Kabataş’ta denize dolgu, devasa beton martı ve meydan öngören, kamu yararı taşımayan Martı Projesi’nin mimarı Hakan Kıran’ın mesleki yaşamına yakından baktık.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve AKP hükümeti imzalı İstanbul’a zarar veren mega projelerin arkası kesilmiyor. Ulaşım projesi adı altında her türlü bilimsel veriyi yok sayarak, kamu yararı taşımayan, güvenli olmayan, kent dokusuna ve silüetine zarar veren bu projelerin mühendisleri, mimarları, plancıları da bu suçun ortakları. Kabataş Martı Projesi ve mimarı Hakan Kıran bu örneklerden biri.
Mimar Hakan Kıran AKP’ye yakınlığıyla biliniyor. Kıran’ın Kadir Topbaş ile kişisel arkadaşlığı da var. Hakan Kıran yakın zamanda tamamlanan, tarihi yarımadanın silüetini bozan Haliç Metro Geçiş Köprüsü’nün de mimarı.
Kent suçu projelere imza atan Hakan Kıran
İstanbul’un en güzel alanlarını mimarların ve müteahhitlerin yok ettiğini söyleyen Kıran, kent suçu işleyen mimarları “kamikaze mimar” diye adlandırıyor. Ne yazık ki kendi projeleri de birer ‘kamikaze’. “Kendimi yalnızca mimar değil yaratıcı olarak tanımlıyorum” diyen Kıran’ın son yaratıcılığı Kabataş’ta denizin doldurulması üzerine.
Kabataş Martı Projesi
Hakan Kıran; İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Kabataş’da Transfer Merkezi’ olarak sunduğu Martı Projesi’nin mimarı. Proje denize dolgu, kıyı çizgisine martı şeklinde yapı öngörüyor. Dolmabahçe-Fındıklı kara ulaşım trafiği beton dalış tünelleriyle yeraltına alınıyor. Kabataş’a 83 bin metrekarelik beton bir meydan yapılıyor. Martı şeklindeki transfer binası ise Aşkabat Uluslararası Havaalanı projesine çok benziyor.
Haliç Metro Geçiş Köprüsü
Şişhane-Yenikapı metrosunun Haliç geçişinde Unkapanı Köprüsü’nün ortalama 200 m güneyinde, Azapkapı ile Unkapanı arasında bulunan ve İstanbul’un en eski yerleşim bölgesi tarihi yarımadanın silüetini bozan Haliç Metro Geçiş Köprüsü’nün mimarı da Hakan Kıran.
AKM’de işgalci
Hakan Kıran aynı zamanda kentsel sit alanı AKM’ye ait parsele ‘taşan’ Gezi Pastanesi’nin sahibi. Kıran “tek santimlik taşma yok” dese de fotoğraflar işgali ortaya koyuyor. 2863 Sayılı Koruma Mevzuatı’nın koruması altında bulunan ve 1. grup korunması gereken kültür varlığı olarak tescilli bir yapının, parselinin bitişiğinde dahi bir inşaat faaliyeti söz konusu ise ilgili koruma kurulundan izin alınması gerekirken, Kıran’ın işgaline kimse müdahale etmiyor.
“Meydanlarda ideolojiye gerek yok”
Kıran işgalci olduğu AKM konusunda ise yıkım istiyor. “Yakın tarihten geleceğe taşınan ideolojik, yapısal, tarihsel ve biraz da egosal bakışlardan derhal kurtulunmalı” diyen Kıran meydanı kimliksizleştiren, hafızasını yok etmek isteyen Taksim Meydanı Projesi’ni ve AKM’nin yıkılıp yeniden yapılmasını destekliyor.
Kıran meslek onuruna sahip çıkmıyor!
Hakan Kıran “Bir tasarım ancak içine ruh yerleştirildiğinde, ancak bir yaşam yüklendiğinde bir yaratıma dönüşür” diyor. Kıran, Kabataş’ta tarihi yok edecek, Boğaz’ın ekolojisini bozacak, İstanbul kentinin bir bölümünü 83 bin metrekarelik betona hapsedecek Martı Projesi’ne nasıl bir ruh yerleştirdi, nasıl bir yaşam yükledi bilinmiyor ama Hakan Kıran’ın projeleri buram buram rant kokuyor. Hakan Kıran meslek onuruna ve mesleki sorumluluklarına sahip çıkmıyor.
politeknik.org.tr