Dikmen Barınma Hakkı Bürosu, barınma hakkı için mücadele eden Dikmen Vadisi Halkıyla dayanışma amaçlı bir “acil eylem grubu” oluşturmak üzere çağrıda bulundu.
DİKMEN VADİSİ HALKIYLA DAYANIŞMA AMAÇLI “ACİL EYLEM GRUBU”NA ÇAĞRIDIR !
Merhabalar,
Bizi, Dikmen Vadisi Halkını tanıyorsunuz.
AKP’nin ve İ. Melih Gökçek’in; yoksul emekçi halka düşman, sermayeye dost olan; neo-liberal, tüccar belediyecilik anlayışına karşı, yaklaşık 4 yıldır barınma hakkımız, insanca bir yaşam ve güvenli bir gelecek için mücadele veriyoruz.
Yeşili ve temiz havasıyla, yalnız burada yaşayan bizlerin değil, gerçekte bütün Ankaralıların sahibi olduğuna inandığımız, Ankaramız için bir kentsel değer olan Dikmen Vadisi’ni, rant çetelerinin yağmasından, betonlaşmadan, bir avuç zengin varlıklı azınlık dışında “öteki” kentlilere yasaklanmasından korumaya çabalıyoruz.
“Kentsel dönüşüm” adıyla gerçekleştirilen bu yağmaya karşı verdiğimiz mücadelede, bu güne kadar birçok bedel ödendiği gibi, önemli kazanım ve başarılar da elde edildi. Bunların en önemlisi, birçok yıkım saldırısına rağmen Yukarı Dikmen Vadisi’nin hala eski haliyle korunması, projenin fiilen durdurulması oldu.
Ancak Gökçek ve rant çeteleri, henüz kavgadan vazgeçmiş değil. Tabi biz de…
Yıkım tehditleri hala gündemde, hakaretler sürüyor, büyükşehir belediyesi hala vadiye alt yapı hizmeti sunmuyor, otobüs duraklarına otobüs uğramıyor mesela, hala telefonlarımızın ya da elektriklerimizin keyfi biçimde kesildiği oluyor, gün geldi Barınma Hakkı Büromuzun meçhul (!) kişiler tarafından kundaklandığı bile oldu, biliyorsunuz.
Kabul etmek gerekir ki, Gökçek ve rant çeteleri son derece güçlü. Büyükşehir belediyesi, bütün mali ve teknik olanaklarıyla, binlerce zabıtasından iş makinelerine değin, muazzam bir ordu olarak hep karşımızda. Yıkım günü vadiye gelen polis sayısı da 5 binin altında olmadı hiçbir zaman. Hükümet, İçişleri Bakanlığı, Maliye; yine onların elinde; mesela Gökçek hakkındaki suç duyurularımızdan birine olsun sayın bakanlar soruşturma izni vermedi. Ne yazık ki süreç içinde gördük ki; yasalar, yönetmelikler, mahkemeler de onların yanında. Üstelik onların gazeteleri, televizyonları da var; bizim hakkımızda atıp tutuyorlar sürekli.
Bizi saysanız, baskı ve saldırılar sonucu vadiden giden komşularımızın ardından, 600 kadar hane kaldık sayılır. Maddi ve teknik olanaklarımız, olsa olsa ancak bir somun kuru ekmeği paylaşmaya elverir düzeyde. Barınma Hakkı Büromuzda bir telefonumuz, bir de bilgisayarımız var, interneti daha yeni bağlatabildik. Sesimizi duyurmak için; çoluk çocuk toplanıp, yaz kış demeden yürüyüş, eylem yapmak dışında seçeneğimiz yok.
Gökçek, 2009 Mart ayında yapılan yerel seçimler sonrası yeniden seçilir seçilmez dedi ki; “Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi’ni bu dönem kesin tamamlayacağım. Oradaki birkaç çapulcu mu durduracak beni ?”.
