Örgütlenme süreci yürüten IBM çalışanı teknik elemanların mücadelesi IBM yönetiminin tarafından baskı altına alınmak isteniyor.
9 aydır süren mücadele boyunca daha önce bir yönetici sendikalaşma faaliyetini desteklediği gerekçesiyle işten atılmıştı. Ancak IBM çalışanlarının çoğu sendikalaşmıştı. Buna rağmen çalışanaların örgütlenme hakkına saygı duymayan IBM yönetimi mahkeme süreci başlatmıştı. Şirket ayrıca beş yıldan sonra maaşlara % 25 zam yapmıştı.
Son olarak IBM yönetiminin, sendikalaşma sürecine göz yumduğu için bir yöneticinin daha işine son verdiği öğrenildi. İşten çıkartılacak başka çalışanlar olacağı da söyleniyor. Ayrıca şirket merkezinin sendikalaşmayı engellemek üzere yurt dışından bir insan kaynakları yöneticisini getirtildiği aktarılıyor.
Son olarak IBM CEO’sunun da 12-14 Kasım’da IBM tarihinde ilk defa olarak Türkiye’ye geleceği açıklandı.
IBM’de çalışan bilişim çalışanı teknik elemanlar şimdi CEO’larını “don’t fix, don’t come” (çözmeden gelme) sloganıyla ‘karşılamaya’ hazırlanıyorlar.
IBMciler önümüzdeki günlerde yapacakları bir toplantı ile nasıl bir ‘karşılama’ yapacaklarını planlayacaklar. Çalışanlar yapacakları ‘karşılama’ için tüm bilişim sektörüne IBM emekçilerine destek olmaya davet ediyorlar.
Politeknik-İstanbul
Açıklamanın tam metni şu şekilde:
Karanlıktan uyanmadan, tekrar karanlığa uyumak nedir bilir misiniz? Hiç uyanamamak? Uyandığınızı sandığınız anda kapkaranlığın üstünüze doğması..
Biz IBM çalışanları,IBM emeklileri, eski IBM’ciler, tüm bilişimciler 9 aydır böyle yaşıyoruz.Teker teker arkadaşlarımız işten atılıyor, tehdit ediliyor,haklarımız birer birer elimizden alınıyor.
Bugün de böyle oldu.
En doğal hakkımız olan örgütlenme hakkımız, birarada olma isteğimiz yalanlarla dolanlarla engellenmeye çalışılıyor. Bizlerin karşısına ayda $70,000 ‘a yakın ücretler alan “sendika yok edici” uzmanları getirdiler. Bu kişilerle ve süreyi geciktirerek bizleri eriteceklerini sanıyorlar !
70 yıldır hizmet ettiğimiz,Türkiye’den milyonlarca dolar kazanan çok sevdiğimiz şirketimizi artık tanıyamıyoruz.Anlayamıyoruz. Ne hak ne hukuk tanıyan yeni bir anlayış ilme ilme kemiriyor etimizi. Haksızlığa direnen arkadaşlarımız birer birer işten atıldıkça, sürüldükçe, işten ayrılmak zorunda bırakıldıkça neler oluyor diyoruz? Nereye gidiyoruz?
Artık seyirci kalmayacağız! kalmamalıyız da !
Biz bu ülkenin en yetenekli, en güzel, en yürekli birbiri ile elele çalışan IBM çalışanlarıyız.HP satıcısı,Microsoft yazılım uzmanı,Dell danışmanı,Logo mimarı Türkiye bilişim emekçileriyiz. Sivil toplum örgütleriyiz. Türkiye sendikalarıyız.
Biz küresel dünyada örgütlenmenin değerini bilen ve bunun için mücadele eden 20 milyon üyeli Uni Global sendikasıyız, Ver.di sendikasıyız. 26 Avrupa ülkesinin temsil edildiği IBM Avrupa Örgütlenme konseyi (“European Work Council”) üyeleriyiz.
Bizler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlığının tesbit ettiği ve resmi gazetede yayınlanan karararına rağmen IBM yönetiminin haksız, dayanaksız ve kötü niyetli itirazından feragat etmesini isitiyoruz.
Bizler, 12-14 Kasım tarihlerinde ülkemizde, IBM Türkiye ev sahipliğinde ve IBM CEO’su Sam Palmisano’nun da iki gün boyunca bulunacağı üst düzey yöneticileri zirvesinden önce problemin çalışanlar lehine çözülmesi için direneceğiz, direteceğiz.
Ne teker teker işten atarak susturabilirsiniz bizi, ne de sürerek birarada olmamızı engelleyebilirsiniz.
Tehditleriniz, hesaplarınız kitaplarınız vızgelir.