arsenik giderme sistemleri kuruldu. Buna rağmen Türközü Köyü’ne arıtma yapılmadı.
2018: Ayvalık Tabiat Platformu yaptığı açıklamada şu taleplerin acil olarak yerine getirilmesini istedi:
1-) Diğer köylerde kurulan arıtma sistemi ve arıtıcı çeşmelerin acilen Türközü ve Yeniköy köylerinde de kurulmasını,
2-) Köy halkından alınacak numunelerle arsenik zehirlenmesi yaşanıp yaşanmadığının tespit edilmesini,
3-) Tüm bölge köylerinde tarımsal sulama ve hayvan sulaması amacıyla kullanılan tüm kuyu sularının ve çeşmelerin kirlilik tespitlerinin yapılmasını,
4-) Yaşamın sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için bölgedeki tek kirletici kaynak olan Bilfer demir madeni tesisinin derhal kapatılmasını istiyoruz.
Ayvalık bölgesinin önemli su varlığı Madra Barajı sistematik olarak kirletilirken Ayvalık ve çevresi özellikle yaz mevsiminde su kesintileri ile boğuşuyor.
Yetiştirilen ürünler de zehirlenmeye devam ediyor
İçme suyunun yanı sıra tarımsal sulama ile de zehir gıdalara karışmış oldu. Hem bölge halkı hem de bölgeden beslenen Kuzey Egeliler Bilfer madenciliğin neden olduğu çevre felaketi nedeniyle tehdit altındalar.
Şirkete çalışan bir Bakanlıklar!
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı tüm bu felaketler karşısında sessiz. Milletvekillerinin verdiği soru önergeleri cevapsız bırakılıyor. Çevre Şehircilik Bakanlığı ise Bilfer şirketinin faaliyetlerini kuralsızca ilerletebilmesi için ÇED muafiyetleri sağlıyor.
Maden acilen kapatılmalı, halk sağlığı tesis edilmelidir
Madra Barajı, dere ve civar su varlıklarında ivedilikle ağır metal ve kirlilik tahlilleri yapılmalı, sonuçları halk ile paylaşılmalıdır.
Demir madeni projesi ve zenginleştirme tesisinin ruhsatı iptal edilmeli ve acil rehabilitasyon süreci başlatılmalıdır.
Şirket hakkında halk sağlığını yok saydığı için soruşturma başlatılmalı, varlıklarına el konulmalıdır.
Şirkete imtiyazlar sağlayan, halk sağlığını göz göre göre yok eden, bu çevre felaketine neden olan bakanlık yetkilileri hakkında soruşturma başlatılmalıdır.
Yeni bir atık felaketi daha beklenmeden…
politeknik.org.tr
Kaynaklar:
https://www.gazeteduvar.com.tr/koylunun-merasi-kapanmanin-ilk-gununde-maden-sirketine-verildi-haber-1521061
https://www.evrensel.net/haber/450084/ayvaliktaki-demir-madeninde-bir-yilda-ikinci-cevre-felaketi
https://www.haberturk.com/balikesir-haberleri/86259445-ayvalik-karaayit-koyunde-madencilik-degil-hayvancilik-yapilacak
https://ayvalik.bel.tr/mesut-ergin-karardan-acele-geri-donulmeli/
https://www.dw.com/tr/ayval%C4%B1kta-%C3%A7evre-felaketi-zehirli-at%C4%B1klar-madra-baraj%C4%B1na-ta%C5%9F%C4%B1n%C4%B1yor/a-60113018
https://yolhaber.net/2021/12/14/hdpli-vekil-kenanoglundan-ayvalikta-bir-yilda-ikinci-kez-atik-dokum-sahasi-coken-demir-madenine-iliskin-soru-onergesi/
https://ilerihaber.org/icerik/kadigilden-bilfer-madencilikle-ilgili-soru-onergesi-134355