Doğrusu dokundu bu söz bize. Ama yanlış anlamayın, “çapulcu” demesi değil, “birkaç” kişi demesidir bizi inciten.
Oysa o kadar çoğuz ki; yeter ki el ele verelim, yeter ki gerçekte ne kadar çok olduğumuzu; onlar kentin topraklarını fethetmeyi marifet sayarken, asıl olanın gönülleri fethetmek olduğu gösterelim.
Bize bu güne kadar arkadaş, yoldaş, kardeş oldunuz; sağolun, varolun.
Şimdi bu dayanışmamızı, bu yoldaşlığımızı; dosta düşmana göstermeye ne dersiniz ?
Acil Eylem Grubu Nedir ?
Gökçek ve rant çetesi 1 Şubat 2007 tarihinde vadiye yıkıma geldiğinde 5300 kadar polis, 6000 kadar belediye zabıtası ve işçisi, yüze yakın panzer, kepçe, dozer beraberindeydi. Bu muazzam ordunun yanında birçok “yandaş” TV kanalı, gazete, yazar, siyasetçi, danışman ve hatta kim olduğunu bilemediğimiz siyah ciplere binen, siyah takım elbiseler giyen ve siyah güneş gözlükleri takan adamlarla karşılaştık. Vadide yapılacak projenin rantını paylaşacak olan sayısız taşeron şirket, emlak simsarları, müteahhitler de vardı tabi bir yanda.
Yani onlar pek çok, biz ise az idik.
Fark ettik ki, eğer biz de çoğalmaz isek, gerçekte aynı kaygıları ve özlemleri taşıyan dostlarımızla daha yakın, sıcak ve organize bir ilişkiyi kurmaz isek, işimiz zor.
İşte acil eylem grubumuz, o beylere, “bakın biz de ne kadar çoğuz” demenin somut dayanağı ve adımıdır.
Acil eylem grubumuz, vadi halkının molozlar, tahtalar, lastikler ile vadinin sokaklarına kurduğu barikatların; şimdi de siyasi ve vicdanı bir temelde, bir araya gelen düşünsel ve eylemsel çabalarla, bütün bir kent ve ülkede manevi anlamda kurulmasının adı ve aracıdır.
Vadide o somut barikatlarda halk tarafından tutulan nöbetlerin; evlerde, işyerlerinde, okullarda, dost kurumlarda; binlerce insan tarafından, fikri ve vicdani düzlemde tutulmasıdır.
Biz vadide, yeni bir saldırının haberini alıp da direniş ateşlerimizi yaktığımızda; mesela başka mahallelerde, kentlerde yüzlerce, binlerce evin ışıklarının sönüp yanmasıdır.
Biz, haklı taleplerimizi ve rant çetelerinin gerçek yüzünü duyurmak için basına konuştuğumuzda; mesela yüzlerce, binlerce insanın gazete ve televizyonların telefonlarını kilitlemesidir.
Biz, bu soruna hakkaniyet temelinde bir çözüm bulacak, akıl ve vicdan sahibi bir idareci bulma ümidiyle devlet binalarının, mecliste siyasilerin kapılarını aşındırdığımızda; mesela yüzlerce, binlerce insanın onları faks ve mektup yağmuruna tutmasıdır.
Biz, bir kez daha çoluk çocuk toplanıp da belediyenin önünde eyleme ve eylenmeye gittiğimizde; mesela yüzlerce, binlerce insanın, polis şeflerini ve belediye yetkililerini “Yahu bunlarda nereden çıktı?” diye hayrete düşürecek biçimde, yanımızda bitivermesidir.
Acil eylem grubu; bizimle arkadaşlığı, yoldaşlığı, kardeşliği; tam da bu günlerde işler yeniden kızışmışken, artık daim kılmak ve aynen yaramaz çocuklar gibi, ele avuca sığmayan bir demokratik baskı gücü olarak örgütlemek demektir.
