22 Aralık İstanbul Kent Mitingi Sekreteryası, miting sırasında polisin attığı gazdan etkilenen ve hala hastanede yaşam mücadelesi veren Elif Çermik için basın açıklaması yaptı. 22 Aralık İstanbul Kent Mitingi Sekreteryası bugün (26 Aralık Cuma) saat 11.30’da MMO İstanbul Şubesi’nde Elif Çermik için basın açıklaması yaptı. Açıklamada Kent Mitingi sırasında polisin
AKP İktidarı, 12 Eylül Darbesi`nin antidemokratik düzenlemesine dayanarak dün (17 Aralık 2013) yayımladığı Bakanlar Kurulu Kararı ile aralarında Elektrik Mühendisleri Odası`nın da bulunduğu 11 odanın idari ve mali denetimini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`na bağladı. 11 yıllık iktidarında devlet içinde tarikat yapılanmalarıyla kol kola siyasal ve ticari yandaş kadrolaşmasını görülmemiş düzeye
12 Eylül döneminde de faşist yönetimin korkulu rüyası olan TMMOB`yi dizginleyebilmek amacıyla 6235 sayılı TMMOB Yasası‘na giren meslek odalarının mali ve idari denetiminin ilgili bakanlıklar tarafından yapılmasına yönelik düzenleme, 1983 yılında Cunta Meclisi tarafından getirilmiş olmasına karşın bugüne kadar hiçbir zaman uygulanmamıştı. 12 Eylül döneminden hesap sormak, 12 Eylül faşizminin
18 Kasım 2013 tarihli Bakanlar Kurulu kararı, 17 Aralık 2013 tarihli Resmi Gazete`de yayımlanmış ve TMMOB`ye bağlı onbir Oda`nın idari ve mali denetimi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`na verilmiştir. Bu Odalarımız; Elektrik Mühendisleri Odası, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, İç Mimarlar Odası,İnşaat Mühendisleri Odası, Jeofizik Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Makina
TMMOB‘a bağlı Meslek Odalarının mali ve idari açıdan denetlenmesinin önünü açan Bakanlar Kurulu kararı 17 Aralık 2013 tarihli Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre; aralarında İnşaat Mühendisleri Odası‘nın da bulunduğu TMMOB‘ye bağlı 11 Oda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından mali ve idari açıdan denetlenecek. Bakanlar Kurulu kararı, 6235 sayılı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın “doğalgaz medeniyeti” çöktü. AKP, 11 yıllık iktidarı döneminde izlediği serbest piyasacı ve özelleştirmeci uygulamalar sonucunda yurttaşları soğuk ve karanlıkta bıraktı. Ağır kış şartları altında yaşanan doğalgaz sıkıntısı elektrik üretimini vurdu. Yurdun büyük bölümünde habersiz elektrik kesintileri gezdirilmeye başlandı. İktidara geldiğinden bu yana yerli ve yenilenebilir enerji
Gündemin çok yoğun olduğu dönemlerdeyiz yine. Ama halkın ve emekçilerin sorunlarının gündem olmadığı, olamadığı gerçeği değişmiyor. Savaş, bayram, üniversiteler, demokrasi paketi derken halkın ve emekçilerin yoksulluğu giderek artıyor. Özellikle sektörümüzde son günlerde yaşanan işten çıkarmalar; bir kez daha bu ülkede demokratik hakların sadece lafta var olduğunu gösterdi. Yıllardır bir yandan
Başbakanın Keşan gezisinden 2 gün sonra Keşan’da tek katlı bir gecekondu evde 41 yaşındaki Seçkin Ayral yanarak öldü. Yangın devrilen mumdan çıkmıştı. Mum elektrikler kesik olduğu için yanıyordu. Elektik kesikti çünkü Seçkin Ayral faturalarını ödeyememişti. Seçkin Ayral’ın yanarak ölmesinden 25 gün önce AKP Hükümetinin Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanının Mecliste
Dünya Madenciler Günü haftasında yine canımız yanmış, 6 Aralık 2013 tarihinde Zonguldak‘ta 4 maden işçisi daha iş cinayetleri sonucu yaşamını kaybetmiştir. Yaşananlar iş kazası değil iş cinayetidir, çünkü iş kazaları daha önceden öngörülemeyen ve önlem alınamayan olaylardır. Oysa bu kazalar, geliyorum demektedir. Son olayda, 3 kişi “kaçak ocak” olarak tanımlanan
Çevre Yönetiminde 3. Perde; Eğitim, Sınav, Görevli Belgesi Sürecinde Kaybedilen Mesleğimiz.. Çevre Denetimi Muafiyeti İle Tehdit Edilen Yaşam Alanlarımız.. Doğaya dönük saldırılar devam ediyor. 3 Köprüyle İstanbul‘un son orman alanı kuzey ormanlarını katleden, Kanal İstanbul gibi çılgın projeleri tekrar gündeme getirenler bu kez de bir yönetmelik değişikliğiyle denetime tabi işletmelere
