TMMOB YK Üyesi Esra Oğuz’dan Yürütme Kurulu’na cevap
Spread the love

TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Esra Oğuz, TMMOB Yürütme Kurulu’nun 4. Kadın Kurultayı’nda TMMOB’deki erkek egemenliğini ve bunu sahiplenen yöneticilerini protesto eden kadınlara karşı yayımlanan şiddet dolu açıklamaya karşı açıklama yaptı. Esra Oğuz’un açıklaması üyesi olduğu Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu’nun yaptığı açıklama ile duyuruldu.

Açıklamaların tam metni şu şekilde:

TMMOB Yürütme Kurulu`nun Açıklamasına Zorunlu Yanıt
Bu yıl 4.sü İzmir‘de gerçekleştirilen TMMOB Kadın Kurultayı açılışında yaşanan protesto eylemine karşı TMMOB Yürütme Kurulunun takındığı tavır ve ardından yapılan açıklamalarla, aralarında TMMOB Yönetim Kurulu Üyemiz R. Esra Oğuz`un da dahil edildiği bazı isimlerin hedef gösterilerek suçlanması, eşitlik, özgürlük ve adaletten yana TMMOB`nin demokratik yaşam ve mücadele kültürüne aykırı düşmektedir ve Odamız tarafından da kabul edilebilir değildir.
Yönetim Kurulu üyemiz R. Esra Oğuz`un isminin talihsiz bir açıklamada defalarca suçlanarak gündeme getirilmesi, aslında onun şahsında tüm kadın üyelerimizi, dahası Odamızı hedef almaktadır.
Bu suçlamalara itibar edilmemesini diliyor, bu ülkenin aydınlık geleceğinin ancak demokrasiyi içine sindirmiş ve kadınları özgürleştirmiş bir TMMOB tarafından kurulabileceğini biliyoruz.
Konuya ilişkin Yönetim Kurulu Üyemiz R. Esra Oğuz`un açıklamasını aşağıda yayınlıyoruz.

TMMOB Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu

Esra Oğuz’un açıklaması

TMMOB KAMUOYUNA;

17 Kasım 2015 tarihinde TMMOB web sayfasında, resmi sosyal medya hesaplarında “4. KADIN KURULTAYI ÜZERİNDEN TMMOB`YE KARŞI YÜRÜTÜLEN KARALAMA KAMPANYASI ÜZERİNE ZORUNLU AÇIKLAMA” adı altında TMMOB Yürütme Kurulu imzalı, tarafımı hedef gösteren ve suçlayan ifadelerle dolu bir metin yayımlanmış, üyelerimize mail de atılmıştır. Şahsıma yönelik suçlamaları kabul etmediğim gibi bu metni hazırlayanları, altına imza atanları da emekten yana bir kadın olarak hayret ve üzüntü ile izliyorum. TMMOB‘nin bu sancılı süreçten güçlenerek çıkmasını dileyerek konuya ilişkin değerlendirmelerimi TMMOB kamuoyu ile paylaşmak istiyorum. Şöyle ki,

1. Açıklamada, “TMMOB 4. Kadın Kurultayı açılışında, bilinçli olarak önceden tasarlandığı anlaşılan bir provokasyon ile karşılaşılmıştır. TMMOB kadın örgütlenmesinin de katkısıyla ve örgütlülüğümüzün bir bütün olarak yürüttüğü, bu ülkede kadına yönelik cinayet, taciz, tecavüz ve şiddete karşı mücadeleyi ve Yönetim Kurulumuzun hassasiyetini de suiistimal ederek; kendi varlıklarını TMMOB düşmanlığı üzerine kurmuş olan 30 civarında kurultay katılımcısı; TMMOB`ye, TMMOB Yönetim Kuruluna ve 4. Kadın Kurultayımıza karşı planlı bir provokasyon gerçekleştirmiştir…” denilmektedir. TMMOB kadın örgütlenmesini yürütenler, ülkemizde kadına karşı şiddet ve ayrımcılığa karşı mücadele edenler, eşit ve özgür bir toplum hedefi ile fikirlerini ve bedenlerini bu işe vakfederek daha güçlü bir TMMOB için kadın kurultaylarını örgütleyenler, TMMOB üyesi tüm kadınlardır. Kurultay açılışında yaşanan durum, bazı delegeler tarafından (ki sayısı 30 dan fazladır) protesto hakkının kullanılmasından ibarettir. Demokratik bir hak olan protesto sırasında ve sonrasında maalesef süreç iyi yönetilememiş, ısrarla bastırılmaya çalışılmış, hep birlikte yaşadığımız acılar üzerinden kadınlar ayrıştırılmıştır.