Acil Eylem Grubu Üyeleri Kim Olacak ?
AKP’nin ve İ. Melih Gökçek’in, yoksul emekçi halka düşman, sermayeye dost; neo-liberal ve tüccar belediyecilik anlayışına karşı olan; bunun yanında Dikmen Vadisi halkının barınma hakkı mücadelesini bilip, destekleyen; vadi halkına elinden gelen, gönlünden kopan her türlü katkıyı ve desteği sunmak isteyen herkes; bu acil eylem grubuna üye olabilir. Meslek, yaş, hatta bulunduğu şehir fark etmez.
Grup üyeleri gerçek kişilerdir. Bir fiil veya çeşitli platformlar vasıtasıyla zaten öteden beri vadi halkının yanında olan, halktan yana ilerici kurumlar dışında, tam ve sağ doğmakla medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olan ve reşit bulunan bütün kadınlar ve erkekler bu gruba üye olabilir.
Acil Eylem Grubuna Nasıl Katılacaksınız ?
Acil eylem grubuna katılmak için, bu mesaj ekinde yer alan formu eksiksiz ve okunaklı bir biçimde doldurmanız ve mail yoluyla “dikmenvadisiacil@hotmail.com” e-posta adresimize iletmeniz yeterlidir.
Eğer üyelik formunuz bize ulaştıysa, en kısa zamanda bildirdiğiniz e-posta adresinize (eğer yoksa cep telefonunuza) bir teyit mesajı gelecektir.
İnternet işleri benden uzak olsun diyen dostlarımız ise, yine üye formunu eksiksiz ve okunaklı bir biçimde doldurup, vadide bulunan Barınma Hakkı Büromuzun (312) 490 40 27 nolu telefonuna fakslayabilir; gerçi henüz bir faks edinemedik ama bir iki güne alacağız gibi.
Her durumda yukarıda verdiğimiz telefon numaramız, faks dışında normal telefon iletişimine açıktır.
Acil Eylem Grubu Üyeleri Ne Yapacak ?
Kural olarak, elinden ne geliyorsa, gönlünden ve aklından ne geçiyorsa onu yapacak. Biz de vadi halkı olarak mücadelemizin en başından beri hep öyle yaptık. Sonra birikti, birikti ve adına “yoksul gecekondu halkının onurlu mücadelesi” dendi.
Mesela grup üyeleri; üye oldukları başkaca grup, kurum, platform, hatta aile ve arkadaş ortamlarında, her daim vadi halkının haklı taleplerini, sesini duyurmaya çalışacak. Ya da AKP’nin ve Gökçek’in belediyecilik anlayışının nasıl bir fena iş olduğunu anlatmaya çabalayacak.
Günü gelir, işe giderken bindiğiniz dolmuşta yanınızda oturanlarla konuşursunuz; günü gelir, eliniz kalem tutan bir şahsiyetsinizdir, bir yerlerde vadiyi yazarsınız.
Başka ? Mesela, üyesi olduğunuz derneği, sendikayı, siyasi partiyi; vadide yaşanan soruna duyarlı olmaya, vadi halkının yanında yer almaya sevk edebilirsiniz.
Yıkım günü gelir, vadinin kuşatıldığı haberini alınca, ister vadiye gelir elinize bir taş, sopa alıp bizimle birlikte çarpışırsınız; ister Kızılay’da belediye binası önünde diğer grup üyeleri ile buluşup basın açıklaması yaparsınız.
İçinizden bir kaçı kalkar, Gökçek’in makamını basıp, yakasını toplar; valla siz bilirsiniz.
Parası olan vardır bize maddi destek sunar, kitabı olan vardır vadide kurduğumuz kütüphaneye kitap bağışlar, sazı olan vardır türkümüzü yapar, fotoğraf çekeniniz veya resim yapanınız bizi anlatan bir sergi açar.
