Site iconPoliteknik – Halkın Mühendisleri Mimarları Şehir Plancıları

İç Mimarlar Odası: “Tasarım Disiplininden Tüm Meslektaşlarımızla ‘Birlikte Üretmek’ İçin Yapıcı Fikirlere Açığız”


19 Mart 2011 tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi’nde gerçekleşen II. Ulusal İçmimarlık Öğrencileri Buluşmasında mesleki deneyimlerini içmimar adayı öğrenciler ile paylaşmak üzere davet edilen Hasan Çalışlar bu platformu İçmimarlar Odasına saldırmak için kullanmayı tercih etmiştir. Kendisi tarafından dile getirilen bazı noktaları açıklığa kavuşturmak istiyoruz.
 
Konuşmasının temelinde mesleğini iyi yapmak vurgusuna tamamen katılmakla bereber, gerek İçmimarlar Odası gerek Mimarlar Odası hakkında sarfettikleri, “beceriksiz”, “karanlık”, “çağdışı”, “vizyonsuz”, “tüm odalara karşıyım” gibi hakaret içeren ifadeler tarafımızca esefle karşılanmıştır.
 
İçmimarlığın tanımı, iştigal alanları, çalışma şekilleri yasaların gösterdiği şekilde yönetmeliklerimizle belirlenmiştir. İçmekan uygulamalarını herhangi bir kişinin ilgi alanına göre “kafayı takıp” yapabileceği, usta, marangoz veya bir ev hanımının uğraşı alanına indirgemek, alınan diplomaların anne babaları sevindirmekten öte bir işe yaramadığını söylemek, sadece yaklaşık yüz yıldır ülkemizde eğitimi verilen içmimarlık disiplinine değil tüm mimarlık ve eğitim camiasına yapılan ağır bir hakarettir.
Bir mimarın kendi tasarladığı bir binada çağın gerekliliği olarak sayısız disiplin ile beraber çalışması gerekliliğini “bir koltuğu istediği yere koyamayacak mı!”, “perde asmak içmimarlık faaliyetine mi giriyor” cümleleri ile karikatürize etmek mesleğine, meslektaşına, karşısında bulunduğu topluluğa karşı yapılmış bir saygısızlıktır.
 
Bir toplumda, bir konuda, bir meslekte bilinirlik, tanınırlık sahibi olmak kendini o toplumun, o konunun, o mesleğin üzerinde görmeyi haklı çıkarmaz. Her birimiz beğensek de beğenmesek de yasalara, kurallara uymak ve dahası saygılı olmak zorundayız.
 
Odamız yönetim Kurulu üyelerinden Sn. Osman Demirbaş’ın “karanlık” kişiler nitelemelerine rağmen nezaketle üzerinde durmaya çalıştığı mimarlık alanının bir ekip, takım çalışması gerektirdiğinden bahsetmesi üzerine Hasan Çalışlar 30un üzerinde çalışanı olan bir ofisin ortağı olarak, bünyesinde içmimar çalışmadığını ve bundan sonra da olmayacağını, gerekli içmimari detay ve uzmanlaşma bilgisinin kendileri tarafından çalışanlarına verildiğini belirtmiştir. İçmimar çalıştırmayan, çalıştırmayacağını beyan eden, içmimarlık bölümü mezunlarının yetersiz olduklarını düşünen bu şahsın üniversitelerin İçmimarlık bölümlerinde misafir öğretim görevlisi olarak ders vermesi bu durumda kendisi açısından ne kadar namuslu bir harekettir? Bölümlerimiz ve burada öğrenim gören müstakbel meslektaşlarımız açısından ne kadar büyük bir ayıptır? Bunun takdirini kendilerine ve meslek camiasına bırakıyoruz.
 
Biz İçmimarlar, tasarım disiplininden tüm meslektaşlarımızla “birlikte üretmek” üzerine eğitim ve öğretim almış bireyler olarak her platformda yeni ve yapıcı fikirlere açık olduğumuz yinelemek isteriz. Ancak topluma örnek olması gereken “tasarımcı” kimliği taşıyan bireylerin bu tartışmaların üslup ve seviyelerine dikkat etmesi gerektiğini hatırlatmak ihtiyacını hissetmiş olmak dahi bizleri gerçekten üzmüştür.
 
Saygılarımızla,
 
 
TMMOB İçmimarlar Odası
20. Dönem Yönetim Kurulu
 

Exit mobile version