Üçüncü Köprü Yerine Yaşam Platformu çok sayıda meslek odası, çevre ve mahalle derneği, Halkevleri ve demokratik kitle örgütünden 2000 kişinin katılımı ile düzenlediği eylemde köprü değil yaşam hakkı istedi.
AKP ve sözcülüğünü yaptığı rant çevrelerinin İstanbul’a üçüncü bir köprü yapma girişimlerine karşı, çok sayıda bilgilendirme toplantısı , Sarıyer ve Beykoz’da birçok eylem gerçekleştirerek bir buçuk yıldan bu yana mücadelesini sürdüren Üçüncü Köprü Yerine Yaşam Platformu, 18 Temmuz Cumartesi günü Sarıyer Meydanı’nda 2000 kişinin katılımıyla 3. rant köprüsünü yaptırmayacaklarını, bir kez daha ilan etti.
Saat 15.00 da Arnavutköy ’den bisikletlerle başlayan etkinlikte, Barışa pedal grubundan 30 bisikletli Arnavutköy halkından rant köprüsüne karşı gerçekleştirilen ve başarıya ulaşan mücadele bayrağını devralarak Sarıyer’e doğru sahil yolundan harekete geçtiler ve buluşma noktası olan Çayırbaşı’na geldiler.
Saat17.00’da Sarıyer’in birçok mahallesinden, Küçükçekmece’den, Tozkoparan’dan, Kuzguncuk’tan, Maltepe Başıbüyük, Gülsuyu-Gülensu Mahallesi’nden, Kadıköy ve Beşiktaş’tan otobüslerle buluşma noktası olan Çayırbaşı’na gelen çok sayıda meslek odası, demokratik kitle örgütleri, çevre dernekleri ve mahalle derneklerine, Beykoz’dan tekneyle ve Kireçburnu Mahallesi’nden pankart açarak yürüyen Halkevcilerin katılımıyla kortejler oluşturuldu. Çayırbaşı’ndan Sarıyer Meydanı’na kadar yaklaşık 2 km’lik sahil yolu boyunca gerçekleştirilen yürüyüşte “Ormanına, Suyuna, Mahallene Sahip Çık”, “Köprü Değil Toplu Ulaşım”, “Köprü Değil İnsanca Yaşam”, “Köprü Yıkılsın Tayyip Altında Kalsın”, “Sermaye Defol İstanbul Bizimdir”, “Gün Gelecek Devran Dönecek AKP Halka Hesap Verecek” sloganları eyleme katılan 2000 kişi tarafından coşkuyla atıldı. Eyleme çok sayıda Sarıyerli de evlerinin pencerelerinden alkışlarla ve yoldan arabalarıyla geçerken korna sesleriyle destek verdiler.
Saat 18.30 da Sarıyer Meydanı’na ulaşan Üçüncü Köprü Yerine Yaşam Platformu bileşenleri ve katılımcılar adına, meydana kurulan platformdan konuşmalar gerçekleştirildi.
Köprünün savunulacak bir yanı yok
Kürsüye ilk Orman Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Besim Sertok çıktı. Sertok, kendilerine yönlendirilen “bu köprünün hiç mi olumlu bir tarafı yok” sorusuna geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında Başbakanı da köprünün olumlu yanlarını anlatması için bu eyleme çağırdıklarını ve kendisinin gelmediğini hatırlatarak “köprünün savunulacak bir yanı yoktur” dedi. Köprü projesinin ormanlık alanda yaratacağı tahribata değinen Sertok, köprü projesinin iptal edilmesi için girişimlerde bulunulacağını söyledi.
Köprünün adı ‘ihanet köprüsüdür’
Sertok’un ardından CHP İstanbul Milletvekili Cetin Soysal söz alarak, AKP’yi eleştirdi. İDO ve İGDAŞ’ın satılmasına da değinen Soysal, AKP’li Başkanın yaptığı zamları da hatırlattı. Recep Tayyip Erdoğan’ın Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı döneminde köprü için “cinayettir” dediğini hatırlatan Soysal, “Bu köprüye isim düşünüyorlarmış, bu köprünün adı ihanet köprüsü olur ancak” dedi. İstanbul’un kültürel ve tarihi mirasının öneminden bahseden Soysal konuşmasını, 3. Köprüye karşı her alanda mücadele ettiklerini ve edeceklerini söyleyerek bitirdi.
Sarıyerliler mahallelerine, ormanına, suyuna sahip çıkıyor
Soysal’ın ardından kürsüde söz alan Sarıyer Mahalle Dernekleri adına Kazım Karabekir Paşa Mahalle Derneği Başkanı Hüseyin Yaman, kendilerinin yıllar önce Sarıyer bölgesinde kurulan fabrikalarda çalıştırılmak üzere bölgeye yerleştirildiklerini, şimdi ise köprü projesiyle kendilerinin işgalci ilan edildiğini söyledi. Yaman sözlerini, mahalle dernekleri olarak üzerlerine büyük bir sorumluluk düştüğünü ve bu sorumluluğu sonuna kadar yerine getireceklerini söyleyerek bitirdi.
Yaman’dan sonra Boğaziçi Çevre Kültür ve Dayanışma Derneği (BOÇEV) adına Nilay Koç söz aldı. Koç, trafik sorununun çözümünün köprüden geçmediğini söyledi. Trafik sorunun çözümünün toplu ulaşımın arttırılmasından geçtiğini söyleyen Koç, İstanbul’un tarihi zenginlikleri ve doğal güzellikleriyle korunması gerektiğine işaret etti.
Koç’un ardından İmece – Toplumun Şehircilik Hareketi adına Hakan Karademir söz alarak kentteki yabancılaşmadan söz etti.
Rantçılardan daha inatçı olmalıyız
Daha sonra söz alan Halkevleri Genel Başkanı İlknur Birol söz aldı. Birol, bu projenin neoliberal dönüşümün bir parçası olduğuna değinerek, köprü projesinin su kaynaklarını ve ormanları tehdit ettiğini gibi yoksulların evlerini için de yıkım öngördüğünü hatırlattı. Neoliberal akıl üstün olduğunu zannetse de, tarihin, mücadele eden halkın ortak aklından daha üstün bir akıl olmadığının örnekleriyle dolu olduğuna işaret etti. Köprüye karşı çıkmalarının bilimsel anlamda ve insanca bir yaşam anlamında olmak üzere iki temel nedeni olduğunu söyleyen Birol bu projeye, barınma hakkına, su hakkına, temiz bir çevre hakkına sahip çıkan herkesin karşı çıkması gerektiğini söyledi. Bu projeyi geçirmeye çalışanların oldukça inatçı olduğuna değinen Birol kendilerinin daha inatçı olmaları gerektiğinin üzerinde durdu. Birol sözlerini, köprü projesine karşı mücadele sözü vererek bitirdi.
Etkinlik konuşmalardan sonra sahneye çıkan sanatçı İlkay Akkaya’nın mini konserinin ardından sonlandırıldı.
Miting katılımcıları arasında kuruluşundan bugüne platformun yürütmesinde aktif olarak yer alan Halkevleri en kitlese katılım sağlayan bileşen olarak ön plana çıkarken, çeşitli odalardan katılım sağlayan TMMOB de etkinlikte kalabalık sayılabilecek bir korteje sahipti.
politeknik.org.tr