Yürekli bir mühendisin ardından – Zafer Anadolu (Evrensel)
Spread the love

Yüreğindeki sevgi fakir sokaklara taşan, yüreğindeki güzellik koca gövdesinden, çocuk kalbinden oluk oluk akan BEKİR BİROLUMUZU kaybettik.

Hayatının tüm gailesini birleşmek, birleştirmek, kadir kıymet bilmek üzerine kurmuş, tepeden tırnağa insan ve tepeden tırnağa emekçiyi kaybettik.

Öğrenciyken İTÜ’de makine öğrencilerini, Kazlıçeşme’de partisinin verdiği görevle Engin Egeli ve Murtaza Kaya gibi canı pahasına deri işçilerini, Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi yöneticiliğinde ve Emek Hareketinden Mühendisler çalışmasında emekçi mühendisleri birleştirme ve mücadeleye sevk etme görevlerini eksiksiz yerine getirdi.

Emek Hareketinden Mühendisler çalışmasında, hep en önde görev aldı, eleştirdi sorguladı, isyan etti, ama hiç geri düşmedi 16 yıl boyunca. Çözümsüz kaldığımızda gözlerine bakardım, bir şekilde çözeriz derdi ve çözdü hem de en doğru ve en güzel şekliyle.

Ne yazsam eksik kalıyor, eksiltmedik arkadaşlığı yoldaşlığı ve dostluğu, sabırla ve yürekle, ona layık olsun diye mürekkepli kalemle yazdığım kağıt, göz yaşlarıyla dağılıyor… Bu kadar keyifle gülmeyle ortak hikayelerimin olduğu arkadaşım beni ağlatıyor.

Bekir görüşmemiz lazım, diye açtığım her telefonda ilk cevabı başımın belası yine bir belaya bulaştıran olurdu. Görüşmeden önce bir hafta hazırlanırdım, eksik bir şey olmasın diye, diline dolardı yoksa beni. Aksaray’da bir caminin çay ocağında 9.30 gibi buluşurduk birbirimizi ikna etmemiz susarak ya da kavga ederek yaklaşık 50. çayda sonlanırdı. Yapacağımız iş neyse onun son hali kelle paçacıda verilirdi. Bu 16 yıl boyunca defalarca olmuştur; birleşme birleştirme, kadir kıymet bilme gailesinin keyfini hiç aksatmadan yaşadık. O hep yeteneğini, bilincini ve emeğini bu işlere en önümüzde koydu, hiç yanıltmadı.

Son olarak;  Bekir Birol Özdemir’in yaşarken kadir kıymetini bilen arkadaşlarına, yoldaşlarına, akrabalarına selam yolluyorum. Eşi arkadaşı, arkadaşımız Hatice’ye; oğlu, oğlumuz Taylan’a;  doğduğu emek verdiği köyü Karaözü’de, ilk tanıştığımızda biz onun tek akrabası değil can arkadaşlarıyız diyerek bana kızan güzel insanlar Yusuf ve Hasan Hocaya; ablaları, kız kardeşi, enişteleri, kayınçoları, sayamadığım tüm akrabalarına; yoldaşları, arkadaşları Sedat, Faruk, Fikret, Behice, Deniz, Serkan, Gökhan, Armağan, Hasan Akalın, Battal Kılıç şahsında tüm eksik bıraktıklarıma; -selam yollayacak o kadar insan bırakmış ki Bekir Birol sayfalar yetmez – yeryüzündeki tüm emekçilere Bekir’in selamını yolluyorum.

SENİN YERİNE BİR FAZLA DAHA – BEKİR BİROL’A

Senin yerine bir fazla daha
içtiğim çay, içtiğim rakı
yürüdüğüm yol, okuduğum kitap
gülmek, ağlamak
bir fazla daha
canım yoldaşım
kadir kıymet bilen arkadaşım
yeminden öte bin fazla daha
seni unutmayacağım
unutturmayacağım….


Spread the love