Karadeniz vadilerinde yapımı devam eden hidroelektrik santraller (HES), uzmanların daha önce de açıkça dile getirdiği gibi bölgedeki doğal ve kültürel yaşamı bir bütün olarak yok etmektedir.
Bölgede faaliyet gösteren şirketler yasa – hukuk tanımamaktadır.
Rize’nin Senoz Vadisi’nde verilen hukuk mücadelesiyle 2009’un Mart ayında yürütmeyi durdurma kararı alınmış olmasına rağmen şirketler faaliyetine ara vermeksizin devam etmekte, yöre halkının haklı tepkilerini hiçe sayan idare, bu vahim hukuk ihlaline göz yummaktadır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu “….yapımı devam eden HES projelerinin vadiyi olumsuz yönde etkilediğinden, söz konusu alan doğal sit gerektiren özellikleri de yitirdiğinden Senoz(Büyükdere) vadisinin doğal sit isteğinin reddine” karar vererek, bu bölgede hukukun değil rantın geçerli olduğu ve HESlerin doğaya zarar verdiği devletin kurumlarınca belgelenmiştir.
Devlet suçüstü yakalanmış, suçunu itiraf etmek zorunda kalmıştır.
Yüzleşmeden kimse kaçamaz.
Sadece Senoz’da değil, İkizdere, Fındıklı, Fırtına, Papart, Yusufeli, Şavşat, Maçahel… bütün Karadeniz vadileri, nehirleri, Munzur, Muğla, Allianoi, Hasankeyf… ülkemizin tüm su havzaları, insanları tehdit altındadır.
Geri dönüşü mümkün olmayan doğa katliamına karşı Karadeniz isyanını örmek üzere 23 Ocak Cumartesi günü kitlesel bir basın açıklaması için birleştik….
Bu doğal ve kültürel yıkımı durdurmak için siz de aramıza katılın…
Sesimizi çoğaltın… Geleceğimizi elimizden almalarına izin vermeyelim…
Tarih:23 Ocak Cumartesi
Saat :12:00’de Kadıköy Beşiktaş iskelesi önü
HES’lere karşı Tulum, kemençe ve davulla İsyana !…