TKİ, EÜAŞ, TETAŞ ve dağıtım şirketleri yıl içinde 3‘er aylık dönemler (1 Nisan, 1 Temmuz, 1 Ekim) itibarıyla fiyat artışları yapacaklar. Ancak Ocak ayında da KİT‘lerin genel yatırım ve finansman programı kapsamında belirlenecek satış fiyatları uygulanacak. Doğalgaz alanında faaliyet yürüten BOTAŞ ise, fiyatlarına diğer enerji KİT‘lerinden farklı olarak aylık dönemler halinde zam yapacak. YPK kararı ile TKİ‘nin kömür satış fiyatlarını da akaryakıt fiyatlarındaki artış belirleyecek.
Doğalgaz Mahkumiyeti
Türkiye‘de Temmuz 2008 döneminde üretilen 16 bin 509 MW/h elektrik enerjisinin 7 bin 474 MW/h‘i doğalgazdan üretildi. Elektrik enerjisi üretiminde yüzde 45,2 ile en büyük birincil enerji kaynak olan doğalgazı, yüzde 23 ile linyit, yüzde 15,5 ile hidrolik kaynaklar ve yüzde 8,3 ile taşkömürü ve ithal kömür izledi. Elektrik enerjisi üretiminde dışa bağımlı ve pahalı bir kaynak olarak dikkat çeken doğalgazın payı her geçen gün aratarak, üretimin yaklaşık yarısını oluşturacak seviyelere kadar ulaştı.
Bugün elektrik enerjisi üretiminde, doğalgaz üreticisi olan ülkelerde bile rastlanmayacak seviyelerdeki bu artış, yurttaşların her gecen gün daha “zamlı” elektrik faturaları ile karşı karşıya kalmasına neden olmaktadır. Merkezi bir planlamadan yoksun olarak özel sektörün talepleri doğrultusunda şekillendirilen enerji politikaları, ülkeyi doğalgaza mahkum hale getirmiştir. Kamunun enerji alanından tasfiye edilmesi sonucu yatırımlarını durdurması ve sadece özel sektörün yatırım yapmasının beklendiği bu dönemde, özel sektör doğası gereği ilk kurulum süresi ve maliyeti diğer kaynaklara göre düşük doğalgaz santrallarına yatırım yapmayı tercih etmiştir. Ülke olarak doğalgaza dayalı elektrik üretiminde yaşanan bunca tartışma ve sıkıntıya karşın, piyasacı politikaların iflası ile içine düşülen arz güvenliği sorununun aşılabilmesi için tekrar doğalgaz santralları kurulumuna devam edilmektedir. Sonuçta enerji kaynaklarının çeşitlendirilmemesi ve ithal edilen bir kaynağa bu denli yüksek bağımlılık, cari açığın büyümesi nedeniyle, genel ekonomiyi olumsuz etkilemektedir.
Otomatik Elektrik Zammı 1 Ekim‘de
Elektrik üretiminde kullanılan doğalgaza yapılan kesintisiz tesisler için yüzde16,6, kesintili enerji kullanıcıları için ise yüzde 19,9 oranındaki zam, elektriğe 1 Ekim 2008‘de yapılacak “otomatik zam” yoluyla son kullanıcıya bir kez daha yansıtılacaktır. Elektrik üretiminde kullanılan doğalgaza ortalama olarak yüzde 18,25 zam yapılmıştır. Türkiye‘de elektrik enerjisinin yaklaşık yarısının doğalgazdan üretildiği göz önüne alındığında, diğer kaynaklara zam yapılmaması durumunda bile 1 Ekim 2008‘de belirlenecek elektrik zammının oranın yüzde 10‘lar düzeyinin altına inmeyeceği öngörülebilir. Elektrik üretiminde büyük oranda pay sahibi olan doğalgaz için 1 Ekim 2008 tarihinden önce 1 Eylül 2008‘de yeni fiyat belirlemesi yapılacaktır. 1 Eylül‘de yeniden belirlenecek olan doğalgaz fiyatının bir kez daha artması durumunda yurttaşlara yansıyacak elektrik zammı zincirleme katlanacaktır. Bu dönem içerisinde gerçekleşecek ithal kömür ve akaryakıt fiyatlarındaki artış da elektrik faturalarına yansıyacak ve zam oranın büyümesine neden olacaktır.
Özel sektörden borsa yöntemi ile elektrik alınması için Dengeleme Uzlaştırma Yönetmeliği kapsamında kurulan ve “kara borsaya” dönüşen sistemin maliyetleri de son kullanıcıya “otomatik” olarak yansıtılacaktır. Yaz aylarında yaşanan enerji açığı dolayısıyla enerji ihtiyacının yüzde 10-15‘ini karşılayan bu piyasada, fiyatlar daha yüksek seviyelere çıkmıştır. YPK kararı gereği bu sistem nedeniyle oluşan fahiş fiyatların maliyeti de 1 Ekim 2008‘de yapılacak “otomatik zam”a eklenecektir.
“Otomatik Zam” Yoksullaştırıyor
Enerji alanında yürütülen “özelleştirme ve piyasalaştırma” uygulamaları nedeniyle yurttaşların bütçesinden daha fazla kaynağın, özel sektöre akıtıldığı bu “otomatik zam” mekanizmasının işletilmesine bir an önce son verilmelidir. Elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmeye çalışılması ile gündeme gelen ve özel sektöre devredilecek dağıtım şirketlerine “kar garantisi” veren bu uygulama, halkın daha fazla yoksullaşmasına neden olmaktadır.
Sanayinin temel girdisi olan elektriğe yapılan zamların ülke ekonomisini olumsuz etkilediği açıktır. Elektriğe yapılan zam diğer temel tüketim maddelerinin de fiyatlarını artıracaktır. Elektrik Mühendisleri Odası, zamların zincirleme etki yarattığı enerji fiyatlarındaki önlenemez yükselişten endişe duymaktadır.
Doğalgaza yapılan zam nedeniyle kış aylarında soğuğa terk edilen yurttaşlar, Ekim 2008‘de yapılacak ve en az yüzde 10 oranında olması beklenen elektrik zammı nedeniyle “karanlık” tehlikesiyle de karşı karşıya bırakılacaktır.
Siyasi iktidarı halkın alım gücünü aşan ve yoksulluğa iten piyasacı ve özelleştirmeci uygulamalardan vazgeçmeye davet ederken, yurttaşlarımızı da bir kez daha “enerjimize sahip çıkmaya” çağırıyoruz.
ELEKTRİK MÜHENDSİLERİ ODASI
41. DÖNEM YÖNETİM KURULU
5 Ağustos 2008