TMMOB Ücretli-İşsiz Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Samsun Yerel Kurultayı Sonuç Bildirgesi
Spread the love

TMMOB ÜCRETLİ VE İŞSİZ MÜHENDİS MİMAR ŞEHİR PLANCILARI

SAMSUN KURULTAYI

 

Ülkemizde son dönemlerde çok ciddi ekonomik, sosyal yönetimsel değişiklikler yaşanmıştır.

Kamusal alanda yaratılan boşluğun doldurulma biçimi ve bu dönüşümlerde yaşanan sıkıntılar emeğiyle geçinen insanları olumsuz yönde etkilemiştir.

Dünyada ve ülkemizde ciddi zararları artarak sürecek olan ekonomik krizle birlikte, ücretli çalışan ve işsizlerin durumu gün gittikçe zorlaşmıştır.

Krizin yansımalarının yoğun bir biçimde hissedildiği alanlardan biride özel sektördür.

Farklı alanlarda özel sektörde çalışan mühendis, mimar ve şehir plancıları emeğinin karşılığını almadan, çoğu zaman mesleğin dışında, ucuz iş gücüyle ve güvencesiz olarak çalıştırılmaktadır. Bu koşullara rağmen işsiz kalmak büyük tehdit olduğundan seslerini çıkaramamakta şartlarına boyun eğmektedirler.

Kamu çalışanları ise farklı sorunlarla karşı karşıyadır. Her şeyden önce aynı iş yerinde farklı statülerde hizmet veren mühendislerin ücret dağılımında farklılık yaşanmaktadır. Çoğu şube müdürleri arazi tazminatı alamayacaklarından vekâleten çalışmayı tercih etmektedir.

Mühendis olup da farklı sektörlerde asgari ücretle çalışan arkadaşlarımızın sorunları çok fazladır. Ucuz iş gücü olarak görüldüklerinden ezilmektedirler.

Biz büyük bir örgütüz.

TMMOB örgütlülüğünün geliştirilmesi için yapacağımız her paylaşım büyük önem taşımaktadır.

Birlikten kuvvet doğar.

Örgütlülük bilincini ne kadar arttırırsak o kadar güçlü oluruz.

TMMOB ile kurumlarda, özel sektörde çalışan veya işsiz olan meslektaşlarımızın daha iyi iletişim içinde olmasını sağlamak için bu toplantıları iyi değerlendirip, sendikalaşmayı mutlaka hayata geçirmeliyiz.

Bu kurultay; özel sektörde çalışan, kamuda çalışan veya işsiz olan meslektaşlarımızın sorunlarının dile getirebileceği bir ortamdır.

Burası bizim, sizin sesinizi duyurabileceğiniz bir yer.

Konuşalım tartışalım, sorunumuzu ortaya koyalım ve çözümü de yine biz üretelim.

Kızgınlığımızı, kırgınlığımızı, deneyimlerimizi ve yaşanmışlıklarımızı paylaşalım.

Ülke politikasında söz sahibi olabilmemiz için kendimizi doğru ifade edelim.

Yaşadığımız kente sahip çıkmak istiyorsak, sorunlarını bilip çözümlerini üretelim.

Ücretli ve işsiz mühendis mimar şehir plancıları kurultayına hazırlık olarak Samsun da sorunların ortaklaştırılması adına odalar üzerinden üyelerle profil anket çalışması yapılmıştır.

Anket çalışmasında birçok soru sorulmuş, yazılı ve şıklı yanıtlar alınmıştır.

Anket sonuçlarına göre; katılımcıların %54’ü erkek %46’sı bayandır.

Katılımcılar 25-30 ve 30-40 yaş aralığındadır. 25-30 yaş grubunun bir çoğu bekar, 30-40 yaş grubunun bir çoğu evlidir.

Katılımcıların çoğu düz lisede eğitim görmüş, meslek lisesi ve süper liselerde eğitim görenler de vardır. Büyük bir bölümü lisans düzeyinde eğitim görmüştür. 25-30 yaş grubu son beş yıl içinde mezun olmuştur.

