Nisan 2009 ve Nisan 2010 tarihlerinde aşağıdaki uyarıcı başlıkla kamuoyunu bilgilendirmiş ve yetkilileri uyarmıştık. Başta İçişleri Bakanlığı olmak üzere, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve diğer kolluk kuvvetlerinden, ithal edilen Gaz Bombalarında kullanılan etken madde oranları, güvenlik bilgi formları ve bunları kullanan görevlilerin eğitimleri konusunda kamuoyunu bilgilendirmelerini istemiştik. O günden bu yana sadece Doğu ve Güneydoğu’ da yapılan gösterilerde bizim tespitlerimize göre gaz bombasına maruziyetten kaynaklanan yaralanmalı ve ölümlü 36 olay gerçekleşmiştir.
Hopa’da HES’leri, ÇAYKUR’un özelleştirilmesini ve YGS’ de yaşanan şifre skandalını protesto etmek için yapılan basın açıklamasına polisin saldırısı ve bir kez daha kontrolsüz bir biçimde biber gazı kullanması sonucu bir vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Türkiye’de ilk defa, biber gazının tetikleyici olduğu bir kalp krizi vakası Adli Tıp Raporunda yer almıştır. Kimya Mühendisleri Odası olarak daha önce yaptığımız iki ayrı açıklamada bu uyarıyı yapmıştık.
Artık, “Biber Gazı Ölümcül Olabilir!” demiyoruz. “Biber Gazı Ölümcüldür!” diyoruz.
Yaygın olarak kullanılan adıyla Biber Gazı’nın içindeki etken kimyasal madde Oleoresin Capsicum’dur. OC olarak kısaltılan bu madde, kimyasal yapısı itibariyle yağ bazlıdır ve enflamatuvar özelliktedir. Biber gazının içinde, üreticisinin formülasyonuna göre değişmekle birlikte Trikloretilen ve Tetrafloroetan gibi başka kimyasallar da bulunmaktadır. Oleoresin Capsicum capsaicinoidler(capsaicin ve yapısal analoglar), çeşitli asit ve esterler, alkoller, aldehidler ketonlar ve karotenoid pigmentleri içeren bileşiklerin karışımıdır. Güvenlik kuvvetleri uzun yıllardır chlorobenzylidene malononitrile (CS), chloroacetophenone (CN), adamsite (DM) kullanmış, ancak irritasyon ve göz yaşartma etkisi yeterli görülmediği için yeni bir kimyasal madde olarak Oleoresin capsicum (OC) kullanmaya başlamışlardır. Bu ajanların genellikle kalıcı toksik etkileri görülmemekle birlikte, yüksek konsantrasyonda ve uzun süreli maruziyetlerde zararlı etkileri, uzun süreli sekeller veya ölüm dahi görülebilmektedir. Akut ve kısa süreli maruziyetlerle ilgili bilgiler yeterli ise de, uzun süreli ve kronik etkileri konusunda bilgiler sınırlıdır.
Biber gazının insan sağlığı açısından taşıdığı tehlikeler nelerdir?
1. Soluma, cilt teması ve sindirim yoluyla insan vücuduna nüfuz edebilmektedir.
2. Yüksek dozlara maruziyet sonucu kardiyak aritmiye (kalple ilgili ritm bozukluğu) sebep olma potansiyeli vardır. Kalp rahatsızlığı olanların maruziyetleri sonucu, ölümle sonuçlanabilecek olaylar yaşanabilir.
3. Solunum sistemi üzerinde tahriş edici özelliği vardır. Özellikle astımı olanların maruz kalmaları ölümle sonuçlanabilen sağlık riskleri barındırmaktadır.
4. Nörolojik sistem üzerinde olumsuz etkilere sahiptir.
5. Tekrarlayan maruziyetlerinde dermatite neden olma potansiyeli taşımaktadır.
6. Yutulması durumunda mide bulantısı, kusma ve ishale sebep olabilir.
7. Alkol ve uyuşturucu kullananların maruziyetinde ölüm potansiyeli mevcuttur.
8. Hamile kadınlar ve hayvanlar üzerindeki olumsuz etkileri daha fazladır.
Biber gazından dolayı ölümlü vakalar yaşanmış mıdır?
Güney Kaliforniya’daki Sivil Özgürlükler Birliği’nin (American Civil Liberties Union of Southern California – ACLU) hazırladığı bir rapora göre Haziran 1993 ve Haziran 1995 arasında, biber gazına maruziyet sonucu 26 ölümlü vaka yaşandığı bildirilmektedir.
Bunlara 31 Mayıs 2011 tarihinde, Hopa’da HES ve AKP karşıtı bir eylemlilik içinde iken, güvenlik güçlerinin uyguladığı kontrolsüz ve orantısız müdahale ile kullanılan biber gazının tetiklediği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren Metin Lokumcu’da eklenmiş bulunmaktadır.
Biber gazının ileri sürüldüğü ya da zannedildiği gibi sağlık riski yaratmayan masum bir madde değil, ölüme sebep verebilecek denli tehlikeli bir kimyasal olduğu açıkça ortadadır.
Bilmek İstediklerimiz
Gerek vatandaşlar, gerek basın gerekse de koruyucu kullanmayan emniyet mensupları dahil olmak üzere, günlük yaşantımızın herhangi bir anında biber gazına maruz kalma potansiyeli taşımaktayız. Bundan dolayı yetkililerin aşağıdaki konulara açıklık getirmeleri gerekmektedir.
1) Biber gazının içindeki etken madde olan OC’nin, bileşim içindeki miktarı bazı ülkelerde belirli sınırlandırılmalara tabi tutulmuştur. Ülkemizde kullanılan biber gazlarının içindeki OC değeri, yetkili kurumlarca kamuoyuna duyurulmalıdır.
2) Ülkemizde kullanılan biber gazının Güvenlik Bilgi Formu kamuoyuyla paylaşılmalıdır.
‘Dosis Sola Facit Venenum’
Yukarıdaki cümle, kimya biliminin kurucularından Paracelsus tarafından yüzyıllar önce söylenmiştir. ‘Her Şey Zehirdir ve Bu Sadece Doz Meselesidir’ diye Türkçeye çevrilebilir.
Kimya Mühendisleri Odası olarak, kontrolsüz biçimde biber gazı kullanımının sakıncalarını tekrar hatırlatıp, yetkilileri bundan sonraki süreçte insan hayatına karşı sorumlu davranmaya davet ediyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası
03/06/2011