Ankara Eskişehir yolu üzerinde bulunan TOGO deri fabrikasında 9 işçinin Deri-İş’e üye oldukları için işten çıkarılmasının ardından 2 Nisan 2012 günü işçiler işlerine geri dönmek için direnişe geçti.
Fabrikada çalışan diğer işçilerin de direnişe destek vermesinin ardından patron tüm işçilere bir aylık izne çıkardı ve İşçilerin direnişi aylardır sürüyor. İşçilerin, 31Mayıs-3 Haziran tarihleri arasında Ankara’da gerçekleşen TMMOB 42. Olağan Genel Kurulu’nda kurdukları dayanışma masasında yaptığımız sohbeti okurlarımızla paylaşıyoruz.
Çalışma koşullarınız nasıldı ve en son yaşanan süreç nasıl gelişti?
Biz TOGO’da sigortalı olarak çalışan 55 işçiydik. TOGO daki şartlarımız iyi değildi. Maaşlarımız çok düşüktü. Herhangi bir yan gelirimiz yoktu. Sadece bir maaşla çalışıyorduk, zor geçiniyorduk. Sabah 08:30’dan akşam 18:45’e kadar günlük 9 saat. Bazen 10 saate de çıktığı oluyordu. Yalnız çalışırken karşılaştığımız bazı sıkıntılarımız vardı. Tuvaletlerimiz kilitliydi, kameralarla izleniyorduk, rahat çalışma ortamımız yoktu. Biz bunları arkadaşlarımızla konuştuk karar aldık. Sendikalaşmaya gittik. Bir arkadaşımız öncülük yaptı, hep beraber arkadaşlarla görüştük ve 55 arkadaşımızdan 35’imiz bir araya geldik. Sendikayla da görüşme yapmayı kararlaştırdık ve 2 Nisan günü noterden sözleşmemizi yaptık. 27 Nisan gününe kadar bu durum aramızda kaldı. 27 Nisan gününde işten çıkarmalar başladı. Sendikaya üye oldukları için 27 Nisan günü öğleden sonra ilk etapta 9 arkadaşımızı iş attılar.
Şu ana kadar işverenle bir görüşmeniz, bir talebiniz var mı?
Hayır, bir görüşmemiz olmadı. Sadece sendikayla iletişime geçtik. Yani bir talebimiz olsa bile işveren bunu kabul etmezdi. Daha önceden eğer imzaları atmamış olsaydık bizi tamamen kapı dışarı ederdi. Yani işimiz daha zor olurdu. 27 Nisan günü sendikaya üye olduğumuzu öğrenir öğrenmez işveren Çalışma Bakanlığı’na gidiyor, orda böyle bir olay var mı onu öğreniyor. Öğrendikten sonra geliyor öğleden sonra işten çıkarmalar başlıyor. İlk etapta işi organize eden 9 arkadaş TOGO’dan çıkarıldı. İşten çıkarıldıktan sonra arkadaşlar şu anda direnişimizi sürdürdüğümüz yerde beklemeye başladılar. Biz de onlara alkışlarımızla destek verdik. Bizim bu tavrımızı gören işveren 30 Nisan Pazartesi günü akşam bizi de izine çıkardı.
Kaç kişiyi izine çıkardı?
Pazartesi günü 26 kişiyi izine çıkardı. 35 kişiydik zaten 9 kişiyi işten attı, geri kalanları gizli izine çıkardı. Biz izne çıkmak istemedik. İzin kağıdı istedik ama izin kağıdını o akşam vermediler. Biz bu olayı sendikacı arkadaşlarımızla görüştük. 1 Mayıs’ın ardından 2 Mayıs çarşamba günü biz tekrar iş yerine döndük. “İzin kağıtlarımızı verin, izin kağıtlarını vermezseniz biz bir yere gitmiyoruz.” dedik. Sonuçta sabahleyin geldik izin kağıtlarımızı aldık. İzin kağıtlarımızı verirken de bizden adreslerimizi istediler. Adresleri verdik ve izne çıktık. 2 veya 3 gün sonra izinin arkasından evlere tebligatlar gelmeye başladı. Tebligatlarda “1 -31 Mayıs arası izinlisiniz, 31 Mayıs günü izin bittiği günden sonra iş hakkınız feshedildi” yazıyordu. Bundan sonra bizim direnişimiz devam etti. Direnişimizin 15. günlerdeydi, Perşembe, Cuma, Pazartesi 3 gün üst üste polis tarafından gözaltılar oldu. Bizi yıldırmak, görüntümüzü kaydetmek için bunu yaptılar ancak biz bu baskılara rağmen orayı hiç terk etmedik. Direnişimiz halen devam ediyor. Hala ordayız, bekliyoruz. Evlerimize ikinci bir tebligat gönderilerek iş hakkımız ayın 31 beklenmeden ayın 16’sında feshedildi. Bütün haklarımızın hesabımıza yatırılacağı bir tebligat geldi. İş hakkımız feshedildiği için bize yarım maaş verdiler.
Aktif olarak sizi destekleyen sendikalar ve demokratik kitle örgütleri hangileri?
Biz, sendikamızla beraber örgütlü mücadelemizi halen devam ettiriyoruz. Bunun yanında bize destek olan sendikalar var. Sendikalardan; Petrol-İş, Tes-Kop, Türk-İş, Maden-İş, Metal-İş, Harb-İş, Ses, KESK ve bunlara bağlı şubelerden geliyorlar. Öğrenci gruplarından; ODTÜ öğrencileri, Hacettepe öğrencileri var.
Resmi olarak kaç yıldır orada çalışıyorsunuz? Çıkarma sebebi olarak ne öne sürülüyor?
Ben 17 yıldır çalışıyorum. İşten çıkarma sebebi iş maliyetinin yüksek olması. Başka bir işe yöneldikleri için, fabrikayı küçültmeye çalışıyor. Çıkarma sebebi olarak bize, işi küçülteceğiz diye gösteriyorlar.
Geri kalan 20 kişi çalışmaya devam ediyor mu?
Bu 20 kişinin dışında orda bir de kaçak işçimiz vardı. 11 tane emekli işçi çalışıyordu. Bizim Çalışma Bakanlığı’na şikayetimiz sonucunda onları da çıkardılar. Ancak biz oraya şikayetlerimizi bildirdiğimiz halde müfettişler gelmeden bu arkadaşların haberi oluyor, orda çalışan kaçak işçileri camları kapalı otomobillerle araçlarla dışarı çıkarıyorlar. Müfettişler geldiğinde kimseyi bulamıyor. O kaçak işçileri de 11 arkadaşı da çıkardılar. Geriye kalan 20 kişiden elinden iş gelen 8-10 kişi vardı, onları da bu hafta başında Pazartesi günü işten attılar. Şu anda fabrikada çalışan işçi kalmadı. Üretim tamamen bitti.
Hedefiniz nedir?
Biz sendikalı olarak işe geri dönmek istiyoruz. Tek hedefimiz bu.
Dava sürecine başladınız mı?
Evet, davaları başlattık. Dava sürecini bekleyeceğiz. Yani bizim tek hedefimiz var, sendikalı olarak çalışmak istiyoruz. Basın açıklaması yapıyoruz, bildiriler dağıtıyoruz. AVM’lere giremiyoruz ama önünde basın açıklaması yapıyoruz. Bildirilerimizi dağıtıyoruz. Bunları direnişe destek amacıyla yapıyoruz.
politeknik.org.tr