Bölümünü isteyerek seçmeyenlerin oranı yüzde 60 olup, birçoğu da başka bir Mühendislik dalında öğrenim görmek istediklerini belirtmiştir.

Üniversitelerinde almış oldukları eğitimin iyi düzeyde olduğunu ifade etmişlerdir. Büyük bir bölümü yabancı dil bildiğini fakat sınırlı ölçüde konuşabildiğini söylemiştir.

Katılımcılar bilgisayarı tasarım, imalat, mühendislik, hesaplama işleri için, yazı yazma, raporlama, tablolama ve internet için kullanmaktadır.

İnternet ise e-posta göndermek, haberleri izlemek, ilgi alanına yönelik kaynak taramak, bilgiye ulaşmak, oyun oynamak için kullanmaktadır.

Anket sonuçlarına göre; katılımcıların mesleğe ilişkin durumlarına baktığımızda, katılımcılar 2 aydan 24 aylık bir süreye kadar iş aradığını belirtmiştir.

Çoğunluğu işsiz kalmadan önce ücretli-maaşlı şekilde çalıştığını; diğerleri ise yeni mezun olduklarından henüz iş bulamadıklarını ifade etmiştir.

İşsiz kalanlar işsiz kalmalarının nedenlerini, firmaların küçültülmesi, mesleki rekabet, işveren ile anlaşamama, elverişsiz çalışma koşulları, düzensiz ücret ödenmesi şeklinde sıralamıştır.

İşsiz kalan katılımcıların birçoğunun en son yaptığı iş kendi mesleği ile ilgili değildir. Başka işlerde çalışmış olanlar bunun nedenini, meslekleri ile ilgili bir iş bulamamak olduğunu söylemiştir. Şu anda iş arayan katılımcılar ise meslekle ilgili iş aradıklarını; mesleğiyle ile ilgili iş aramayanlar ise bunun nedeni olarak; yabancı dil bilenlerin tercih edildiğini, kendilerini meslekleriyle ilgili işe yerleştirecek yakınlarının olmadığını, sadece belirli okulları bitirenlere mesleği yapma şansı tanındığını, mimar mühendis artışına rağmen iş olanaklarının sınırlı olduğunu belirtmişlerdir.

Ayrıca ülkede uygulanan yanlış politikaların sonucu olarak, akademik alt yapı hazırlanmadan her yere üniversite açılmasının ve gece eğitiminin olması sonucu bir sürü işsizin piyasada yer alması demek olduğunun altını çizmişlerdir.

Katılımcılar mesleğe başladıkları yıllarda en çok uygulama eksikliği, yabancı dil eksikliği, toplum ve insanla ilgili bilim dallarında bilgi eksikliği duyduklarını fakat teorik bilgi eksikliği duymadıklarını belirtmişlerdir.

Katılımcıların yarısı meslekleriyle ilgili düş kırıklığı yaşadığını, diğer yarısı da yaşamadığını vurgulamıştır.

Meslek ve topluma karşı sorumluluklarının çoğu zaman işveren veya yönetici çıkarlarıyla çeliştiğini, teknolojinin gelişmesiyle mesleki açıdan toplumsal sorumlulukların giderek arttığını, mesleklerini yaparken sık sık bilgilerini yenileme ihtiyacı duyduklarını söylemişlerdir.

Katılımcılara göre iş yerlerinde mühendis/mimar/şehir plancılarının talepleri diğer çalışanlardan ayrıştırılarak ele alınmalı.

Meslek seçmelerinde en önemli unsuru, ücret- mesleki açıdan gelişme olanağı ve sevdikleri işi yapmak olarak belirlemiş,

Mesleki uygulama açısından ise tasarım/ projelendirme, planlama faaliyetleri ve ARGE olduğu söylenmiştir.

Artan işsizliğin önemli nedenleri olarak yanlış politikalar, mesleğe giren kişi sayısındaki artış, tekelleşme karşısında küçük işletmelerin giderek yok olması, ekonomik ve teknolojide giderek artan dışa bağımlılık, gelişen üretim teknolojilerinin istihdam daraltması, yeni yatırımların azalması görülmektedir.

