İMO Ankara Şubesi: “Ulaşım Haktır, Sorunlar Zam Yaparak Çözülemez”

Toplu taşıma ücretleri konusunda Türkiye’nin en pahalı illerinden biri olan Ankara’da, toplu taşıma ücretlerine 30 Aralık 2010 tarihinde UKOME kararı ile 01. 01. 2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ortalama %10 zam yapılmıştır.
 
Yapılan zam oranı birçok yayın organında yüzde 5 olarak lanse edilmiştir. Oysa bu oran tek başına doğru bir oran olarak görünmemektedir. Örneğin çok binişli kartların ücreti 1.5 liradan 1.65 liraya çıkarılmış ve burada zam oranı yüzde 10 olarak gerçekleşmiştir. Yine çok binişli tam biletlerde uygulanan transfer ücretleri ise 50 kuruştan 55 kuruşa çıkarılmış ve zam oranı yine yüzde 10 olmuştur. Özel Halk Otobüsleri ve minibüslerde 1.85 olan taşıma ücreti 2 liraya çıkarılmış ve zam oranı yüzde 8 olmuştur. Havalimanına sefer yapan EGO otobüslerinin 2 tam bilet olan taşıma ücretlerinin ise 3 tam bilete çıkarılmıştır.
 
Taşıt odaklı değil insan odaklı ulaşım
Ulaşımda karayollarının ve otomobillerin egemenliği artarken toplu taşıma seçenekleri konusunda sadece lafta kalan uygulamaları harekete geçiren Büyükşehir Belediye Yönetimi, toplu ulaşımla ilgili sorunları ulaşıma zam yaparak çözmek istemektedir. Bugün toplu ulaşımda sorunların olduğu açık ve hepimiz tarafından bilinen bir gerçektir. Gerek otomobillere yönelik düzenlemelerin toplu ulaşıma tercih edilmesi gerekse de zam örneklerinde olduğu gibi “sosyal belediyecilik” anlayışının yerine “tüccar belediyecilik” anlayışının geçmesi belediye yönetiminin bu konudaki tutumunu açıkça ortaya koymaktadır.
 
Belediyelerin kamu hizmeti olarak sunma yükümlülüğü bulunan ulaşım hizmeti kamu yararı esasında herkes için eşit ve ulaşılabilir düzeyde gerçekleştirmesi gerekir. Dolayısıyla ulaşım vatandaşlar için bir haktır. Büyükşehir Belediye Yönetimi, yıllardan beri vatandaşın ulaşım hakkını “yüksek kar” için kullanmakta, birçok hattaki EGO otobüsleri yerine özel halk otobüsleri arttırırken insanları balık istifi gibi yolculuklara mahkum etmekte ve metro gibi toplu ulaşım seçeneklerinin geliştirilmesi konusunda adım atmamakta, var olan metro inşaatlarını bitirmek için çaba göstermemektedir. Belediyenin ulaşımdan kar etme çabası da geçtiğimiz yıllarda yapılan zamlara karşı açılan davaların sonucunda görülmüştü.
 
Ulaşım Kar-Zarar Odaklı Değerlendirilemez…
Büyükşehir belediyesi, bu yıl da önceki yıllarda olduğu gibi “toplu taşıma kamu hizmetinin sürekliliğinin sağlanması” gerekçesiyle ulaşıma zam yapmayı çözüm olarak ortaya koymuş doğalgaz, akaryakıt gibi girdilere zam yapılmasını bahane olarak göstererek belediyenin yapması gereken kamu hizmetini vatandaşın cebinden ödemek istemektedir. Ulaşımı kamu hizmeti kapsamından çıkararak belediyenin kar-zararına sebep olan bir unsur olarak değerlendirmektedir. Ulaşımın kar-zarar odaklı değerlendirilmesi ise vatandaşlarının bir bölümünün maddi kaynakları itibariyle herkese ait olan bu alandan yararlanamaması anlamına gelmektedir.
 
Ulaşım kar-zarar odaklı düşünülmemesi gereken her vatandaşın eşit ve ulaşabilir şekilde yararlanması gereken bir kamu hizmeti olduğu unutulmamalıdır. Belediyeler bunu sağlamakla yükümlü olmanın yanında aynı zamanda kenti araçlar için değil insan yararına düzenlemeyi temel almalı, kent merkezlerini insanların kullanımına açmalıdır. Bunun için en uygun olan metro gibi toplu taşım ulaşım seçeneklerini geliştirmeli ve bu ulaşım türlerini yaygınlaştırmalıdır.
 
