Mimarlar Odası: “Mesleğimize Haklarımıza Meslek Odamıza Sahip Çıkıyoruz”

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda, 478 sıra sayılı “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” hakkında yapılan görüşmeler sırasında, Meclisin 9 Temmuz 2013 tarihli 135. Birleşiminde, 3194 sayılı İmar Kanunu değişikliklerine Meclis İç Tüzüğü‘nün 87. maddesine açıkça aykırı bir şekilde verilen önergeyle 3 bent eklenmiş ve bütün itirazlara karşın, bir gece yarısı operasyonuyla oylanarak kabul edilmiştir.

3194 sayılı İmar Kanunu‘nun 8. Maddesine eklenen (ı) bendi; kamu tüzel kişiliğine sahip meslek odalarının; Anayasamızın 135 nci maddesi kapsamında, kuruluş kanunu olan 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunun 2 nci maddesinde belirlenen amaçları sağlamak üzere, “kamu yararını gözetmek” temel ilkesiyle yürüttüğü çalışmalarının bir parçası olan denetim yetkilerini ortadan kaldırmaya yöneliktir. Bu değişiklik ile mesleğin, meslektaşın ve bu yolla kamusal denetimin ortadan kalkacak olması, kamu düzenini de bozucu sonuçlar doğuracaktır.

Anayasa‘nın 135. maddesine göre hizmet bakımından yerinden yönetim kuruluşu olan kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının özerkliğinin anlamı; “meslek topluluğunun kendilerini yöneten kuralları bizzat saptayabilmeleri; Anayasa ve yasaların çizdiği sınırlar içinde hareket edebilme özgürlüğü ve yetkisidir”. Meslek odalarının üyeleri ile ilişkisi ve faaliyetlerini ilgilendiren bir düzenlemenin, meslek topluluğunun görüşüne dahi başvurmadan apar topar yasalaştırılması, yerinden yönetim anlayışıyla bağdaşmadığı gibi meslek odalarının, mesleğin yürütülmesine ilişkin kuralları koyma yetkisi ve meslektaşları üzerindeki denetim yetkisi Anayasa‘nın 135. m addesine aykırı ve 6235 sayılı kuruluş Yasası göz ardı edilerek ellerinden alınmaya çalışılması demokrasi anlayışıyla da bağdaşmamaktadır.

Yine 3194 sayılı imar Kanunun 8. Maddesine eklenen (i) ve (j) bentleriyle de 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, 4117 sayılı Edebiyat ve Sanat Eserlerinin Korunmasına Dair Bern Sözleşmesi‘nin Kabulüne Dair Kanun ile Anayasaya aykırı olarak; mimarların İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinden de kaynaklanan en doğal ve evrensel hakkı olan, eser sahipliği hakkı ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır.

Sanatsal bir faaliyet olan mimari tasarımın, subjektif değerlendirmelerde bulunabilecek bir komisyonun estetik anlayışlarına bağlı olarak verecekleri kararla eser niteliği kazanacak olması fikri hakların korunmasının özüne aykırıdır. Belirlilik ve öngörülebilirlik özellikleri taşımayan, hukuki güvenlik sağlamayan bu kurallar Anayasanın 2. maddesi ile bağdaşmamaktadır. Bu değişiklikler fikri  mülkiyet haklarını, bilim ve sanat  eserlerini korumayı amaçlayan, Türkiye‘nin de imzaladığı uluslararası sözleşmelere, Avrupa Birliği Normlarına ve Anayasa‘ya aykırıdır.

Meslek Odalarının yetkilerini ve Mimarların haklarını gasp eden bu düzenlemelerin; kentsel dönüşüm – kentsel yenileme adı altında ülke sathında sürdürülen, kentsel, kültürel, doğal talanın engelsiz bir şekilde sürdürülmesi amacıyla yapıldığı açıktır.

Kamu yararı ilkesine, evrensel meslek kuram ve kurallarına aykırı olarak, ülke mühendis ve mimarlarını ve meslek kuruluşlarını yok sayan; mimarların telif haklarını yok eden, meslek alanımızın kaosa sürüklenmesine neden olacak bu düzenlemelerin yasalaşmaması için, TMMOB Mimarlar Odası tarafından üyelerimiz nezdinde bir imza kampanyası başlatılmıştır.

Halen devam etmekte olan ve bugün itibariyle 6.000‘i bulan üyemizin de bu düzenlemelerin geri çekilmesi yönündeki taleplerini içeren yazımız söz konusu Yasayı onaylamadan TBMM‘ne iade etmesi talebiyle Sayın Cumhurbaşkanına iletilmiştir.

TMMOB Mimarlar Odası