Okur-yazar olanlarınız, vadideki halk okulunda çocuklarımıza gönüllü öğretmenlik yapabilir mesela.
Doktor olanlarınız, Gökçek’in buyruğu nedeniyle yıllardır tamir edilmeyip de yollarda akan kanalizasyonların yol açtığı sağlık sorunlarıyla ilgilenir; avukat olanlarınız, gözaltılarımıza davalarımıza el atar.
Tuhaf talep ve gündemlerde olur arada nitekim. Örneğin; Barınma Hakkı Bürosu’nda hayvan beslemek bir gelenek olmuştur; daha önce ördeklerimiz vardı, ama büro kundaklanınca yandılar garipler, şimdi tedbiren balık besliyoruz; peki var mıdır içinizde akvaryumculuktan anlayan ? Bize yol yöntem öğretecek ?
Mesela bizim çocuklar, kendi elimizle imece usulü yaptığımız Barınma Hakkı Çocuk Parkı’nda çelik çomak oynayacaklar; ya da gençlerimiz, vadideki semt sahamızda maç yapacaklar; soruyorlar, takımı tamamlayıp, top koşturacak bir var mı aranızda ?
Vadide sebze meyve yetiştirme işine gireceğiz, var mı topraktan, tohumdan anlayan ? Ağaçlandırma yapalım dedik, nereden fide buluruz ? Tabi mümkünse beleş ?
Herkesin ucundan tutacağı bir iş, bir uğraş olacaktır nitekim. Dedik ya, biz de hep öyle yaptık; sonra birikti, birikti ve adına “yoksul gecekondu halkının onurlu mücadelesi” dendi.
Ama her daim haberleşeceğiz, kenetleneceğiz; kimi zaman birlikte daha güçlü olduğumuzun bilinciyle ortak eylem ve etkinlik önerileri yapıp, tartışıp, gereğinde yaşama geçireceğiz.
Her grup üyesi, hem vadi halkına hem de diğer grup üyelerine bu konuda öneri getirebilir. Her grup üyesi, bir çağrıcı ve örgütçüdür.
Son olarak, -bizce asıl önemlisi de budur-, sürekli gülümseyeceğiz, yüz kaslarımız yırtılırcasına hem de !
Çünkü, ne zaman ki vadiye rantçıların saldırısı başladı, her gün yıkım korkusuyla yaşamlar bir cendereye alındı; o vakit düğün dernek yapılmaz, bayramlar kutlanmaz oldu; her birimizin, özellikle de çocuklarımızın ruh sağlığı bozuldu. Bu nedenle, halk meclisimizin kararıyla vadide “ağlamak yasak, gülmek mecburi” tutuldu.
Gökçek, halk ekmek büfelerini kaldırttı, yokuş yukarı kilometrelerce yürüyüp eve ekmek almak zorunda kaldık, ama biz yine de hep güldük. Otobüsler kaldırıldı, karda kışta çamurlu yollarda saatlerce yol tepip, işimize okulumuza yaya gider olduk, ama biz yine de hep güldük. Binlerce polis yıkıma geldi, inanın gülerek karşıladık onları, tabi istemeden de olsa taş ve sopayla da.
Bu kural, “ağlamak yasak, gülmek mecburi” kuralı, bütün grup üyeleri için de zorunludur. En ağır koşullarda dahi yüzümüzdeki gülümseme eksik olmayacaktır. Grup üyelerine bir üyelik kartı bastıracak maddi gücümüz yoktur, bu nedenle gülümsememiz, bizi tanıtan üye kartımız olacaktır.
Grup Üyelerine Sağlanacak Avantajlar
Grup üyelerine Ankara Cinebonus sinemalarında %50 indirim, Ankara’da ki Glorıa Jeans Coffees salonlarında %25 indirim ve rezervasyon önceliği, Ankara ve İstanbul’daki Beymen Mağazaları’nda %20 indirim ve her ay bir şanslı üyeye 100 TL mağaza hediye çeki, 50 yaşın üzerindeki her üyeye Özel American Hospital’da ücretsiz chek-up olanağı, son olarak da Pegasus Havayolları iç hat uçuşlarında %10 indirim vs. demeyi çok isterdik, ama mümkün değil. Hani derler ya; imkan olsa, dükkan sizin.