Mezuniyetlerinden bugüne kadar meslek içinde çalışarak geçirdiği sürelere bakıldığında, sadece sınırlı üyelerin meslek içinde çalışabildiği görülmüştür. Mezuniyetlerinden bu yana zamanlarının büyük bir bölümünü iş arayarak geçirmiş, bir kısmı da meslek dışında bir işte çalışmıştır.

Bir dönemde en uzun işsiz kalınan süre 10-12 ay arasındadır. İşi olanların yarısının şu anki işi ilk işidir, diğer yarısı ise iki veya üçüncü işleri olduğunu belirtmişlerdir. Katılımcılar şu anki işlerinde 1-7 yıldır çalıştıklarını ifade etmişlerdir.

Sonuçlara göre iş yeri ve çalışma koşullarına bakıldığından çalışanların %70’i özel sektörde, %30’u ise kamudadır.

Çalışanlar; imalat sanayi (madeni yağ), inşaat, bilişim, kamu hizmetleri, (sağlık) ve diğer sektörlerde çalışmaktadır. Çalıştıkları yerde en çok takım çalışmasına, hizmet içi eğitime, şirket kültürüne, ISO sistemine, müşteri ilişkileri yönetimine, AR-GE çalışmalarına, Kalite Yönetim Sistemine önem verildiğini belirtmiştir.

Çalışan katılımcıların yarısının açık bir görev tanımı olmakla birlikte bu tanımın dışında kalan görevleri de yapmaktadırlar. Diğer yarısının ise açık bir görev tanımı yoktur. Büyük çoğunluğu teknik, ara kademe yönetici ve iş yeri sahibi/ortağı olarak çalışmaktadır.

Haftada ortalama çalışma süresi 48 saattir. Tamamına yakını işiyle ilgili gelecek kaygısı duymaktadır. En çok düzenli ücret alamama ve işten çıkarılma kaygısı bulunmaktadır. Büyük bir bölümü kendi branşında çalışmaktadır, başka sektörde çalışmalarının nedeni branşlarıyla doğrudan ilgili bir iş bulamamış olmalarıdır.

Özelde çalışanların büyük bir kısmı son bir yılda en az bir ay maaşını alamadığını belirtmiştir. Büyük çoğunluğu çalıştıkları iş yerinde fazla mesai için kendilerine ücret ödemediğini ve bu uygulamanın kendileri için de geçerli olduğunu söylemişlerdir.

Kamuda çalışanların sendikalar hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğu, özel sektörde çalışanlar için fazla önemli olmadığı vurgulanmıştır. Toplu iş sözleşmesi ile ilgili birçoğu fikir sahibi değildir.

Katılımcıların yarısına göre mühendis/mimar/şehir plancısı sendikalarda yer almalıdır, bu sendikalar teknik elemanlara ait, sadece mühendis/mimar/şehir plancısına ait ve kamu çalışanları sendikaları olmalıdır. Katılımcıların çoğu bir siyasi parti, dernek, vakıf, vb. kuruluş üyesi değildir, bir derneğe üye olanlar spor, hobi vb. dernek üyesidir.

Kendi hesabına çalışan çok az kişi vardır ve bunun nedeni iş bulamayınca, işsiz kalınca kendiişlerini kurduklarını ve daha çok para kazanmak için kendi hesaplarına çalıştıklarını ifade etmişlerdir.

Meslek Odası ve TMMOB ile ilgili sorulara bakıldığında,

Katılımcıların hemen hepsinin TMMOB’ a bağlı Meslek Odasına üye olduğunu görüyoruz.

Üye olmayanın nedeni ise, kendisine fayda sağlamayacağına inanmasıdır. Üye olanların ise üye olmalarının en önemli nedeni mesleki sorunlarının çözülmesi, iş bulmada yardımcı olabileceklerini düşünmeleri, mesleki gelişmeleri izleyebilmek şeklinde sıralamıştır. Katılımcıların içinde oda üyesi olup daha sonradan üyeliğini iptal ettiren mesleklerini yapmayan kişiler bulunmaktadır.

