Saraçoğlu rantı – Çiğdem Toker (Sözcü)
Spread the love

Bir ucu Güvenpark dolmuş duraklarının yanında Necatibey’e uzanan mahalle, konut, ticaret ve turizm olmak üzere beş parsele ayrıldı. Başka bir ülkede olsa şehir halkının içinde serbestçe özgürce soluklanabileceği bir mekana dönüştürülebilecek mahalle, şimdi örneklerini başka projelerde bol bol ve yıkıcı biçimde gördüğümüz az sayıdaki bir grup şirkete gelir paylaşımı karşılığında verilecek

Hedefte kararlı olmanın, AKP iktidarını bugüne taşıyan karakteristik unsurlardan biri olduğunu bilen biliyor. İş ki iktidar için önem taşısın. Herhangi bir icraat için ön koşul olan hedefe dair irade bir kez sergilendiğinde geri dönüşe rastlamıyoruz.

Şayet konu netameli, tepkiler yoğunsa çekilir gibi yapılıp donduruluyor, bir müddet gündemden düşürüyor ama sonra ne yapıp edip realize ediliyor.

Özellikle iktidar ile sermaye arasında rant paylaşımlı bir projeyse.

Ankara’nın tam göbeği Kızılay’da ve aynı zamanda Cumhuriyet’in ilk toplu konut projesi sayılan Saraçoğlu Mahallesi’ne dönük “rant kalkışması”, AKP’nin bu karakterine oturan son örnek. (“Rant kalkışması” kavramını bilerek kullanıyorum)

Cumhuriyet kadrolarının konut ihtiyacı için tasarlanmış olan Saraçoğlu Mahallesi nihayet ihaleye çıktı! “Nihayet” ifadesi de AKP emellerini anlatıyor.

Yıllar önce Bakanlar Kurulu marifetiyle sanki yarın deprem olacak da insanlar ölecek gibi “riskli alan” ilanıyla başlayan; bunun bir kandırmaca, daha doğrusu kanuna karşı hile olduğu ortaya çıkınca birbirine bağlı farklı idari yöntemlerin ardı ardına denendiği mahalle, halihazırda devam eden yargı sürecine rağmen geçenlerde satış ilanına çıktı.

Tarihi beş parselde satmak
Emlak Konut GYO Ankara Çankaya Saraçoğlu Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşi İhalesi’nin birinci oturumu 13 Aralık’ta yapılacak.

Bir ucu Güvenpark dolmuş duraklarının yanında Necatibey’e uzanan mahalle, konut, ticaret ve turizm olmak üzere beş parsele ayrıldı. Başka bir ülkede olsa şehir halkının içinde serbestçe özgürce soluklanabileceği bir mekana dönüştürülebilecek mahalle, şimdi örneklerini başka projelerde bol bol ve yıkıcı biçimde gördüğümüz az sayıdaki bir grup şirkete gelir paylaşımı karşılığında verilecek. (Saraçoğlu ile ilgili diğer kaygının bitişikteki Güvenpark’a ilişkin mahallenin altının otoparka dönüştürülme olasılığı olduğunu belirtelim.)

Bakan ve bürokratlar bugüne dek Saraçoğlu’nun tarihsel dokusu ve tescilli yapılarına zarar verilmeyeceğini söylemiş olsalar da bu sözün tutulacağı kuşkulu.

Yanılmayı yinelemek
Saraçoğlu Mahallesi’nin ranta açılma planları konusunda sayısını hatırlamadığım kadar çok yazı yazdım. At kestanesi, çınar gibi tescilli anıt ağaçların yer aldığı 100 dönüme yakın büyüklükteki bu tarihsel alanın iktidara yakın firmalara satılacağını ilk yazdığımda, ilgili kurum ve kişilerden kesinlikle satış olmayacağına açıklamaları yapılmış, TBMM’de gündeme geldiğinde de bu konuyu “kendi hayalimden uydurduğum”a kadar bir dizi itiraz gelmişti.

Gazeteciler yazdıklarının doğru çıkmasına her zaman mutlu olmazlar. Saraçoğlu Mahallesi’nin eninde sonunda satılacağı konusunda yanılmayı dilerdim.

Şimdi bu süreci götürenlerin ağzından iktidar medyasına verilecek demeçlerde Saraçoğlu Mahallesi’nin atıl durmaktansa (mutlaka bir “mal” olacak ya) ekonomiye kazandırılmasının daha iyi olacağı, hasılat paylaşımından devletin de kazanacağı, bu gelirin de faydalı işlerde kullanılacağı kabilinden sözler okuyacak, duyacaksınız.

Bu sözlerin inandırıcılığı, 2013’de Saraçoğlu’nun “riskli alan” diye ilan edilmesi kadar inandırıcıdır. O yüzden şirketlerin malı olmadan Saraçoğlu sokaklarında herhangi bir şey için para ödemek zorunda kalmadan ne kadar gezip dolaşsanız, o kadar iyi.


Spread the love