Orman yangınları pek çok ülkenin karşı karşıya kaldığı bir gerçek. Türkiye açısından da öyle. Yangınlar, önleme/müdahale etme faaliyetlerinin niteliksiz ve yetersiz olması sebebiyle her zamankinden daha fazla gündemimizde yer almaya başladı. Türkiye’de orman politikalarıyla ilgili pek çok şey değişti. Ormanını, sincabını, kuşunu, toprağını seven, koruyan herkes için bu değişiklikler sebebiyle
Dersim kırsalında birçok noktada çıkan ve müdahale edilmeyen orman yangınlarına karşı mücadele etmek isteyen yurttaşların da yangın söndürme faaliyetleri yapmalarına izin verilmedi. İstanbul’daki Dersimliler ve yaşam savunucuları orman yangınına göz yumulmasını protesto etti. Dersim ve ilçelerinde ormanlık alanlarda yaklaşık bir hafta önce başlayan yangınlar aralıklarla devam ediyor. Dihaber’in haberine göre,
Adrasan, Maltepe, Gelibolu.. Orman yangınları bu yıl da gündemimizde. Haberini aldığımızda boyutlarını gözümüzde canlandırmakta zorlanırız. ‘Bilmem kaç futbol sahası kadar alan yandı’ ifadeleri kulağımıza çalındığında somutlanır felaket kafamızda. Ülke ormanlarının 12 milyon hektarı yani %57’si ‘orman yangınlarına karşı hassas’ iken yangın kontrolü nasıl sağlanacak? Orman, içinde yaşayan tüm canlıların birbiriyle
AKP’nin yarattığı savaş ortamında Temmuz ve Ağustos aylarında birçok ilde yüzlerce hektar orman yakıldı. TBMM’de konuyla ilgili basın toplantısı düzenleyen inşaat mühendisi HDP milletvekili Prof. Dr. Beyza Üstün savaş koşullarına doğanın da dahil edildiğini, Kürt illerinde insansızlaştırma politikalarının yanında ormanlarında yok edildiğini açıkladı: “Binlerce hektar kül oldu; Cudi’yi yakanlar 3.
Birçok Kürt ilinde peş peşe çıkan orman yangınları, bu kez Lice’nin Duru Jandarma Karakolu yakınlarında başladı. Ayrıca Balıkesir Avşa Adası’nda da yangın çıktı Kürt coğrafyasında bulunan ormanlık alanlarda şaibeli olarak başlayan orman yangınları artarak devam ederken, Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Duru köyündeki Duru Jandarma Karakolu yakınlarında da orman yangını başladı.