Büyükşehir belediye yönetimi, vatandaşlar için temel bir hak olan ulaşım hakkını hak olmaktan çıkararak vatandaşı hizmetten yararlanan değil hizmeti satın alan haline getirmektedir. Bugün Ankaralılar yurttaş değil müşteri konumuna sokulmak istenmektedir.
 
Ulaşıma yüzde 100, asgari ücrete yüzde 45 zam
2010 yılı enflasyon oranları ortalama yüzde 7-8 aralığında beklenirken, 2011 için belirlenen asgari ücret yüzde 4-5 aralığında artırılırken toplu taşıma araçları için yapılan bu zam oranı fahiştir. Kamu yararı düşünen bir anlayışın yıllık enflasyon oranının altında ücret artışlarının olduğu bir ekonomide kamu hizmetlerine zam değil, indirim yapması gerekir. Çünkü sosyal belediyecilik bunu gerektirir; kamu hizmetinden kar etmek gibi bir düşünce geçerli olmamalıdır.  
 
Yine hatırlayacağımız gibi 2008 yılında toplu taşıma araçlarının ücretleri 1 lira idi. Bugün yapılan zamlarla son 3 yıl içinde toplu taşıma araçlarının ücretlerine yüzde 100 zam gelmiş oldu. Asgari ücret ise 2008 yılından bu yana yaklaşık yüzde 45 artmıştır.
 
Halk otobüsleri kazanıyor, EGO zarar ediyor, zamlarla Belediye kurtarılıyor
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Gökçek, yapılan zamlardan sonra ”Ayda 10 milyon lira zarar ediyoruz. Bunun tabii ki hepsini kapatmayacak bu zam ama en azından bir kısmını kapatabilir” diyor. Ankara’da toplu taşıma hizmetlerinin zarar etmesi inanılması güç bir durum. Eğer ki her şeye rağmen zarar ettiği gerçekse de, burada Sayın Gökçek yine hatayı kendinde aramalı. Birçok güzergâhta EGO otobüslerinin sayısı azaltılırken, halk otobüslerinin sayısı artmaktadır.
 
Bugün Ankara’da yaşayan vatandaşlar, toplu taşıma hizmetlerinden pahalıya yararlandığı kadar konforlu ve güvenli bir biçimde de yararlanamıyor. Toplu taşıma bir kamu hizmetidir ve bu hizmetten herkesin eşit, güvenilir, konforlu ve en ucuz şekilde yararlanılması esas alınmalıdır. Oysa bugün büyükşehir belediye yönetimi, 3 tane büyük metro projesini bile tamamlayamamış ve Ulaştırma Bakanlığı’na devretmiştir. Ne zaman tamamlanabileceği konusunda net bir bilgi yoktur. Bugün dünyanın en kalabalık 38. kenti olan Ankara’da halen 2 adet metro hattı var.
 
Ulaşımda zamlar geri çekilmeli toplu ulaşım seçenekleri geliştirilmelidir
Ulaşımda karayollarının ve otomobil taşımasının getirdiği olumsuzluklar dikkate alınmalıdır. Otomobillere yönelik ulaşım seçeneklerinin geliştirilmesi ve metro gibi toplu ulaşım seçeneklerinin geliştirilmemesi kenti yaşanılır olmakta uzaklaştırmasının yanında, kentin trafik sorunlarını da arttırmaktadır.
 
Ankara’da toplu taşıma hizmetlerindeki sorunların çözümü ulaşım ücretlerine zam yapmak değildir. Çözüm aynı anda daha çok kitleyi, daha hızlı, daha güvenli, daha konforlu taşıma imkanı yaratan metro gibi toplu taşıma alternatiflerinin geliştirilmesidir. Bu konuda Ankara’da yarım bırakılan metro hatlarının bitirilmesi öncelik olmalı ve yeni hatlar gündeme getirilmelidir. Aksi takdirde bu zamlar sürekli olarak yeni zamlar şeklinde karşımıza çıkmaya devam edecektir.
 
 
İMO Ankara Şube Yönetim Kurulu