Yine de bilinsin ki, Ankara’daki mağazalarda tezgahtar, lokantalarda garson, nakliye firmalarında hamal, benzin istasyonlarında pompacı veya oto yıkamacı, şehrin muhtelif sokaklarında korsan otoparkçıyız. Yani olur da, karşılaştığımızda tanırsak sizi, patrona fark ettirmeden elimizden geleni yaparız.
Ama bunlar yanında size sevgimizi ve saygımızı sunarız sonuna dek. Mücadele yoldaşlığının keyfini paylaşırız.
Tabi eğer bir hafta sonu yolunuz vadiye düşer ise, doyumsuz bir yeşilin ve serinliğin içinde, vadideki Barınma Hakkı Bürosu’nun bahçesinde, biliniz ki çayımız her daim taze ve sıcaktır. Vadide mangal yapmanın tadı da bir başkadır, bilesiniz.
Arada bir toplu piknikler, konserler, tiyatro ve sinema gösterimleri de olacak hani.
Önemli Uyarı ! Grup Üyelerini Bekleyen Riskler
Öncelikle bilinsin ki vadi halkı olarak fazlasıyla inatçıyız ve kararlıyız. Vadiyi, evlerimizi terk etme niyetinde değiliz. Kaldı ki, terk edelim desek de, ne gidecek bir yerimiz var, ne de yaşama bir başka biçimde tutunma olanağımız. Bu nedenle, olur ki bu kavga, bu sorun; bir on yıl daha sürer, üyeliğiniz emekliliğinizde de devam eder, hatta çocuklarınıza torunlarınıza miras kalabilir, şimdiden söyleyelim.
Üstelik İ. Melih Gökçek tutar, sizi de hasmı beller, sizin evin de suyunu keser, doğalgaz saatinizi mühürler, sizin mahallenin otobüsünü kaldırır, tv ekranlarından size de “şerefsizim bunlar ideolojik, terörist, anarşist” der, hatta tutar sizin evin olduğu mahallede de gıcıklığına bir kentsel dönüşüm başlatır, sonra demedi demeyin.
Artık siz de bu mücadeleyi bizimle omuzlayacağınıza göre, akla hayale gelmedik haksızlıklarla karşılaşır da; ama ne hak hukuk, ne de demokrasi ve insan hakları, bütün kapıların duvar olduğunu, olmadık işlerin kolayca olduğunu, hırsızların kahraman mertebesine konulduğunu görür, çoğu zaman bizim gibi hırsınızdan öfkenizden ağlarsınız, yüreğinizde bir ağırlıkla yaşamak zorunda kalırsınız, şimdiden uyaralım.
Ama illa ki, bir gün gelip de bir şeylerin değiştiğini görürsünüz.
Tıpkı her bahar vadide ağaçların çiçek vermesi gibi.
Gelin de, o ağaçları ve çiçekleri, o tarifsiz kokuları ve serinliği, tabi bir de evlerimizi, evlerinizi; rantçı çetelerden, bu vahşi yağmadan koruyalım.
Eh artık bir karar vermişsinizdir; “Dikmen vadisi halkıyla dayanışma amaçlı acil eylem grubu”na üye yazdık mı sizi ?
Teşekkür ederiz …
Dikmen Vadisi Halkı
Barınma Hakkı Bürosu
www.dikmenvadisi.org
Not: Lütfen bu çağrıyı yayın, başkalarını da bilgilendirin ve üye olmaya davet edin !
“Dikmen vadisi halkıyla dayanışma amaçlı acil eylem grubu”na katılmak için tıklayın