Taksim Gezi Parkı‘nın ranta kurban edilmesine karşı gelişen yurttaş duyarlılığını polis terörü ile bastırmaya kalkışan AKP iktidarı Türkiye halkının vicdanının, hak ve adalet arayışının güçlü duvarına çarptı.
Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak yıllardır, ‘Biber Gazı’ olarak bilinen gösteri kontrol ajanlarının sağlık ve güvenlik üzerindeki etkilerini açıklıyoruz. Taksim Gezi Parkı’nda başlayan ve Türkiye’nin dört bir yanında, hükümetin emek karşıtı, özgürlük karşıtı uygulamalarına “artık yeter” diyenlerin sokaklara döküldüğü ve devam etmekte olan süreçte pek çok kurum da bu kontrol
Taksim Gezi parkında sökülen ağaçları ve parkı korumak için başlatılan eylemin, zulme varan aşırı bir şiddet ile bastırılmasının tetiklediği halk direnişi hızla ülkenin diğer illerine yayılmıştır. Ağaçların sökülmesi ile başlayan bu eylemler, siyasal iktidarın yıllarca süren baskı ve dayatma zihniyetine karşı halkın bir direnişine dönüşmüştür.
Taksim‘de Gezi Parkı‘nı korumak için yapılan gösterilerin şiddet ile bastırılması nedeni ile ülke genelinde düzenlenen protestolarda polisin sergilediği acımasız tutum tüm yurttaşları kaygılandıracak boyutlara ulaştı.
Gezi Parkı‘nın yağmalanmasına karşı gelişen halk hareketi, bugün toplumun sesi duyulmak istenmeyen tüm kesimlerinin, kadınların, gençlerin, çevre hareketinin, ezilen kimlik mücadelelerinin, eğitim ve sağlık hakkı mücadelesinin talepleri ile buluşmuştur. AKP toplumun önemli bir kısmını kendi iktidar düşlerini hayata geçirmek için baskıyla sindirmekte, hak ve özgürlükleri kısıtlamaya çalışmaktadır.
Taksim Gezi Parkı’nda başlayan ve şu anda Türkiye’nin büyük bir kısmına yayılmış olan eylemlerde, emniyet güçlerinin orantısız müdahalesi halkımızın can güvenliğini yok saymaktadır. Polisin müdahalelerde kullandığı plastik ve/veya gerçek mermiler, TOMA’lar, coplarıyla darp gibi sert yöntemlerin dışında son birkaç gündür neredeyse maruz kalmayanın olmadığı gösteri kontrol ajanları (biber gazı, göz
TMMOB, DİSK Başkanlar Kurulu’nun ülkenin bu gününde yaşananlara ilişkin olarak yaptığı değerlendirmeler sonucunda aldığı karar gereği Çarşamba gününden itibaren gerçekleştireceği hayatı durdurmaya yönelik ihtar eylemlerini destekleyecektir.
Bilindiği üzere AKP iktidarı gerici dinci ideolojisi eşliğinde bütün ülkeyi sömürü ve rant alanı haline dönüştürmektedir. Emek, demokrasi, cumhuriyet, laiklik değer ve kazanımlarına yönelik çok yönlü ve sistemli saldırılara karşı gösterilen meşru halk tepkileri ise faşist yöntemlerle bastırılmaya çalışılmaktadır. Ancak giderek artan bu sömürüye, rant ve talan politikaları ile gerici
İşbaşına geldiği 2002 yılından bu yana ülkemizi babasının çiftliği gibi yönetme anlayışı nedeniyle hukuk, demokrasi, yurt, insan ve doğa sevgisinden yoksun sadece emperyalizmin ve yerli işbirlikçilerinin çıkarı doğrultusunda politikalar yürüten hükümet geçtiğimiz hafta da önce İstanbul Taksimde ve sonra diğer kentlerde kendi halkına yaşattığı zulüm nedeniyle bir kez daha halkın
Bir Ağaç Ölür Bir Halk Dirilir, Yaşamın ve Yaşam Alanlarının Yok Edilmesine Karşı Gelişen Direnişleri Destekliyor, Günlerdir Yaşatılan Polis Terörünü Şiddetle Kınıyoruz!
Son birkaç gündür, Taksim-Gezi Parkı`nda Topçu Kışlası görünümlü AVM ve rezidans oluşturulması için yüzlerce yıllık ağaçların ve doğanın yok edilmesine karşı başlayan barışçıl gösteriler, tahrike yönelik bir kısım beyanlar ile polis şiddeti nedeniyle kontrolsüz bir noktaya doğru gitmektedir.
Taksim Gezi Parkı‘nın Alışveriş Merkezi‘ne dönüştürülme girişimini protesto edenlere yönelik AKP‘nin insanlık dışı müdahale ve saldırısı, tüm Türkiye‘yi ayağa kaldırdı. Protestolar kentlere yayıldı. Ancak halkı yok sayan iktidar, polis saldırısını protesto eden başta Ankara, İzmir, Antalya olmak üzere çok sayıda kentte yurttaşlara da aynı şiddetle karşılık verdi.