2. Açıklamada “…TMMOB`ye ve Kurultaya saldıranlara Kurultay Düzenleme Kurulu tarafından, kendilerini delegelere ifade etmeleri için kürsüde söz hakkı verilmiş ancak Düzenleme Kurulunun gösterdiği bu iyi niyet de suiistimal edilmiştir.” denilerek protesto yapan kadınlar, kurultay delegesi değilmiş gibi gösterilmiş, ötekileştirilmiş, “söz hakkı verme” “iyi niyet gösterme” gibi üstten ifadelerle kadınların zaten karşı olduğu eril iktidar dili, defalarca kullanılmıştır. Üstelik kürsüden yapılan konuşmalarda kadınlara parmak sallanarak “AKP‘li olmakla” itham edilmiştir. Bu durum tartışmaları büyütmüştür.

3. Açıklamada “..Öte yandan, Kurultay açılışı ile birlikte Kurultayımıza, Kurultay delegelerine ve TMMOB örgütlülüğüne karşı yürütülen saldırı aynı anda ve örgütlü bir şekilde yalan, yanlış ve iftiralar ile haberleştirilerek hızlıca medyaya servis edilmiştir. Örgütümüzün itibarsızlaştırılmasına yönelik saldırı bilinçli bir şekilde sözlü, yazılı medyada ve internet sitelerinde büyütülmüştür. Medyaya servis edilen yalanların, yanlışların ve iftiraların içerisine sıkıştırılmış “Kadın, Taciz ve TMMOB” kelimeleri, TMMOB düşmanlarının eline tutuşturulmuştur…” denilmekte, protestonun kurultay dışından örgütlü ve sistemli düşman odaklar tarafından gerçekleştirildiği algısı yaratılmaktadır. Bu algı kadınları, onların özgür iradesini küçümseyen, yok sayan bir anlayıştan kaynaklanmaktadır. O gün orada Kurultaydaki tüm delegeler, toplumda kadınların maruz kaldığı eşitsizliklere rağmen, örgütlendikleri kamusal alanda kendi özgür iradesi ile toplanmış, eşitsizliklerden, şiddetten, sömürüden arındırılmış bir toplum ve daha güçlü bir TMMOB için kurultaya katkı koymaya gelmiştir. Yaşanan olaylar sonrası durumun nasıl haberleştiği, olaydan bağımsızdır ve kadınların isteği ve sorumluluğu değildir. Üstelik ulusal basını oraya düzenleme kurulu davet etmiştir.

4. Açıklamada,”…Bilinmesini istediğimiz bir konu da Yönetim Kurulu Üyesi Neriman Usta ve 2. Başkanımız Züber Akgöl arasında yaşandığı iddia edilen, medyaya çirkince servis edilen “taciz” vb iftiralar üzerinedir. “Fiziksel taciz” iddiası tümüyle yalan olup, Yönetim Kurulu toplantısında yaşanan bir tartışma üzerine Neriman Usta`nın şikayeti ile Züber Akgöl`e karşı açılmış ve halen devam etmekte olan bir “basit hakaret” davası bulunmaktadır. Mahkemede yürümekte olan sürece müdahale etmemek adına, daha önceleri de belirli çevrelerce medyaya çirkince servis edilen bu konu ile ilgili ayrıntılı bilgi ve belgeleri kamuoyu ile paylaşmadığımız bilinmelidir. TMMOB, mahkeme sonuçlandıktan sonra bu konu ile ilgili gerekli açıklamaları yapacaktır.”denilmektedir. Bilinmelidir ki, TMMOB yönetiminin mahkemede yürümekte olan sürece müdahale etmedikleri ifadesi doğru değildir. İki yönetim kurulu üyesi arasında yaşanan olayda, TMMOB yönetim kurulu, bir-iki üyesi dışında tarafsız kalmamış, bizzat duruşmaya Züber Akgöl yanında katılmıştır. Konunun örgüt organlarında tartışılamamış olması ve TMMOB yönetiminin bırakın müşteki kadın yanında yer almayı, tarafsızlığını dahi koruyamamış olması ayrı bir sorundur.

