TMMOB’ne bağlı 7 oda ile DİSK’e bağlı Dev MAden-Sen Sendikası ve Çağdaş Hukukçular Derneği, Bergama’daki altın madeniyle ilgili verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu işleminin yürütülmesinin durdurulması ve iptali istemiyle” Çevre ve Orman Bakanlığı aleyhine İzmir Nöbetçi İdare Mahkemesi’nde dava açtı.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Dündar Çağlar, TMMOB’ye bağlı Çevre Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Kimya Mühendisleri Odası, Metalurji Mühendisleri Odası, Peyzaj Mimarları Odası ve Ziraat Mühendisleri Odası ile DİSK’e bağlı Türkiye Devrimci Maden Arama ve İşletme İşçileri Sendikası (Dev. Maden-Sen) ve Çağdaş Hukukçular Derneği adına TMMOB Kimya Mühendisleri Odası’nda basın toplantısı düzenledi.
Davanın bugün açıldığını belirten Çağlar, Bergama-Ovacık-Çamköy mevkindeki “siyanür liçi” yöntemiyle çalışan altın madeninin işletilmesine ilişkin idari işlemlerin mahkemelerce defalarca iptal edildiğini, AİHM tarafından da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ihlal edildiğine dair karar verildiğini söyledi.
Çağlar, son olarak, Danıştayın da Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği’nin geçici 6.maddesini, “Çevre Kanunu ve ÇED Yönetmeliği’nin amacına uymadığı gerekçesiyle” iptal ettiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
“Çevre ve Orman Bakanlığı bir yandan işletmenin kapatılması için yazışmalar yaparken, diğer taraftan KOZA Altın Şirketi’ne ikinci kez ÇED olumlu görüşü vermiş ve yargı kararından sonra durdurulan faaliyetin yeniden başlamasını sağlamıştır. Kazanılan onlarca yargı kararına rağmen, Bergama Ovacık Altın Madeni faaliyetlerine her türlü hukuksuzluğu göze alarak ve yargı kararlarını çiğneyerek yeniden başlamıştır.
Çevre ve Orman Bakanlığı, dava konusu işlem ile yargı kararlarını yok sayarak, işletmeci firmanın karını kamu yararından üstün gören, maden işletmesine süresiz olarak her türlü hukuksal denetimden muaf olarak faaliyette bulunma olanağı yaratan, hiçbir hukuk devletinde kabul edilemeyecek bir idari tasarrufta bulunmuştur.”
Dündar Çağlar, “2004 yılında sunulan Nihai Çevresel Durum Değerlendirme Raporu’nun iptali üzerine, ekleme yapılıp adı ‘ÇED Raporu’ olarak değiştirilen aynı rapora, ÇED olumlu görüşü verildiğini” belirterek, bu raporun hiçbir inandırıcı ve ikna edici veri içermediğini savundu.
Çağlar, “Bu karardan sonra yapılan işlemlerin tamamı mahkeme kararının arkasından dolanma işlemleridir. Değişen hiçbir şey bulunmadığı için Koza Altın İşletmeleri A.Ş lehine tesis edilen 18 Şubat 2009 tarihli ÇED Olumlu işleminin yürütülmesinin durdurulması ve iptali istemi ile yeniden dava açmış bulunuyoruz” dedi.
ÇED raporu’na olumlu görüş veren Çevre ve Orman Bakanlığı’nın da “yargı kararlarını yok sayarak tarafsızlığını yitirdiğini ve hukuka aykırı işlem yaptığını” öne süren Çağlar, konunun takipçisi olacaklarını kaydetti.