Katılımcılar Meslek Odaları ile ilgili genelde sorun yaşanmadığını, tüm faaliyetlerden haberdar olduklarını söylemiştir. Büyük çoğunluğu odanın kendileriyle iletişimini yeterli bulduğunu, yarısı odanın yayınlarının eline ulaştığını, diğer yarısı ise bazen ulaştığını söylemiştir. Meslek odalarının mesleki eğitimleri arttırarak, kaliteyi yükseltmede etkin rol oynayacağını düşünmektedirler.

Katılımcıların bir kısmı bugüne kadar Meslek Odası ve TMMOB’ un hiçbir etkinliğine katılmadıklarını belirtmişlerdir.

TMMOB ’un öncelikli ilgi alanının;

          Meslektaşlarının ekonomik ve sosyal haklarının koruyucu geliştirici politikalar üretmek,

          Bilimsel -mesleki kongre vb. etkinlikler- yayınlar düzenlemek,

          Meslek içi eğitim yoluyla mesleğin ve meslektaşların gelişmesine katkıda bulunmak,

          Uzmanlık alanlarının ülke ve toplum yaşamını ilgilendiren konularda meslektaşlarını ve kamuoyunu bilgilendirmek, meslektaşların kullanımı için alt yapı olanakları (bina, lokal, internet) Sağlamak olarak tanımlamaktadırlar.

Meslek Odası ve TMMOB ’un yayınlarında en çok uzmanlık alanlarının ülke ve toplum yaşamlarını ilgilendiren konuları, sektörlerden haberler ve bilim teknolojideki gelişmelerin değerlendirilmesinin ele alınmasını istemektedirler. Ayda bir defa Meslek Odası ve TMMOB’ un internet sayfasına girmektedirler.

Meslek Odası ve TMMOB u, bilimsel-mesleki kongre, etkin meslek içi eğitim,  mesleğin ve meslektaşlarının gelişimine katkısı açısından, ekonomik ve sosyal haklarının koruyucu/geliştirici politikalar üretmesi açısından, uzmanlık alanlarının ülke ve toplum yaşamını ilgilendiren konularda,  bilgilendirmek açısından başarılı bulmaktadırlar.

Anket sonuçlarına göre, katılımcıların yaşam standartlarına bakıldığında %36’sını yaşam standardı son 2 yıl içinde kötüye gitmiş, %36’sının ki hemen hemen aynı kalmış, kalan kısmın ise iyiye gitmiştir. Bir çoğu başka bir ülkede uzun süre çalışmak için girişimde bulunmadığını belirtmiştir. Girişimde bulunanlar bulunma nedeni olarak Türkiye’de kendisine yetecek kadar maaş alamayacaklarını göstermiştir.

Katılımcılardan kamuda çalışanlar emekli sandığı-SSK, serbest çalışanların hemen hemen hepsi SSK’ya bağlı, çalışmayanların birçoğunun güvencesi yoktur. Kamuda çalışanların aylık ortalama gelirlerinin 1500-2000 TL, serbest çalışanların ise1000-2500 TL arasında olduğu belirlenmiştir.

 

SONUÇ OLARAK

Anket sonuçlarını genel olarak değerlendirdiğimizde,

İlginin çok az olduğunu ve insanlarda bir yılgınlık gördük.

Birçoğu mesleğini isteyerek seçmediğini ama gelişen koşullarda mecburen yaptıklarını ve alıştıklarını söylediler.

Hemen hemen birçoğu standartlarından memnun değil ve mutsuz.

Gelişen dünya ve ülke koşullarında seçtikleri mesleğin yanında ek branşlarla desteklemek gerektiğini düşünmekte.

Uygulanan yanlış politikalarla hemen hemen her ilde açılan birçok mühendislik dalının avantaj gibi görünse de sonuçlarının zaman içinde dezavantaja dönüştüğünü ve birçok işsiz mühendis Mimar ve şehir plancısının olduğunu söylemektedirler.

