ODTÜ’de mimarlık ve planlama öğrencilerinin oluşan Mimarlık Topluluğu, darbe girişimi sonrasında AKP-Saray iktidarının üniversiteler de dahil olmak üzere diktatörlük inşasına dönük uygulamalarına, temel hak ve özgürlüklerin yok edilmesine karşı mücadele edeceklerini belirtti. ODTÜ’de mimarlık ve planlama öğrencilerinin oluşan Mimarlık Topluluğu, dün (18 Ağustos) bir açıklama yayımlayarak 15 Temmuz darbe girişimi
Emek ve meslek örgütleri, demokratik kitle örgütleri darbeye, diktatörlüğe ve OHAL’e karşı CHP’nin çağrısıyla düzenlenen Taksim Mitingi’nde buluştu. Yüz bini aşkın kişinin katıldığı mitingde özgürlük, laiklik ve demokrasi vurgusu yapıldı. Haziran 2013’ün ardından Taksim meydanı yeniden “Her yer Taksim, her yer direniş” sloganıyla yankılandı. Emek ve meslek örgütleri, demokratik kitle
Emek ve demokrasi güçleri 15 Temmuz’daki darbe girişimi sonrasında AKP-Saray iktidarının ilan ettiği OHAL’e karşı sesini yükseltiyor. Ankara’da ortak açıklama yapılırken, İstanbul’da 25 Temuuz’da Taksim çağrısı ilan edildi: “OHAL kalkmalı, darbeye ve diktatörlüğe karşı emek, barış, laiklik ve demokrasi için 25 Temmuz’da Taksim’deyiz!” Sendikalar, meslek odaları, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri
AKP-Saray iktidarı, 15 Temmuz’da gerçekleşen askeri darbe girişimini diktatörlük düzenini kurma fırsatına dönüştürdü. Milli Güvenlik Kurulu ve Bakanlar Kurulu’nun 20 Temmuz’da yapılan toplantılarının ardından Tayyip Erdoğan 3 ay süreyle olağanüstü hal ilan edildiğini açıkladı. Askeri darbe koşullarında olacağı gibi demokrasinin, temel hak ve özgürlüklerin yok edileceği bir düzeni Saray’ın OHAL’i
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, her zaman darbelere karşı olmuş, demokrasinin vazgeçilmez olduğuna inanmıştır. 15 Temmuz gecesi gerçekleştirilen askeri darbe girişimi de Birliğimiz tarafından şiddetle kınanmıştır. Ancak, darbe sonrası gidişat ayrıca endişe vericidir. Darbeyi fırsata çevirip, bir sivil darbe yapılması, rejimin daha da otoriterleştirilmesi kabul edilemez. Darbe girişimi, başkanlık
TMMOB, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Milli Güvenlik Kurulu ve Bakanlar Kurulu sonrası ilan ettiği olağanüstü hale (OHAL) karşı “OHAL değil, demokrasi istiyoruz” diyerek açıklama yaptı. Tayyip Erdoğan 20 Temmuz’da yapılan Milli Güvenlik Kurulu ve Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Türkiye’de 3 ay süreyle olağanüstü hal ilan ettiklerini açıkladı. Olağanüstü hale karşı sosyal
Milli Güvenlik Kurulu ve Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında AKP-Saray iktidarı, 15 Temmuz darbe girişimini gerekçe göstererek tüm ülkede üç aylık olağanüstü hal (OHAL) ilan etti. Halkevleri Hukuk Dairesi her koşulda temel hak ve özgürlüklerin savunulması, korunması ve meşru mücadelenin büyütülebilmesini vurgulayarak OHAL ile ilgili 7 maddeden oluşan bilgilendirme broşürü hazırladı.
Tabanını sokakta tutmak için çağrılarını sürdüren Tayyip Erdoğan bir kez daha Kısıklı’dan seslendi. İdam çağrıları için “Meclis’ten geçerse onaylarım” dedi, yeni operasyonlar için çarşambayı işaret etti. Erdoğan, yaratılan olağanüstü hal koşullarını da fırsata çevirdi, kentsel yağma projelerinden söz edip “Taksim’deki kışla inşallah isteseler de istemeseler de tarihine uygun olarak o