Avrupa Gazeteciler Birliği (AEJ) Türkiye Temsilciliği, Basın Yayın ve İletişim Emekçileri Sendikası (Haber-Sen), Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Diplomasi Muhabirleri Derneği (DMD), Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD), Parlamento Muhabirleri Derneği (PMD), Profesyonel Haber Kameramanları Derneği (PHKD), Türkiye Foto Muhabirleri Derneği (TFMD), Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Ankara Temsilciliği, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Turizm
Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından 4 - 5 Mart 2011 tarihlerinde düzenlenen "KONUTTA YENİ YAKLAŞIMLAR, STRATEJİLER, EYLEMLER VE KENTSEL DÖNÜŞÜM" başlıklı kurultaya konuşmacı olarak davet edilen TMMOB‘a bağlı Meslek Odaları tarafından, aşağıda açıklanan gerekçeler nedeniyle Kurultay‘a katılmama yönünde ortak karar alınmıştır.
Hukuka, bilime, ulaştırma ilkelerine ve insan yaşamına aykırı olan Boğaz Tüp Tüneli'nin temeli atıldı. Açtığımız davayı sürdüreceğiz.
ÇOCUKLARINIZI BAZ İSTASYONLARINA YAKIN OKULLARA GÖNDERMEYİN, BAZ İSTASYONLARINA YAKIN SAĞLIK KURULUŞLARINDAN HİZMET ALMAYIN.
Ruhsat hukuku Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı‘nın ilgili teşekkülü Elektrik Üretim Anonim Şirketi‘ne (EÜAŞ) ait olan ve özel sektöre 25 yıllığına işletilmek üzere verilen Kahramanmaraş ili Afşin ilçesindeki Çöllolar kömür sahasında, 6 Şubat 2011 ve 10 Şubat 2011 tarihlerinde
Asıl görevi ve kuruluşundaki temel ilkesi, ‘çevreyi, doğayı ve doğal varlıklarımızı koruyup kollamak ve geliştirmek’ olan Çevre ve Orman Bakanlığı’nın başındaki akademik unvanlı Sayın Bakan Veysel Eroğlu, HES’ler konusundaki ‘kuyruklu yalanlarına’ Trabzon’da yenilerini ekledi!
Bakan Eroğlu’nun katıldığı KTÜ’deki sempozyum öncesinde öğrencilerin salona alınmaması ve ayrıca salon dışında Eroğlu’na karşı, Anayasal ve
Ferman Padişahınsa, dağlar bizimdir!
Doğayı Talan Yasalarını Uygulatmayacağız!
Yenilenebilir Enerji Kanunu adlı yasa (YEK) 29.12.2010 günü mecliste görüşülmüştür. Ek bir önerge ile koruma alanlarımız (Milli Parklar, Muhafaza Ormanları, Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları ve Doğal SİT alanları) enerji bahanesiyle şirketlerin talanına açılmıştır. Yasa meclisten jet hızıyla geçmiş, aynı hızla 08.01.2011
Ankara Ostim ve İvedik Organize Sanayi Bölgelerinde iki ayrı işyerinde 3 Şubat 2011 tarihinde ardı ardına meydana gelen ve biri meslektaşımız 20 insanımızın hayatını kaybetmesine ve 50 üzerinde çalışanın da yaralanmasına yol açan patlamalar hepimizi derinden üzdü. Öncelikle, yaşamını yitiren canlarımızın yakınlarına başsağlığı, yaralananlara acil şifa diliyoruz.
3 Şubat 2011 tarihinde Ankara OSTİM‘de bir iş merkezi ile İvedik OSB‘de yer alan işyerlerinde meydana gelen ve aralarında Odamız üyesi Dilek GÜRER‘in de yer aldığı 18 çalışanın ölümüne ve onlarca kişinin yaralanmasına yol açan patlamalarda yaşamını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyor, kamuoyunun üzüntüsünü paylaşıyoruz.
AKP‘nin polis devleti projesiyle karşı karşıyayız
Haklı taleplerini dile getirmek isteyen ve Türkiye‘nin dört bir yanından Ankara‘ya yürüyen on binlerce çalışan dün (3 Şubat 2011) Ankara Kolej meydanında polis terörüyle karşı karşıya bırakıldı.
Uluslararası Sulak Alanlar Sözleşmesi`nin imzaya açıldığı gün olan 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü‘nde sulak alanlarımız, 40‘ıncı yıl dönümüne -ne yazık ki- doğanın yok edilmesine yönelik kanun tasarıları, aynı dere üzerinde sayıları 40‘ı aşan HES (Hidro Elektrik Santral) projeleri ile giriyor.
Oysa; Ramsar‘da 1971 yılında imzalanan Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi, sözleşmeye
Öncelikle bugün Ankara’da, OSTİM’de meydana gelen patlamada hayatını kaybeden altı emekçi kardeşimizi saygıyla anıyor; yakınlarına başsağlığı, yaralı emekçi kardeşlerimize acil şifa diliyoruz.
Bugün OSTİM’de, ilk bakışta işçi sağlığı, iş güvenliği önlemlerinin yeterli olmamasından kaynaklandığı izlenimi veren bu vahim kaza yaşanırken, Kızılay’da da AKP iktidarının hak arayan emekçilere tahammülsüzlüğünü gösteren bir vahşet
AKP‘nin çalışanlara oynadığı yeni bir oyunla karşı karşıyayız
İktidarda bulunduğu süre içerisinde çalışanların haklarını yok etmeye, sosyal devlet olgusu yerine "piyasacı devlet" mantığını inşa etmeye kararlı olan AKP Hükümeti‘nin çalışanlar üzerinde oynadığı yeni bir oyunla karşı karşıyayız.
Neoliberal politikaların çalışma ilişkilerini egemen kılma ve emekçi kesimlerin mevcut kazanımlarını elinden almaya dönük çalışmaların son halkası TBMM gündeminde olan "torba yasa" düzenlemeleridir. Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı adı altında