Roma İmparatorluğu zamanında babasının gazabından kaçan Santa Barbara‘nın, 4 Aralık günü bir mağaraya sığındığı ve mağarada çalışmakta olan madencileri koruduğuna inanılmış, bu nedenle madencilerin koruyucu azizesi olarak kabul edilmiştir. Santa Barbara‘nın İzmit‘te yaşamış olması ve efsanenin geçtiği mekânların Anadolu olmasından dolayı 4 Aralık, önce Anadolu‘da daha sonrada Avrupa ve tüm
İnsan haklarını tanımlayan ve teminat altına almaya çalışan belgelerin en gelişmiş örneği, 1948‘de kabul edilen BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi‘dir. İnsanlığın haklar ve özgürlükler uğruna verdiği mücadele boyutlandıkça, Bildirge‘de yer alan açılımlar yetersiz kalmaya başlamış toplum içinde etnik köken, cinsiyet, renk, sınıfsal farklılıklar nedeniyle farklı konumda bulunanları tanımlayan ve haklarını
Son dönemlerde birçok kentimizde sel ve taşkın olayları yaşanmaktadır. Yaşanan olaylar küresel ısınma ve iklim değişikliği ile ilişkilendirilerek doğal afet olarak tanımlanmaktadır. Akdeniz havzası, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Panelinin Değerlendirme Raporlarına göre iklim değişikliğinden büyük ölçüde etkilenecek bölgeler arasında bulunmaktadır. Akdeniz iklim kuşağında yer alan Ülkemizin de aşırı yağışlar, kuraklık ve
Tüm dünyada enerji alanında yürütülen serbest piyasa uygulamaları sorgulanırken, enerji arz güvenliği sorunuyla karşı karşıya bulunan ülkemizde AKP Hükümeti, enerji alanında özelleştirmeleri sürdürmektedir. TBMM‘de bir gece operasyonu ile torba yasanın içine termik santrallere kömür sağlayan linyit sahalarının, özelleştirilmesini sağlayan bir hüküm konulmuştur. Bu hükümle; Türkiye Kömür İşletmelerinin (TKİ)işlettiği ve termik
Ankara sokakları bu hafta sonu ne yazık ki yine şiddet görüntülerine sahne oldu. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu‘na (KESK) bağlı Eğitim-Sen‘in “Meslek Onurumuza ve Haklarımıza Sahip Çıkmak, Toplumsal Yaşamda ve Eğitimde Yaşanan Dayatmalara Hayır Demek İçin; 23 Kasım‘da Ankara‘dayız” çağrısıyla Kızılay‘da toplanan binlerce eğitim emekçisine uygulanan polis şiddetini kınıyoruz. Ülkemizde hak
Devletin ve yüksek öğrenimle ilgili kurumu YÖK‘ün eğitim politikaları iflas etmiştir. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM)‘ nin 3 Ekim 2013 günü yaptığı açıklama ile ek yerleştirme sonuçları ilan edilmiş, ek yerleştirmelerin ardından 118 bin 700 üniversite kontenjanın boş kaldığı tespit edilmiştir. Boş kontenjanların oranı ise rekor kırarak bu yıl
12 Kasım 1999 Cuma günü saat 18.57‘de Merkez üssü Düzce ilçesinde aletsel büyüklüğü 7.2 olan bir deprem meydana geldi. 30 saniye süreyle etkili olan deprem 845 yurttaşın ölümüne, 15 000 civarında konut ve işyerinin ağır hasar görmesine neden oldu. 17 Ağustos Kocaeli Depreminin 3 ay sonrasında yaşanan bu ikinci afet,
12 Kasım 1999 tarihinde Düzce‘de Richter ölçeğine göre Ms = 7.2 büyüklüğünde deprem meydana gelmiştir. Bine yakın insan hayatını kaybetmiş, binlerce insan yaralanmış konut ve işyerleri büyük hasar görmüştür. Bir doğa olayı olan depremlerin afete dönüşmesinin temel nedeni, sağlıksız ve kaçak yapılaşma, mühendislik hizmeti almamış yapı üretilmesi, yapı üretim sürecinin
AKP`nin “ustalık” döneminde Türkiye, toplumsal yaşamda, kamu yönetiminde, kamusal görev ve işbölümü paylaşımında, kamu açısından hayati önem taşıyan kurumlarda ve meslek alanlarında köklü değişiklilikler yaşıyor. Kentler, akarsular, yeşil alanlar, kamusal yatırımlar, çalışma yaşamı, eğitim, sağlık, yargı ve benzeri alanlar, değişen ekonomik-siyasal-kültürel tercihlere bağlı ve bir bütün olarak gerici, neoliberal temelde
AKP, uzunca bir süredir TMMOB üzerinde yürüttüğü yeniden yapılandırma, etkisizleştirme, işlevsizleştirme, TMMOB‘ye kendine göre bir düzen verme çabalarını “geliştirerek” sürdürüyor. KHK‘larla mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı hizmet alanlarına müdahale eden, mesleki denetimi kaldırarak meslek odalarının üyelerini denetlemesini yasaklamaya çalışan AKP, şimdi de 12 Eylül darbecilerinin getirdiği ama bugüne kadar ne