5. Açıklamada “Vurgulamak istediğimiz bir başka husus da şudur: Birliğimizin kamuoyu nezdindeki saygınlığı, itibarı ve güvenilirliğinin yıpratılması, yara alması için yapılan karalama kampanyasını yürütenler içinde TMMOB Yönetim Kurulu üyelerinden Elektrik Mühendisleri Odası temsilcisi Neriman Usta ile Şehir Plancıları Odası temsilcisi R. Esra Oğuz`un bulunması ayrıca dikkat çekicidir. Neriman Usta ve R. Esra Oğuz Yönetim Kurulu üyesi olma hasebiyle taşıdıkları sorumlulukları bir kenara bırakarak TMMOB`ye karşı geliştirilen saldırıların ve itibarsızlaştırma kampanyasının içinde yer almışlardır.” denilerek şahsım hedef gösterilmekte, doğrudan suçlanmaktadır.

Şahsıma isnat edilen suçların delilleri ise şunlardır: “Şöyle ki: Kurultaydan iki gün önce R. Esra Oğuz, TMMOB Genişletilmiş Kadın Çalışma Grubu tarafından oluşturulan resmi e-posta grubumuzda Neriman Usta tarafından yazılan metni paylaşır…İşte tam da bu metindir, yapılan provokasyonun başlangıcı. Bu iyi bilinmelidir.” Ve ayrıca “…TMMOB resmi twitter hesabından konu ile ilgili ilk bilgilendirmelerin yapıldığı metinlerin silinmesi için Kurultayda verilen önergenin de baş savunucusu olmuştur. ..” denilmektedir. Şaka mı yapıyorlar? Ne zamandan beri TMMOB genişletilmiş kadın grubuna mail atmak ya da altında imzam bile olmayan önergeyi savunmak suç oldu? “Baş savunucu” olmak ne demektir? Ama şaşılacak bir şey yok, iktidar kafası yeni suçlar ve suçlular üretmekte her zaman başarılı olmuştur.

6. Açıklamada ” Sonuç olarak; Mesleğimizin, meslektaşlarımızın, TMMOB`nin onur ve itibarını sarsıcı çaba, beyan ve yayında bulunan kişiler ile ilgili Birlik düzleminde iç hukukumuzun gerektirdiği bütün adımlar şüphesiz atılacaktır…4. Kadın Kurultayımız üzerinden bu yaşatılanlar TMMOB`ye yönelik, doğrudan iktidar çevreleri tarafından güdümlenen akıl almaz itibarsızlaştırma kampanyasının bir parçası değilse eğer, daha şimdiden bu amaca hizmet ettiği açıktır…” denilerek demokratik haklarını kullanan kadınlar, bir kez daha iktidar çevreleri ile yanyana getirilmiş, itibarsızlaştırılmaya çalışılmıştır. Ardından bunun hesabı sorulacak mealinden kadınlara aba altından sopa gösterilmiştir. Bilinmelidir ki, TMMOB‘yi itibarsızlaştıran hakkını, onurunu koruyan, demokratik düzlemde tepkisini göstermekten çekinmeyen, nerede olursa olsun karşısına çıkan eril iktidarın iç yüzünü teşhir eden kadınlar değil bu kadınlardan hesap sormaya çalışan akıllarını, vicdanlarını ve adalet terazilerini kaybetmişlerin TMMOB‘de ki varlığıdır.

Dostluk ve dayanışma dileklerimle TMMOB kamuoyuna saygılarımla duyururum.

Ramize Esra Oğuz
TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi
TMMOB Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu Üyesi

politeknik.org.tr


Spread the love