Leetaru'nun, geçtiğimiz ay First Monday'da (http://www.firstmonday.org/) yayınlanan makalesi bilişim teknolojilerinin ulaştığı noktayı ve taşıdığı potansiyeli göstermesi açısından oldukça anlamlıydı. Leetaru'nun makalesi hem yerli hem yabancı basında süper bilgisayarların artık devrimleri önceden tahmin edebileceği iddiasıyla haberleştirildi. Leetaru analizini geriye dönük yapmıştı. Fakat bu analiz,
Praksis Dergisi'nin 2001 yılında yayımlanan ilk sayısının hemen başında E.P Thompson'un sözlerine yer verilir:
"Sosyalistlerin asla yapmamaları gereken şey, kendilerini tümüyle yerleşik kurumlara -yayınevleri, ticari medya, üniversiteler, vakıflar- bağımlı olmalarına izin vermektir. Bu kurumların tümü baskıcıdır demiyorum- muhakkak ki onlarla birlikte pek çok şey yapılabilir. Ama sosyalist entelektüeller doğrudan kendilerinin olan
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu'nun (BTK) 22 Şubat tarihinde aldığı “İnternet'in Güvenli Kullanımı” başlıklı kararı, 15 Mayıs'ta Türkiye'nin dört bir yanında binlerce İnternet kullanıcısı tarafından “İnternetime Dokunma” diyerek protesto edildi[1].
15 Mayıs eylemleri, her hak arama eyleminde olduğu gibi dezenformasyonu da beraberinde getirdi:
Nazlı Ilıcak, bu eylemlerin kendisinin bir dezenformasyon ürünü
Ahlak bahanesiyle sansürün önü açılıyor. 22 Ağustos'ta yürürlüğe girecek yönetmelikle Türkiye'nin internet ağı dev bir internet kafeye benzeyecek.