Politeknik 5. Olağan Genel Kurulu’nun ardından: “Geleceğin yaratıcısıdır ellerimiz” – Politeknik
Spread the love


Bir mühendis, mimar, şehir plancıları buluşmasında ne konuşulur? Mühendisler, mimarlar, plancılar meslekleri, yaşamları, ülkeleriyle ilgili ne planlar, ne programlar?

Enerjiyi halka iletecek hatları tesis eder gibi, kentlerde sağlıklı ve güvenli bir yaşamı planlamak gibi, kolektif üretim ağlarının projelerini çizer gibi ‘barışı, özgürlüğü, demokrasiyi inşa edeceğiz’ diyen mühendisler olarak Politeknik 5. Olağan Genel Kurulu’nda buluştuk, mesleki bilgilerimizle ve deneyimlerimizle yaşamlarımıza nasıl sahip çıkacağımızı konuştuk.

Politeknik 5’inci Olağan Genel Kurulu’nu 17 Aralık’ta İstanbul’da düzenledik. Geçmiş dönem çalışmalarımızı değerlendirerek gelecek dönemdeki hedeflerimizi konuştuk. Çalışma yaşamındaki sorunlar, mesleki sorumluluklar ve elbette bu başlıklardan bağımsız olmayan memleket gündemi kürsünün gündemiydi. Ve kürsüde belki en fazla telaffuz edilen dayanışma ve örgütlenme yeni dönemdeki çalışmaların anahtar kelimeleri oldu.

Meslek onurumuza, mesleki sorumluluklarımıza sahip çıkacağız
Politeknikçilerin yola çıktığı ilk andan itibaren sahiplendiği halkın mühendisliği fikrini-çizgisini her dönemden daha iddialı, her dönemden daha yaygın örgütlemek genel kurulun kararlarından biri oldu. Bugün, neoliberal kapitalizm döneminde, ülkemizde diktatörlüğün taşları döşenirken mühendisliği, mimarlığı, plancılığı halkın ortak çıkarını gözeterek icra etmek, projesine, planına, üretimine yabancı olmadan mesleği icra etmek aynı zamanda bir mühendisin yaşamına, iş güvencesine, geleceğine sahip çıkmanın tek yolu olmuş durumda. Bu yol mesleki sorumluluklara, meslek onuruna sahip çıkmanın da tek yolu ve pek çok kez, farklı örneklerle doğrulandı diyebiliriz.

Örneğin Soma’da çok acı bir şekilde çıktı karşımıza. Soma Holding’in maden ocağında ısının yükseldiğini, ocağın çok tehlikeli hale geldiğini adları gibi bilen mühendisler de yaşamını yitirdi. Hayatta kalan mühendislerden kimisi 4 yıla yakın bir süredir tutuklu, kimisi tutuksuz yargılanıyor.

Peki ya kariyer basamaklarını tırmandığını zannederken, teknolojinin ‘en yenisine, iyisine’ imza atmayı düşleyen genç uzay mühendisinin insansız hava aracı üretirken iş kazasıyla yaşamını yitirmesi? Bir yanda savaş aracıyla ölen halk, bir yanda şaşalı laflarla anlatılan bir işte o savaş aracını geliştirirken yok sayılan işçi sağlığı iş güvenliği önlemleri sebebiyle ölen mühendis…

Sonu bu kadar acı olmayan örnekler de eklenebilir ama sonuç değişmiyor. Baskının, endişenin, gelecekle ilgili kaygıların çok yoğun bir şekilde hissedildiği, diktatörlükle yönetilmek tehlikesiyle karşı karşıya kalınan bu dönem, mühendislerin, mimarların çalışma yaşamındaki sömürüden ya da ürettiklerinin sonuçlarından, mesleki tercihlerinden bağımsız değil.

Diktatörlüğün eşitsizliği derinleştiren, özgürlüğü ortadan kaldıran, savaşsız bir yaşam seçeneği tanımayan, laikliği yok sayan, ülkenin tüm varlıklarını, halkın ortak zenginliklerini yağmalayan inşa sürecine karşı mühendislik, mimarlık, planlama yapacağız.

O zaman dayanışma şart, haydi mühendis, mimar ağı kurmaya
Kolay mı olacak? Hayır. Nasıl olacak? Dayanışmayla. Dayanışmayı, örgütlülüğü, mücadeleyi ağ ağ örmek gerekli. Mühendislerin, mimarların, plancıların ağını kurmak gerekli. Genel kurulun bir hedefi de bu oldu.

Kaygıların, korkuların ortaklığı gibi çalışma yaşamındaki sorunlar da ortak. Yeni de değil bu sorunlar. Düşük ücretler, ücretlendirilmeyen uzun mesailer, mobbing, işsizlik hikayeleriyle dolu mühendislerin çalışma yaşamı. Benzer bir sürü hikaye olmasına rağmen, hikayeler hep tek yazılıyor. Bir kahramanlık hikayesi de değil, hep bir mağdur hikayesi.

Mühendis, mimar ağı bu hikayeleri ortak yazmayı, mağduriyeti değil, haklarına sahip çıkan direnen mühendislerin, mimarların, plancıların hikayelerini yazmayı, hayata geçirmeyi hedefliyor.

İlk olarak internet ortamında bir araya gelmeyi, çay kahve molasındaki hallerden memleket meselelerine kadar fikirleri paylaşmayı, ara ara yüz yüze sohbet etmeyi, temas etmeyi sağlayan buluşmalar gerçekleştirmeyi, mühendislerin birlikte güçlü olduğu bir örgütlenme yaratmayı hedefliyor.

Bir şantiyede uzun zamandır verilmeyen maaşlar sebebiyle biraraya gelen teknik ekibin kararlığı ile tüm işçilerin maaşlarını almasını sağlayan birliktelikleri, meslek örgütünün belirlediği asgari ücreti hayata geçiren ufacık adımları arttırmak mümkün. Kadın olduğu için işten çıkarılan, eşit çalışma koşullarına sahip olmayan, esnek çalışmaya zorlanan kadın mühendislerin mücadelesini kadınların bitmeyen isyanıyla kurmak mümkün.

Ağı kurma, harekete geçme zamanı.

Bu hedefler genel kurulumuzun bütünlüklü sonuçları. Gelecek çalışma dönemi mühendislerin, mimarların, plancıların bilgisini, emeğini kolektif bir yaşamı kurmak üzere kullandıkları bir dönem olacak. Mühendisler laik, demokratik bir ülke için direnen özneler arasında yer alacak.

Politeknik


Spread the love