İşsiz olan arkadaşlarımız hayata son derece umutsuz bakmakta, meslek odalarını kendilerine iş olanağı sağlamakla sorumlu tutmaktadır.

Hemen hemen hepsi ücretlerini az bulmakta, özel sektörde çalışanlar her an işten çıkarılma kaygısı duymaktadır.

Genel olarak, TMMOB 350.000 e varan üye sayısı ile önemli bir toplumsal güç oluşturmaktadır. TMMOB mesleki sorunlardan yola çıkarak ülke ve toplum sorunlarına duyarlılık göstermekte, özüm aramakta ve bu doğrultuda girişimlerde bulunmaktadır.

Geçmişe uzanıp da arşivleri karıştırdığımızda TMMOB’nin bu ve benzer konuları geçmişte de tartıştığını görmekteyiz. Eylül 2007 de ücretli mühendislerin sorunlarını tartışmış, 2008 de yapılan 40. dönem Genel Kurulda da ücretli ve işsiz mühendis, mimar, şehir plancılarının sorunları için Kurultay düzenleme kararı almış. Aynı konu 1997 yılı birlik yayınlarında derinlemesine tartışılmış, tespitler yapılmış, çözüm önerileri sunulmuş. Gelinen noktada TMMOB bunları nasıl değerlendirmiş, ne gibi sorunlar elde edilmiş ve mesleki örgütlenmede kendine hangi hedefleri koymuş, bu konudaki eksikleri nelerdir?

Bunlar tam olarak bilinmemektedir. TMMOB bu konuda kendisi ile yüzleşmek durumundadır. Aynı konu üzerine farklı zamanlarda aynı başlıkları yeniden irdelemek ve çözüm arandığını iddia etmek böylesi bir güçlü meslek örgütünü tartışılır duruma düşürecektir.

Bu açıklamalardan hareketle TMMOB kaynaklı sorunları şöyle sıralayabiliriz;

·         Hedef kitlesine seslenmekte yetersiz kalmaktadır

·         Ülke düzeyinde ortak tutum takınmak ve politikaları hayata geçirmekte bütünlüklü davranmamak

·         Geniş yığınlarla iletişim kuramamak

·         Hedef kitlesinin doğansı göz ardı ederek onlarla birleşmemizi engelleyen politik “ilkeler” koyarak darlaşması

·         Bütün hizmet birimlerini hedef alan bir çalışma yerine enerjisini kendi iç hesapları ile boşa harcamak.

Bu gün yaşanan sanayisizleşme ve plansızlaşma ortamı ve bunun somut görüntüsü işsizliktir. 2008 yılında KPSS ye giren mühendis, mimar, şehir plancısının sayısı 54805 iken, açılan kadro 1950 kişidir. Üniversitelerin yıllık mezun sayısı ise 24135 olarak belirlenmiştir. Bu ortam da işsizlik kaçınılmaz sonuçtur.

Bu durum; TMMOB nin ve Odaların mesleki alana ilişkin iktidarını kullanmasına da engel olmaktadır. Çünkü üyelerin bir çoğu gittikçe yükselen oranda fiili işsiz olunca TMMOB yaşamın dışın itilmiş olmaktadır. Böylece TMMOB meslek alanlarının sahibi bir örgüt olarak değil, başkalarının belirlediği bir alanda “Sivil Toplum Kuruluşu “ rolüne bürünmesine neden olmaktadır.

Yukarıda da ifade edildiği gibi üyelerimiz arasında yapılan anket çalışmalarına üyelerimizin büyük bir çoğunluğu aldığı eğitimi yetersiz (orta) düzeyde görmektedir. İşsizliğin en önemli nedeni olarak da sürdürülmekte olan yatırım ve istihdam politikalarını görmektedir.

TMMOB den öncelikle beklenilen ise, meslektaşların ekonomik ve sosyal haklarını koruyucu, geliştirici politikaların hayata geçirilmesi için çalışmak, baskı unsuru olmaktır.

  

Şükrü Kumbasar

TMMOB

SAMSUN İKK


Spread the love