İMO: Üçüncü köprü cinayeti

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO), Üçüncü Boğaz Köprüsü bağlantı yolu viyadük inşaatında meydana gelen iş kazasına dair açıklama yaptı.

İMO, taşeron sisteminin inşaat iş kolunda geldiği noktanın iş kazalarının temel nedenlerden biri olduğunu belirttiği açıklamasında, doğayı yağmalayan, kentleri talan eden AKP iktidarının işçilerin hayatını da, meslek odalarının uyarılarını da yok saydığını ifade etti.

İMO’nun açıklaması şöyle;

Üçüncü Köprü Cinayeti!

İstanbul‘a yapılan Üçüncü Boğaz Köprüsü inşaatı sırasında meydana gelen kazada üç işçi yaşamını yitirdi. Hayatını kaybeden işçiler Lütfi Bulut, Yaşar Bulut ve Kahraman Baltaoğlu‘nun ailelerine baş sağlığı ve sabır diliyoruz.

İş kazalarında inşaat sektörü ilk sıradaki yerini koruyor. 2014‘ün ilk üç ayında meydana gelen iş kazalarında yaşamını yitiren 276 işçiden 80‘i inşaat işkolundadır. Nisan ayında ise Üçüncü Boğaz Köprüsü inşaatında üç işçinin ölmesiyle inşaat işkolunda yedi işçi iş cinayetine kurban verildi.

Artık Türkiye kararını vermelidir. İnsan hayatı mı değerlidir yoksa iş güvenliğinin temel kurallarına uyulmadan yetiştirilmeye çalışılan köprü inşaatları mı? Ormanlar mı değerlidir yoksa köprüler mi?
Üçüncü Boğaz Köprüsü inşaatı insanı ve doğayı da katlederek yoluna devam ediyor. Ne yazık ki bu kararı alanlar ne yok edilen Kuzey Ormanlarını ne de kaybedilen canları umursamaktadır.

Siyasi iktidar ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Üçüncü Boğaz Köprüsü ve bağlantı yollarıyla birlikte binlerce ağacın yok edileceği gerçeğini nasıl görmek istemiyorsa, iş güvenliği tedbirlerinin alınmaması nedeniyle iş cinayetlerinin ardı arkasının kesilmediğini de görmemektedir.

Aynı yaklaşımın bir başka örneği, Taksim Gezi Parkı‘na AVM yapılma kararı ile başlayan ve gençlerin ölmesi, yaralanmasıyla devam eden olaylarda da açığa çıkmış, siyasi iktidar ne kesilen ağaçları ne de kaybedilen gençleri önemsemiş, hatta iktidarının bekası için yaşananları kullanmakta beis görmemiştir.

Ne pahasına olursa olsun siyasi iktidar kentleri kendi yaklaşımına uygun tanzim etmek istemektedir. Bilim insanlarının, üniversitelerin, meslek odalarının itirazlarına kulaklarını kapatan siyasi iktidar sahipleri kentleri, AVM‘lere, rezidanslara, gerekli gereksiz yapılan alt üst geçitlere, yanlışlığı konusunda kamuoyunun hemfikir olduğu boğaz köprülerine teslim etmektedir.
İş cinayetlerinin son dönemde gözle görülür artmasının tesadüf olmadığını belirtmek istiyoruz. Özellikle inşaat işkolunda taşeronlaşmanın geldiği boyutun, iş kazalarındaki artışın temel nedeni olduğu, işçi sağlığı ve iş güvenliği bağlamında yapılacak harcamaların maliyet artıcı unsur gibi görülmesinin kazaları tetiklediğini, iş güvenliğinin temel kabullerinin uygulanmasının yerine mukadderatçı yaklaşım sergilendiğini kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.

Bu yaklaşım devam ettiği sürece, Türkiye, iş kazalarındaki dünya üçüncülüğü, Avrupa birinciliği değişmeyecektir.
Siyasi iktidarın “gözbebeği” olan bir inşaatta üç işçi yaşamını yitirmiştir. Peki, sorumlular için bir tahkikat yapılacak mıdır? Yoksa dostlar alış verişinde görsün diyerek ve şimdiye dek defalarca yaşandığı üzere birkaç çalışan mı günah keçisi ilan edilecektir?
Yaşayıp göreceğiz; yanılmayı umuyor ancak sonucun değişemeyeceğini üzülerek ifade ediyoruz.

İnşaat Mühendisleri Odası, özellikle inşaat işkolunda sık rastlanan iş kazalarının nedenleri ile ilgili analiz yapmış, kazaların önlenmesi doğrultusunda kıymetli çalışmalar gerçekleştirmiş ve bunları kamuoyunu dikkatine sunmuştur. Ancak siyasi iktidardaki meslek odası algısını aşmak mümkün olmamıştır.

Siyasi iktidarın meslek odalarına ilişkin yanlı ve yanlış algısı insanlarımızın hayatına, ormanlarımıza, su havzalarımıza, doğal yaşama mal olmaktadır. Asıl itirazımız da bu noktayadır.
 
İnşaat Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu